TANDOĞAN UYSAL
Bodrum’un Unutulan Aydını: Avram Galanti Bodrumlu

Ama adı “Bodrumlu” olan Avram Galanti, bu kentin tarihine, kültürüne ve fikir dünyasına sessiz ama derin bir iz bırakmış gerçek bir Bodrum evladıydı.
O, Osmanlı’nın çokkültürlü mirasından doğup, Cumhuriyet’in tek dil, tek ulus hedefleri içinde kendi duruşunu koruyan bir fikir adamıydı.

Bodrum’un Sessiz Mahallesinde Başlayan Hikâye
Avram Galanti, 4 Ocak 1873’te Bodrum’da doğdu.
Sefarad kökenli bir Yahudi ailesinin çocuğuydu. Babası Milaslı bir devlet memuru olan Moşe Galante, annesi ise Rodoslu Coya Kodron’du.
Ailesi, 15. yüzyılda İspanya’dan kovulan Yahudiler arasında Anadolu’ya sığınmış, yüzyıllardır bu topraklarda yaşamış saygın bir aileydi.

Küçük Avram, Bodrum’un Yahudi mahallesindeki Talmud Tora mektebinde ilk eğitimini aldı.
Bodrum’un dar taş sokaklarında, denizle iç içe bir çocukluk geçirdi.
O yıllarda, çocukluk arkadaşlarından biri de ünlü neyzen ve şair Neyzen Tevfik’ti.
Biri ileride özgür ruhun sesi olacak, diğeri aklın ve bilimin…

Eğitimine Rodos Rüşdiyesi’nde ve İzmir Sultani İdadisi’nde devam etti.
Henüz genç yaşta üç dil konuşuyordu: Türkçe, Fransızca ve İbranice. Bu çokdillilik, onun hem bir Osmanlı, hem bir Yahudi, hem de bir “dünya vatandaşı” olma bilincini şekillendirdi.

Bir Öğretmen, Bir Müfettiş, Bir İttihatçı
Galanti, genç yaşta öğretmenliğe başladı.
Rodos’ta ve adalardaki Yahudi ve Türk okullarında dersler verdi.
Daha sonra Maarif Müfettişi olarak görevlendirildi.
Eğitimi sadece bilgi aktarmak değil, kimlik inşa etmek olarak görüyordu.
Bu dönemde, Osmanlı’da değişim rüzgârlarını estiren İttihat ve Terakki Cemiyeti ile tanıştı.
Cemiyete katıldı ve kısa sürede aktif bir üye haline geldi.
Yahudi cemaatinin modernleşmesi, Osmanlı’ya daha sıkı bağlanması ve Türkçenin yaygınlaşması için çalıştı.

II. Abdülhamit döneminin baskıcı ortamında düşüncelerini özgürce ifade edemeyince Mısır’a gitti.
Kahire’de “La Vara” adlı Ladino dilinde bir dergi yayımladı.
Burada hem Osmanlı’ya sadakatini hem de Yahudi toplumunun ilerlemesi gerektiğini savundu.
Hatta o yıllarda, Filistin yerine Sudan’da bir Yahudi yerleşimi kurulması fikrini ortaya attı.
Çünkü Osmanlı topraklarında yeni bir devletin kurulmasının tehlikelerini sezmişti.
Bu, onun ne kadar derin bir siyasal öngörüye sahip olduğunu gösterir.

