S O N D U R U M

S O N  D U R U M
Bir semtin sakinlerinin iyi insanlar olup olmadıklarını anlamak için o semtte yaşayan sokak canlılarına bakın derler. Eğer çevrenizdeki dört ayaklı canlılar sizden kaçmıyor, ürkmüyor, sizi tehdit olarak görmüyorsa orada iyi...

Bir semtin sakinlerinin iyi insanlar olup olmadıklarını anlamak için o semtte yaşayan sokak canlılarına bakın derler. Eğer çevrenizdeki dört ayaklı canlılar sizden kaçmıyor, ürkmüyor, sizi tehdit olarak görmüyorsa orada iyi insanlarla yaşıyorlar demektir.

Güler yüzlü esnaf, dükkânının önüne sandalyesini atıp diğer esnafla çayını yudumlar. Sokağın karşı tarafından pencüse sesi yükselir döne dolana durabilmiş zarın ardından.

Kan ter içinde top koşturan çocuklardan birinin şutu, tavlanın tam ortasına denk düşer ve eşek sıpaları homurtusu gelir peşinden.

Çocuklar topu elinde tutan bilmem ne amcanın etrafında toplanır. Sözde kızgın sesiyle keseceğim topunuzu söylemine aldırmadan. Yalvar yakar topu geri isterler. Gidin başka yerde oynayın afacanlar zılgıtını yer, kavuşurlar toplarına. Ta ki bir başka şut amcalardan birinin başına isabet edene kadar.

Elinde pazar çantası kasap manav gezer kadınlar.

Bir yandan oynayan çocuklarını kontrol ederek.

Yazıver deftere İsmet Efendi der bakkaldan çıkarken.

Maaşı alınca Bey halleder.

Camdan el sallayan komşuna gider çaya beş on dakikalığına.

İki üç saat süren gıybetten sonra döner evine.

Akşam yemeğini yetiştirebilme telaşıyla.

Kasabın önünde kediler mırıl mırıl dolanır.

Esnaf lokantasının arka tarafı karabaşların, köpüklerin, cesurların beslenme alanı.

Öyle ki onlar bile doyabileceğinden fazlasına yeltenmez.

Dostu da yiyebilsin, o da doysun ister.

Mutlu mesut akıp giden böylesi zamanlardan gelme bizler çocuklarımıza acır olduk.

Neden mi ?

Bilgisayarların karşısında, kulaklığını takıp oyun oynayan çocuklarımız sürekli bir kavga öfke nöbetlerinde. Sorsan oyun oynuyor ama mahalle kavgasında duymadığınız küfürler dilinde.

AVM’lerin oyun salonlarındaki çocuklar gülmekten bir haber. Ya ciyak ciyak  başka bir oyun konsolu için ağlıyor. Ya da sıranın kendisine gelmediği bir makinada arıza çıkarıyor.

Yapabileceğimiz, onları mutlu edebileceğimiz alanlar kısıtlı.

Çocuğu sokağa top oynamaya bıraksak topunu değil çocuğu kesiyorlar.!!!

Yaşı daha büyük olanlar derste gizli gizli dolar kuru takip ediyor. Teneffüste ortak konuları bu.

Esnaf geçim derdinde bırakın güler yüzü her an sizi katledecek kıvamda.

Hoş zaten küçük esnafta pek kalmadı ya. Olanı da elektrik faturasını gözünüze sokuyor. Siz de sizinkini söyleyip öfkeli bir muhabbet gerçekleştiriyorsunuz.

Bunlar daha iyi günlerimize bağlanıyor muhabbet.

Öfke içinde doğalgaz faturaları konuşuluyor.

Herkes aracının deposunun kaça dolduğundan bahsediyor.

Market rafları seyirlik durumda. Kasadan geçenler poşetin içine bakıyor ne aldım ben diye.

Sokak hayvanları per perişan. Kemikleri dışarıdan sayılıyor. Açlıktan, korkudan size saldırıyor.  Artık başlarına ne geldiyse? Olur da şikâyet ederseniz toplanıp ölüm barınaklarına yollanıyor.

Trafikte herkes gergin. Kitlesel çıldırmadan bir evveli dönemi yaşar gibiyiz. İnsanlar birbirine çatmak için fırsat arıyor. Normal ses tonunda konuşan kalmamış. Herkes öfkesini birbirinden çıkarma peşinde.

İnsanlar birbirini susmakla suçluyor. Kendi sesinin çıkıp çıkmadığına bakmaksızın.

Ha bir de telefoncu amcalar var. Günümüzün şahane olduğuna inanıp cebimizdeki telefonun fiyatını soran.

Dayılar dikkat. İnsanlar beş beş parasını verip vergisini ödediği ve kullanımı gerekli malı için gül bahçesinde yaşadığına inanmıyor.

Bu öfkeli güruh içerisinde o telefonlar sizin için artık tehlike arz ediyor.

Bu haber toplam 564 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.