AK Partinin kuruluşu ile başlayan siyasi bir ömür. 22 yıl. Marmaris’te başlayan bir serüven, 03.03.03 Cuma günü, " bir başka görevde buluşmak niyetiyle.." son buldu.

""...hiç görev talep etmedik, verilen görevi de hiç reddetmedik.." diye başladığınız istifa açıklamanıza, " talep ederek !" bitirdiniz.

"islamın bayraktarlığını yaparak mahsun Müslüman halklarının sesi olan bu davanın neferi olmaktan hep onur duydum." Cümleniz herhalde en çok bizi sevindirdi.

Şimdi bi TIK üstü, Muğla Milletvekilliği hedefi.

Sayın Başkanım;

2004 seçimlerinde yönetiminde olduğunuz AK Parti Marmaris olarak Siz, beş belde, bir de ilçede seçime dahi giremediniz.

Sonra İl Başkanı oldunuz..

İl Başkanı olduğunuzda Muğla nüfusu 700 bin civarında idi.

100 bini aşan bir üyesi vardı Muğla’da AK partinin.

Bugün 1.3 milyona merdiven dayadı. 100 bin kaç oldu, kaç kaldı söylemediniz.

2014 te AK Parti %29

2018 de AK parti % 32.1 (CB)

2019 da AK parti % 28.4 (B.Sehir)

2019 da AK parti (34.5 (İl Genel M.) oy aldı.

Bugün bu oyların hiçbiri ortada kalmadı.

Kime sorsanız Kadem Mete olduğu müddetçe AK Parti bir milletvekili çıkaracak duruma düştü.

7 olan ilçe belediyelerde, yapılacak ilk seçimde elde, 2019 dan evvelki 3 belediye bile kalmayacak hale geldi.

Kaşının altında gözün var diyen Partiden atıldı. Atılmadıysa itildi, itilmediyse üstü çizildi, çizilmediyse selam verilmedi.. Hatta kim selam verdiyse onlar da aynı işleme! tabi tutuldu. Bugün o küsen, darılan, atılan, itilenler, etkileri ile birlikte bir araya gelse kesin iki milletvekili çıkacak sayıya ulaştı.

Muğlaya bir gece bekçisi atanacak olsa, ona bile müdahale ettiğinizi bilmeyen yoktur herhalde. Edin, edin tabi. Ama ederken kriteri biz bir türlü anlamadık mesela.

Recep Tayyip Erdoğan diyenler mi revaçta, sövenler mi bilemedik. Ama millet hep "vardır bir bildiği" bile demedi.Diyemezdi de.

Size yazılan bir yazıya beğeni yapanlara bile müdahale edildi.

Kıymetli evlatlarınızı hangi okullarda okuttuğunuz sorusu hiç cevap bulmadı mesela.

Marmariste "YÜRÜTMESİ DURDURULAN" bir inşaat firması için verilen kararın iptali için "ARACI" olduğunuz, hatta bu inşaat firmasının tüm işçilerinin sizin otellerinizde konakladığını biliyor olmalısınız. Bir kere çıkıp da "DOĞRU""YALAN" bile demediniz. Sorsak "TİCARET" der geçersiniz belki.

Diyemeyiz.

Hele hele Cumhurbaşkanımızın son Muğla ziyaretinde yapılan ev ziyareti... Ağızları bıçak açmadı. Nedense karede bir tek Sizi almamıştı deklanşöre basan arkadaş.

Değer miydi?

Yönetiminizde olan bazıları hakkında çıkan onlarca haber.

Hele biri var ki ümükleri düğümler cinsinden.

22 yıldan beri terörle mücadele eden bir Partinin İl yönetiminde, terör örgütü PKK yı bile isteye destekleyen, sırtını dayayan HDP’nin genel başkanı Pervin Buldanı evinde misafir eden biri olabilir mi mesela? Çıkıp bu yalan-doğru demediniz. Demedikçe millet beynine kazıdı bunları.

Çok var da..

Şimdi Sayın Başkanım;

Sayenizde AK Parti Muğla’da bugün sadece 1 milletvekili çıkarabilecek duruma düştü.

Siz "O BİR BENİM" diyorsunuz.

Aylardan beri de Ankara’da bu pazarlıkları yaptınız.

Bıraktığınız koltuğa Sizi TBMM üyesi yapacak, her daim Size bağlı olacak, bir nevi EMANETÇİ İl Başkanı geçirmeye uğraştınız, uğraşıyorsunuz.

AK Partinin, Türkiye'nin başarısını istemek niyeti olsa, bu Partiyi Muğla’da 3,4 milletvekili çıkarma gayreti ile çalışırdınız. Önerdiğiniz isimlerin hiçbiri bunu yapabilecek kapasitede değiller. Tek kapasiteleri ; Size olan sadakatleri.

Muğla da

Behçet Saatçinin aday yapılmaması, Büyükşehir belediyesinin kaybedilmesi,

Üye sayılarının 2015 ten daha da aşağı olması,

Küskünlerin, dargınların on binleri bulması,

Derdi çözülmeyen, telefonlarına bile çıkılmayan Dava gönüllülerinin küstürülmesi,

Muğla geneli oy oranının %20lerin altına düşmesi...

Bunlarda Sizin ne kadar sorumluluğunuz varsa, Gültekin Akça'nın, Barış Eğilmez'in, Fahri Acar'ın da o kadar sorumluluğu var.

Susanların da sorumluluğu var.

Sayın Başkanım ; Bu saatten sonra Sizin isminiz ister, listede olsun, ister istediğiniz herhangi birinin İl başkanlığı ardında olsun, alınacak oy %20 dir.

Siz ki geçen sene İl Başkanlığı kongresi evvelinde "aslında ben artık bırakmıştım, hatta Genel müdürümü bile göndermiştim. Ama Cumhurbaşkanımız "bu dönemde de görevde kalmamı emrettiği için.." demiştiniz.

O dönem bitti deseniz olmaz mı?

Asrın seçiminde şimdi şahsi hesap yapmak, vatana ihanet olur. Her kimki bir tek oy fazla getirecekse o kişinin ardında TAM KADRO durmak zamanıdır.

İl Yönetiminde 4/4 luk kardeşlerimiz, abilerimiz yok mu? Elbette var. Elleri öpülesi insanlar da var. Sözümüz asla onlara değil tabi.

Artık Muğlalı inanın Sizin, yanıbaşınızdaki isimlerin bırakın İl Başkanı olmasını, isimlerini bile duymak istemiyor. İnat %20 ye eşittir diyorsanız o başka.

Yarın huzuru mahşerde "islamın bayraktarlığını yaparak mahsun Müslüman halklarının sesi olan bu davanın neferi olmaktan hep onur duydum" derken samimi olduğunuzu göstermenin en doğru yolu köşenize çekilmek olur.

Eğrisi ile doğrusu ile biz de Size açık bir şekilde;

; SAYIN KADEM METE; MUĞLA SİZİ ASLA UNUTMAYACAK" derken, ALLAH RAZI OLSUN da diyelim.

#SöylerimGeçerim