Darülfünun’da (İstanbul Üniversitesi) Bir Cumhuriyet Hocası
Galanti, 1915 ile 1933 yılları arasında Darülfünun’da (bugünkü İstanbul Üniversitesi) profesör olarak görev yaptı.
Tarih, dilbilim ve toplumsal kimlik üzerine dersler verdi.
Öğrencileri onu “tartışmayı seven ama saygıyı elden bırakmayan bir bilge” olarak hatırlardı.
Fakat Cumhuriyet yıllarında başlayan Harf Devrimi tartışmalarında Galanti farklı bir noktada durdu.
Bilimsel bir dilbilimci olarak, Arap harflerinin Türkçeye daha uygun olduğunu savundu.
1925–26 yıllarında Çağlayan dergisinde yazdığı makalelerinde, alfabe değişikliğinin kültürel hafızayı koparacağını belirtti.
Bu görüşleri nedeniyle “inkılap düşmanı” olmakla suçlandı, üniversiteden uzaklaştırıldı.
Ama Galanti’nin amacı devrimi durdurmak değil, kültürel sürekliliği korumaktı.
Onun için dil sadece harflerden ibaret değildi; bir milletin geçmişle kurduğu köprüydü.
Latin Harflerine Karşıydı, Ama Türkçenin Yanındaydı
Galanti, Latin harflerine karşıydı ama Türkçe’nin karşısında hiç olmadı.
Tam tersine, Türkçenin birleştirici gücüne inanıyordu.
O, Türkiye’de “yabancı dille eğitime karşı çıkan ilk aydınlardan biri” olarak tanınır.
Bir milletin kendi dilinde düşünmeden bağımsız olamayacağını savunuyordu.
Bu yönüyle, hem Türk milliyetçiliğiyle hem de kültürel çoğulculukla barışık, dengeli bir düşünür profili çizdi.
Yahudi kimliğini gizlemedi ama bu topraklara bağlılığını da her fırsatta dile getirdi.
Cumhuriyet Halk Partili Bir Milletvekili
Galanti, 1943’te Cumhuriyet Halk Partisi listesinden Niğde Milletvekili seçildi.
8 Mart 1943 – 14 Haziran 1946 tarihleri arasında, TBMM’nin 7. döneminde görev yaptı.
Sessiz ama üretken bir milletvekiliydi.
Konuşmalarından çok, kalemiyle çalıştı.
Bu dönemde “Niğde ve Ankara Tarihi” gibi eserlerini yayımladı.
Parlamentoda da dil konusundaki hassasiyetini sürdürdü; Türkçenin bilim dili olarak geliştirilmesini savundu.
Onun milletvekilliği, düşünceyle siyasetin nasıl yan yana var olabileceğini gösteren örneklerden biridir.
Soyadında Saklı Bir Vefa: Bodrumlu
1934’te Soyadı Kanunu çıktığında hiç düşünmeden “Bodrumlu” soyadını seçti.
Bu tercih, doğduğu topraklara duyduğu sevginin ifadesiydi.
Bir kimlik beyanıydı adeta:
“Ben bu ülkenin, bu kentin çocuğuyum.”
Galanti, “Bodrumlu” soyadıyla, memleketine duyduğu vefayı ölümsüzleştirdi.
Bugün Bodrum’da onun adını taşıyan bir tabela olmasa da, soyadında taşıdığı o kelime — Bodrumlu — zaten onun ömrünün en büyük nişanıdır.
Son Nefesine Kadar Bu Topraklarda
1948’de İsrail Devleti kurulduğunda, yeni hükümet onu ülkesine davet etti.
Fakat Avram Galanti Bodrumlu, yanıtını kısa tuttu:
“Benim vatanım burasıdır. Ölmek için başka toprak aramam.”
8 Ağustos 1961’de, 88 yaşında İstanbul Kınalıada’daki evinde hayata veda etti.
Bir daha Bodrum’a dönemedi, ama adı zaten Bodrum’un ruhuna çoktan kazınmıştı.
Bodrum’un Kültürel Hafızasında Sessiz Bir İz
Bugün Bodrum sokaklarında onun adını taşıyan bir tabela yok.
Ama adı “Bodrumlu” olan bu bilge adam, Bodrum’un tarihine, düşünce hayatına ve çokkültürlü kimliğine sessizce kazınmış bir iz bırakmıştır.
O, hem Osmanlı’nın hem Cumhuriyet’in, hem de Bodrum’un evladıdır.
Yahudi kimliğini bir köprüye dönüştürmüş, Türkçeyi birleştirici bir değer olarak görmüş, bilimi ve eğitimi bir yaşam biçimi haline getirmiştir.
Avram Galanti Bodrumlu’nun hikâyesi, sadece bir bireyin biyografisi değil;
bir kentin çokkültürlü ruhunun, hoşgörüsünün ve aydınlık yüzünün hikâyesidir.
Bodrumlulara Düşen: Hatırlamak
Bugün Bodrum, dünyanın dört bir yanından insanları kendine çekerken,
belki de Galanti’nin düşüncesine en çok şimdi ihtiyaç vardır:
Köklerini unutmadan dünyaya açık olmak, farklılıkları zenginlik bilmek, dili, kültürü ve tarihi korumak…
Bodrumlular için Avram Galanti Bodrumlu,
bir tarih figürü değil, bu toprakların hoşgörüyle yoğrulmuş vicdanıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.