Bazen bir yönlendirme, bir hayatı değiştirir. Bodrum’un tanınmış isimlerinden Delfi Mehmet Dağoğlu, bundan tam 20 yıl önce sanatçı Akrep Nalan’ın tavsiyesiyle kendini bir tavla organizasyonunun içinde buldu. İşte o gün, bugün; Bodrum’da tavla kültürünün gelişmesi için öncülük etti. Hatta Bodrum’da tavla liginin kurulmasına imza atarak bu oyunu sadece bir keyif değil, bir kültürel organizasyona dönüştürdü.

Dağoğlu, o ilk günü şöyle anlatıyor:

“Akrep Nalan bana ‘Mehmet, bu işin içinde olmalısın’ dedi. Onun sözüyle başladım, sonra baktım ki tavla Bodrum’un ruhuna çok yakışıyor. Yirmi yıldır bu heyecanı sürdürüyoruz.”

Bu hafta sonunda ise, her yıl olduğu gibi, bu serüvenin en önemli halkası olan 19. Bodrum Açık Tavla Şampiyonası’na kendi oteli Delfi Hotel’de ev sahipliği yaptı.

Kaymakam ve Emniyet Müdürü Salonda

Turnuvanın bu yılki en dikkat çeken yanı, Bodrum’un mülki amiri Kaymakam Sayın Ali Sırmalı ve Bodrum Emniyet Müdürü Mehmet Darendereli’nin bizzat salonda bulunmasıydı. Onların katılımı, organizasyona yalnızca resmiyet değil, aynı zamanda ayrı bir değer kattı.

Ben de bir gazeteci olarak o salondaydım. Yani Bodrum’un kaymakamı, emniyet müdürü, basını, halkı ve dünyanın dört bir yanından gelen tavlaseverler aynı atmosferi paylaştı. Bu haliyle şampiyona, sıradan bir oyun etkinliği değil, Bodrum’un birlik tablosu oldu.

Tavla Bir Oyun Değil, Bir Kültür

Salonda dolaşırken hissettiğim duygu çok netti: Tavla yalnızca zar atmak değildir. Tavla sabırdır, risktir, birlikte vakit geçirmektir. Ve en çok da insanları aynı masada buluşturan bir köprüdür.

Bir masada “şans bana güldü” diyen tebessümler, diğerinde “ah keşke” diye iç çekişler vardı. Fakat hepsinin üzerinde dostane bir hava hâkimdi. 235 bin lirayı aşan ödüller ve 10 farklı kategori, turnuvanın profesyonelliğini ortaya koyarken; kahkahalar ve dostluklar tavlanın kültürel yanını ön plana çıkardı.

Delfi Mehmet Dağoğlu: Bodrum’un Gönüllü Elçisi

Delfi Mehmet Dağoğlu’nu burada ayrıca anmak gerekiyor. Onu bir Bodrumlu olarak yıllardır gözlemliyorum: Gençlerin spor faaliyetlerinden sanata, sosyalleşmeden kültürel örgütlenmeye kadar aklıma gelmeyen birçok alanda katkı sunuyor. O, yalnızca bir otel sahibi değil; Bodrum’un gönüllü tanıtım elçisi.

Dağoğlu, bu rolünü ise şöyle özetliyor:

“Ben kendimi sadece bir otelci olarak görmüyorum. Bodrum’un tanıtımı için elimden ne gelirse yapmaya hazırım. Tavla da bu işin en güzel bahanesi.”

Ve bu hafta sonunda yine aynı rolü üstlendi. Kendi otelinde düzenlenen şampiyonayla Bodrum’u uluslararası tavlaseverlerin buluşma noktası yaptı.

Notlar

19.⁠ ⁠Bodrum Açık Tavla Şampiyonası, bir turnuvadan çok daha fazlasıydı. Kaymakamı, emniyet müdürü, basını ve halkıyla Bodrum’un birlik ruhunu ortaya koyan unutulmaz bir organizasyon olarak tarihe geçti.

Bodrum’da zarlar bu kez yalnızca oyun için değil, birlik ve dostluk için atıldı.

Ve bir gazeteci olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Bodrum’un gücü, aynı masada buluşabilmesinde gizli.