Siyaset böyle bir şey…

Seçim seçim derken seçimleri bitirdik. Siyasi partilerin Muğla’da ki aldıkları oyları ya da kaybettikleri oyları değerlendirdik. Muğla’dan milletvekili çıkartan partileri değerlendirdik. Tabi ülke barajını aşamayan ve Muğla’dan milletvekili çıkartamayan siyasi partiler de var. O partilerin milletvekili adayları da 7 Haziran sürecinde ciddi anlamda çalışma sergilediler. Bunların başında da Demokrat Parti’nin Muğla’nın birinci sıra adayı Zekai Alper geliyor. Alper 7 Haziran seçimlerinde ciddi anlamda ortaya performans gösterdi…

Şimdi Türkiye nasıl bir koalisyon olacak tartışması içerisinde. T.B.M.M’si açılıp vekiller yemin ettikten sonra meclis başkanı seçilecek. Meclis başkanı seçimi sırasında nasıl bir tablo çıkarsa hükümetin de nasıl kurulacağı üç aşağı beş yukarı belli olur. Bir şekilde hükümet kurulur. Kimin kiminle hükümet kuracağını 22 Haziran tarihinden sonra hep birlikte göreceğiz. Yeni kurulacak olan hükümetin Muğla’da ki yankılarını da sizlerle paylaşacağız…

Bu gün 7 Haziran sonrasında Muğla’da siyasi değil bürokratların tablosunu sizlerle paylaşacağım. 7 Haziran seçimleri öncesi Muğla’da ki bazı bürokratların Ak Parti’nin il başkanı gibi çalıştığını bilmeyen yok. Ak Parti için hem kendi kurumlarında çalışan personelden hem de diğer kurumlardan oy istediklerini bilmeyen yok. Ancak 7 Haziran seçimleri sonrası ortaya çıkan tablodan sonra herkes nedense birden değişti…

Kimi bürokratlar ‘ ben zaten eski ülkücüydüm’ biz ‘ülkü ocaklarından yetiştik’ demeye başlamışlar. Kimileri de ‘biz Atatürkçüyüz’zaten ‘ hatta benim eşim eski CHP’li’dir demeye başlamışlar. Birileri ‘ şu ilden seçilen benim akrabam MHP’den, birileri de ‘benim akrabam CHP’den milletvekili oldu’ diyor. Bu insanları anlamak mümkün değil. Seçimler 7 Haziran günü yapıldı. 8 Haziran sabahı insanlar birden değişti…

Bazı bürokratlar diyorum isimlerini vermek istemiyorum. Çünkü isimlerini verirsem ciddi anlamda zor durumda kalacaklar. Aslında şöyle etrafınıza ciddi bir gözle baktığınız zaman bunların kimler olduğunu anında anlayacaksınız. Bu insanların 7 Haziran öncesi kimlerle nerelerde oturduğuna bir bakın. Şimdi kimlerle nerelerde oturmak için büyük çaba içerisinde olduklarını anında fark edersiniz…

Peki bu insanlar inandırıcı mı? Tabi ki hiç inandırıcı değil. İnsanların siyasi görüşleri, tavırları bir gün içerisinde değişir mi? Emin olun değişir. Öyle bir değişir ki bunu en yakınındakiler bile şaşar kalır. İlk önce Muğla’nın 6 milletvekilini telefonla arayıp tebrik ederler. Ardından siyasi partilerin il başkanlarını ya da yöneticilerini arayıp onları kutlarlar. Ne olur ne olmaz diye şimdiden zemin ayarlamaya başlarlar…

Yani Türkiye’de ve Muğla’da bu düzen böyle gelmiş böyle gider. Bu insanların 7 Haziran seçimleri öncesi sosyal paylaşım sitesinde paylaştıklarına ve yazdıklarına bir bakın. Birde 7 Haziran seçimleri sonrası yaptıklarına. Daha doğrusu yapmadıklarına. Bir çok bürokrat 7 Haziran seçimleri sonrasında sosyal paylaşım sitelerinde hiçbir şey paylaşmamışlar. Ne zaman bu ülkede koalisyon kimler arasında kuruldu o zaman sosyal medya üzerinden paylaşımlarına başlarlar…

Siyasette ve halk gözünde bunun adı ‘her dönemin adamı’ olacak isimlendirilir. İktidarda kim var ise. Ya da koalisyonda hangi partiler varsa onlardan birisine yakın olmaya çalışırlar. Türkiye’de bu sistem böyle gelmiş böyle gider. Aslında bu insanların bir kabahati yok. Kabahat o insanları siyasallaştıranlarda. Her şeyin bir bedeli var. Koltukta oturmanın da bedeli siyasallaşmaktan geçiyor artık Türkiye’de…