28 Eylül 2000 de "Beyrut Kasabı" lakaplı Ariel Şaron,İslamın ilk Kıblesi Mescid-i Aksa'ya postallarla girmeye kalktı. İkinci İntifada yani başkaldırma böylece başladı. Sadece o anda tam 7 Filistinli suikast silahları ile Mescid-i Aksa'nın avlusunda Şehid edildi.
Beyrut Kasabı bununla kalmadı.
Başta Kudüs, Ramallah ve Cenin olmak üzere Filistinlilerin yaşadığı tüm şehirlerde insan avına çıktı.
Gazze Filistinlilerin yaşadığı Akdenize kıyısı olan tek şehirdir. Doğusu ve kuzeyi KATİL DEVLET İsraile, batısı Akdenize bakar. Güneyi ise Mısır ile komşudur. Mısır diktatörü Sisi başa geçene kadar Mısır sınırı açık idi. Ayrıca sayıları 1500 ü bulan tünellerden geçiş vardı. Gazzeliler bütün ihtiyaçlarını bu tüneller vasıtası ile karşılayabiliyordu. Ta ki Sisi gelene dek.
Büyük Şeytan Amerika sayesinde başa geçen Sisi, ilk anlaşmasını Terörist Devlet İsrail ile yaptı. Gazzeye açılan bütün kapıları kapattı. Açılmış olan bütün tünelleri ya su ile ya da beton ile doldurdu. Gazze'nin nefes alması böylece Dindaşı ve ırkdaşı Mısır eliyle daha da zorlaşmış oldu. Günde sadece 6 saat elektrik alan bir şehir düşünün. Ekili bir karış toprağı yok. Denizden bir tek balık avlamak için bile İZİN almak zorunda olan bir şehir. Nüfusu tam 2.5 milyonluk bir şehirden bahsediyoruz.
Batı sınırı her sene yeni Yahudi yerleşim alanı açmak için sürekli olarak daralmaya devam eden bir şehir. Son on yılda yaklaşık 440 km2'den, 380 km2'lik bir alanda yaşamaya MECBUR bırakılan 2.5 milyonluk bir şehir. Her an üstlerine nereden ve ne zaman, gerekçe gibi bir zorunluluğu olmadan gelecegi belli olmayan bombalamaya hazır bir şehir.
Tam bir ölü şehir.
İsrail Gazze'nin tamamen etrafını 9 metre yükseklikte, 7 metre derinlikte duvarla çevirdi. Bu da yetmemiş gibi, tamamen dijital olarak yapılan ikinci bir elektronik duvar yaptı. Yani Gazze'ye bir sinek bile giremez. Tüm dünya bunu malesef yıllardan beri seyretmektedir.
Tek suçları Müslüman olmak ve boyun eğmemek...
Gazze'yi Hamas kontrol eder. Filistin'in diğer kesimlerini ise Yaser Arafat'ın kurduğu El Fetih. El Fetih biraz daha ılımlı siyaset yapar. Hamas ise tam anlamı ile "zulüm altında esir gibi yaşamaktansa, dimdik durarak ayakta şehit olmayı" şiar edinmiştir.
Bu dik durma durumu en başta terörist devlet israilin en büyük jandarması ve hamisi abd nin hoşuna gitmediği için Hamas'ı terör örgütü listesine koymuştur.
Şaşıracak bir durum elbette değil.
40 bin vatan evladının kanını döken katil PKK nın yan kuruluşları PYD,YPG,YPJ'yi dostu kabul eden bir devlet, konu İsrail olunca, kendi topraklarını savunmak isteyen bir Harekete pekala terör örgütü diyebiliyor. Pek fazla önemi yok tabi.
Ama sonuçlar mühim.
İkinci İntifada öyle vahşetlere sahne oldu ki..
Hatırlayanlar bilirler.
Pazardan dönen bir baba ve 11 yaşında oğlu. Muhammed Durra.
Önce babayı yaraladılar.
Baba sürüne sürüne bir beton parçasının arkasına sığındı.Elleri ile oğlunu korumaya çalışıyordu kendi acısına aldırmadan. Saatlerce öyle bekledi. Kin ve nefret dolu bir el tam karşıdan, yaralı babanın elleri ile korumaya çalıştığı küçük Muhammed Durra'nın kafasına nişan aldı. Oracıkta Şehid etti. Hem de dünyanın gözü önünde. Defalarca ateş etti. İsrailin Filistin'de şehit ettiği çocuk sayısı bir değil, on değil, yüz hiç değil, binleri çoktan geçti.
Filistinde kan ve göz yaşı hiç durmadı.
Birbirleri ile dahi geçinemeyen Yahudiler, canları sıkılınca, birbirleri ile bir türlü birleşmeyen Filistinlilerin üzerine yürüdüler. Yürüyorlar. Yürüyecekler.
Birkaç günden beri Hamas Gazze'de #AksaTufani harekatını başlattı.
İsrail tarihinde görülmemiş bir şekilde hamleye maruz kaldı.
Yere göğe sığdıramadıkları meşhur Demir Kubbe kalkanı delik deşik oldu...
Hamas ve Filistinliler elbette zafer elde edemeyeceklerini bile bile Tufanı başlatmadı. Düşman her an tepenizde iken hergün ölmektense, onurlu bir şekilde ölmeyi seçti.
Tabii ki artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu bir Cihattır. Var olma ile yok edilme arasında bir tercih aslında.
Haydut Devletin on yıllardan beri işlediği insanlık suçlarını bir kelam etmeyenler, HAMAS'ın bir pickup kasasına koyduğu yarı çıplak askere takmışlar.
Zavallılık işte. Dik duramayanların ahvali. Müslümanlar içinde yaşayıp, bir türlü Müslüman olamayanların en küçük fırsatta renklerini belli etme hali.
Vay halinize..
Tarafımız nettir.
Filistin İslamın'dır. Son Filistinli de Şehid olana dek bu böyledir.
Bu, tam da BM Genel Sekreteri Gutares'in dediği gibi 56 yıllık bir işgalin neticesidir.
Bugün İsraili meşru gören her kim olursa olsun Müslüman düşmanıdır. Mescid-i Aksa düşmanıdır.
Ve....
Kafirler İstese de istemese de, Allah nurunu tamamlayacaktır.