MECBURİYET DEDİĞİN ŞEY NE Kİ!

MECBURİYET DEDİĞİN ŞEY NE Kİ!
Mecbur kaldım demek sanki kişisel tercih gibi bir izlenim yaratsa da, aslında şartların gerektirdiklerinin kişiyi tercih hakkı tanımadan mecbur bıraktığını belirtmekle birlikte;Bana göre hayır diyememenin sonucu olarak içine...

Mecbur kaldım demek sanki kişisel tercih gibi bir izlenim yaratsa da, aslında şartların gerektirdiklerinin kişiyi tercih hakkı tanımadan mecbur bıraktığını belirtmekle birlikte;Bana göre hayır diyememenin sonucu olarak içine düşülen durumdur. İnsan neden hayır diyemez? Ya konusuna hakim değildir, yada kararsızlık yaşamaktadır.

Günlük hayatta; Okula gitme mecburi, vergi ödeme mecburi, yasalara uymak mecburi.

Düşünün bir kere çevrenizde sizi saran her şey mecburiyettense, birey olarak kendinizi bir cendereye sıkışmış gibi hissedersiniz.

Peki insanlar sonsuz özgürlüklere mi sahip olmalı?

Elbette ki hayır.

Çocuk okula gitmeli, eğitim görmeli. Esnaf vergi vermeli. Bebeklik ve erken çocukluk aşıları mutlaka yaptırılmalı. Bütün bunlar toplumun menfaatine yapılması gereken uygulamalar.

Ancak bütün bunların kendini mecbur hisseden bireyin üzerinde yarattığı yük ve sürekliliği düşünün.

Burada devreye “doz”un ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.

Sürekli mecbur bırakılan bireyin zaman içinde vereceği tepkilerde farklılaşacaktır.

***      ***      ***

Stefan Zweig’in 1.Dünya Savaşı döneminde savaş karşıtı görüşlerini ve bu süreci yaşayan insanların psikolojilerini analiz eden bir kitabı Mecburiyet Romanı olarak hala günümüzde tercih edilen, her ülkenin kendi diline çevirdiği kitaplardandır.

Bugün dünyada yaşanan savaşlar, özellikle hemen dibimizde olan Suriye’nin durumu savaştan kaçanların durumu, Aylan bebekler gibi çocukların ve mülteci teknelerinde heba olan hayatlar.

Bu insanların kurtuluş yolu olarak gördükleri batıya, medeniyete ulaşmak kendilerini mecbur hissetmelerinden değil midir?

Mecburiyet zaruretten kaynaklanıyor ve sürekli değilse,

Mecbur bırakmak zaruretten değil ve sürekli ise, böyle bir durumda hem keyfilik ve zorbalık, hem de düşmanlık ve nefreti tetikleyecektir.

Çalışma hayatında, sosyal hayatta, siyasi çalışmalarda bireylerin karşı karşıya kaldığı kendini mecbur hissetme duygusunun dozunun minimum düzeyde tutulması hem bireyin kendisi, hem de toplum huzuru için oldukça önemlidir.

Yerel seçimler arifesinde bu konulara hassasiyet gösteren siyasi partiler daima kazançlı çıkacaktır.

Mal-mülk-koltuk-şöhret sahibi olmak adına insanları bir şeye mecbur bırakmak ne karşınızdakine ne de size bir menfaat yarar sağlar.

***      ***      ***

Mazhar –Fuat-Özkan grubununda söylediği gibi;

Erken kalkmak mecburen

İşe gitmek mecburen

Şans kadere inandım mecburiyetten

Bir çok güzeller sevdim

Birini biraz fazla

Gönül eşit sevmiyor Mecburiyetten.

Bu haber toplam 675 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.