"Kıyılar Halkın Değil, Parası Olanın!" Muğla'da Mavi Bayrak İhlali
Muğla’da 110 Mavi Bayraklı Plajın 83’ü Halka Kapalı: Sadece 27’si Gerçek ‘Halk Plajı’ Türkiye, mavi bayraklı plaj sayısıyla dünya sıralamasında üçüncü sırada yer alırken, bu başarıyı gölgeleyen önemli bir sorun Muğla'da öne çıkıyor: Anayasa ve Kıyı Kanunu’na aykırı biçimde, mavi bayraklı plajların büyük kısmı halka kapalı. TÜRÇEV verilerine göre, Muğla’daki 110 mavi bayraklı plajın 83’ü özel işletmelerin tasarrufunda; yalnızca 27’si halk plajı niteliğinde. Bu durum, kıyıların ticarileştirildiği ve halkın kıyıdan uzaklaştırıldığı eleştirilerini beraberinde getiriyor.
EN ÇOK MAVİ BAYRAKLI PLAJ ANTALYA’DA
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un açıklamasına göre Türkiye, İspanya ve Yunanistan’ın ardından en fazla mavi bayraklı plaja sahip ülke. Antalya 233 plaj ile zirvede yer alırken, onu 110 plajla Muğla izliyor.
MUĞLA’DA “HALK PLAJI” SAYISI DÜŞÜK
TÜRÇEV’in verilerine göre Muğla'daki 110 mavi bayraklı plajdan yalnızca 27’si halk plajı. Geriye kalan 83 plaj ise beach club, otel veya özel tesis olarak işletiliyor. Bu plajlara girişte ücret talep ediliyor, şezlong ve şemsiye hizmetleri için ek ödemeler isteniyor, dolayısıyla pratikte halkın özgür kullanımına kapalı hale geliyor.
İLÇE İLÇE PLAJ DURUMU
Bodrum: 71 mavi bayraklı plajdan yalnızca 14’ü halk plajı. 57 plaj özel tesislerin kontrolünde. Belediyeye ait plaj sayısı dokuz, iki plaj ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı.
Datça: Beş mavi bayraklı plajdan dördü halk plajı (Aktur Kamping, Aktur Tatil Sitesi, Aktur Kurucabük, Hastanealtı Plajı).
Fethiye: 14 plajdan yalnızca ikisi halk plajı: Ölüdeniz Kumburnu ve Belceğiz. Ancak bu plajlara girişte de ücret isteniyor.
Marmaris: 23 plajdan beşi halk plajı statüsünde. Bu plajların çoğunu Marmaris Belediyesi işletiyor.
Milas: Dört mavi bayraklı plajın tamamı özel tesislere ait. Halk plajı bulunmuyor.
Ortaca: Altı mavi bayraklı plajdan yalnızca biri, SARÇED Plajı halka açık.
Ula: Tek mavi bayraklı plaj olan Akyaka Halk Plajı halka açık.
ANAYASA VE KIYI KANUNU NE DİYOR?
Kıyı Kanunu’nun 5. maddesi açık: “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır.” Anayasa’nın 43. maddesi ise kıyıların kamu malı olduğunu ve halkın kullanımına açık tutulması gerektiğini vurgular.
“KIYILAR HALKIN DEĞİL, PARASI OLANIN”
Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi’nden Işık Bölükbaşı, mevcut durumu “kıyıların ticarileştirilmesi” olarak yorumluyor. Bölükbaşı, birçok plajda işletmelerin kıyı alanlarını çitleyerek, otopark ve şezlong hizmetleriyle girişleri dolaylı olarak ücretli hale getirdiğini belirtiyor. Fethiye’deki Kumburnu ve Belcekız plajlarında dahi “halk plajı” adı altında küçük alanlar ayrıldığını, fakat bu alanların dahi tam anlamıyla kullanılamadığını ifade ediyor.
“KUMBURNU İŞGAL ALTINDA”
Kumburnu Plajı’nın MUÇEV aracılığıyla özel işletmelere kiralandığını belirten Bölükbaşı, bu alanların kamu malı olmaktan çıkarılarak fiilen işgal edildiğini söylüyor. Şezlongların neredeyse tüm alanı kapladığını ve yurttaşların havlularını koyacak alan bulamadığını vurguluyor.
“HALK, KIYIDAN UZAKLAŞTIRILIYOR”
Kıyı işgallerinin sınıfsal bir ayrışma yarattığını dile getiren Bölükbaşı, kamu kavramının bilinçli olarak devletle özdeşleştirildiğini, oysa kamu demenin halk demek olduğunu söylüyor. “Halk kıyısından uzaklaştırılıyor” diyerek, özel işletmelerin kıyı üzerindeki etkisinin tehlikeli boyutlara ulaştığını ifade ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.