BRICS'in son toplantılarının küresel ekonomi üzerindeki olası etkileri 21.yüzyıla girdiğimiz dönemde, Dünya ekonomisin yeniden yapılanma sürecinde önemi daha fazla artmaktadır. Türkiye BRİCS ekonomi topluluğuna, tam üyelik başvurusunu yapmıştır. Dünya siyasi ve ekonomi dengesi açısından, 21.yüzyıl çok kutuplu dengeler üzerine gitmektedir.

Türkiye, Dünyadaki mevcut ekonomi sistem içinde, BRİCS ile insan merkezli, sömürmeyen daha Adil Bir Ekonomi Modele geçecek kapasitede ve güçtedir.

Türkiye BRICS’in çok kutuplu denge yapısı temelinde, kendi öz medeniyet birikiminden gelen, İnsan merkezli, daha Adil Bir Ekonomi Modeli ile hak ettiği yerini mutlaka alacaktır. Gazze’de yaşanan İnsanlık vahşetine karşı, İnsanlığı önceleyen, sömürmeyen daha adil ekonomi altyapılara mutlaka geçecektir. Dünya İnsanlığında, bu alanda çok ciddi olarak, bilinç ve ciddi bir farkındalık oluşmuştur.

BRICS ve değişen küresel ekonomik dengelere baktığımızda, BRICS, başlangıçta Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan bir ekonomi grubu olarak kuruldu. Ancak son yıllarda bu yapı, yeni üyelerin katılımıyla daha geniş bir ittifaka dönüştü. Özellikle son toplantılar, bu genişlemenin ve grubun yeni hedeflerinin küresel ekonomide nasıl bir değişim rüzgârı estirebileceğini özellikle göstermektedir.

BRICS Ekonomi topluluğu, G7 Ekonomi topluluğunu satın alma paritesi ölçeğindegeçmiştir. BRİCS Ekonomi topluluğu gücünü sürekli günümüzde arttırmaktadır.

Genişlemeyle birlikte, BRICS'in küresel GSYİH'daki Satın Alma Gücü Paritesi payı, G7 ülkelerinin toplamını aşmış durumdadır. Bu durum, Batı merkezli ekonomik düzenin karşısında, yeni bir gücün yükseldiğini açıkça bizlere ortaya koymaktadır.

BRICS, bu ekonomik ağırlığıyla, sadece kendi üyeleri için değil, aynı zamanda küresel güney olarak adlandırılan, gelişmekte olan ülkeler için de yeni bir ekonomik ve finansal düzenin kapılarını aralamayı hedeflemektedir.

Ticarette dolar karşısında, Yeni Finansal Sistemler, BRICS zirvelerinin ana gündem maddelerinden birini hiç kuşkusuz oluşturmaktadır. Ticarette Amerikan dolarının egemenliğini azaltmak için, üye ülkeler yoğun girişim ve ekonomi politikaları üzerinde çalışmaktadırlar.

Üye ülkeler arasında ulusal para birimleriyle ticaretin artırılması ve daha bağımsız bir ödeme sistemi oluşturulması, bu hedefin temelini oluşturmaktadır. Özellikle son dönemlerde, Yerel Para Birimlerinin Yükselişi, BRICS ülkeleri, aralarındaki ticarette dolar yerine kendi para birimlerini kullanmaya teşvik ederek hem maliyetleri düşürmeyi hem de uluslararası finansal sistemde daha bağımsız bir konuma gelmeyi amaçlamaktadırlar.

Uluslararası SWİFT ödeme mekanizmasına karşı, BRICS BRIDGE gibi yeni ödeme sistemleri geliştirerek, alternatif kurmayı hedeflemektedirler.

Yeni ödeme mekanizmaları, Rusya'nın öncülük ettiği "BRICS Brıdge" gibi yeni ödeme sistemleri, SWIFT'e alternatif oluşturmayı hedefliyor. Bu sistemler, ticari işlemleri daha hızlı, daha ucuz ve Batı'nın finansal yaptırımlarından bağımsız hale getirmeyi özellikle amaçlanmaktadır. Bu girişimlerin başarılı olması durumunda, uluslararası ticaretin akışı değişebilir ve doların rezerv para birimi olarak konumu zamanla zayıflayabilir.

Daha önceki yazılarımda, alternatif ödeme araçların geliştirilmesinde, Blockchain (Blok Zincir) teknolojisinin, Dijital para ve Kripto paranın, çok büyük etki edeceğini ve gelecek ticari sistemlerin, nakitsiz bir toplum inşası temelinde, bu temel yapı üzerine inşa edileceğini özellikle, belirterek yazdım.

Stratejik kaynaklar ve işbirliği alanları, genişleyen BRICS, enerji ve stratejik kaynaklar açısından da devasa bir güç haline geldi. Özellikle İran, Birleşik Arap Emirlikleri ve Etiyopya gibi yeni üyelerin katılımıyla, grup küresel petrol üretiminin neredeyse yarısını kontrol edebilir duruma geldi.

Enerji ve gıda güvenliği, BRICS üyeleri, dünyanın buğday, pirinç ve soya fasulyesi üretiminin önemli bir kısmını karşılıyor. Bu durum, gıda güvenliği konusunda gruba büyük bir söz hakkı tanıyor.

Altyapı ve kalkınma finansmanı, grubun kurduğu “Yeni Kalkınma Bankası” (NDB), altyapı projelerine ve sürdürülebilir kalkınmaya finansman sağlamada önemli bir rol oynuyor. Bu banka, gelişmekte olan ülkelere, Batı odaklı finans kuruluşlarına alternatif bir kaynak sunuyor.

Siyasi ve ekonomik belirsizlikler, BRICS'in ekonomik potansiyeli çok büyük olsa da, bu potansiyeli tam anlamıyla kullanabilmesi önündeki engeller de dikkat çekiyor. İç Çelişkiler,Üye ülkeler arasında siyasi ve ekonomik çıkarlar farklılık gösterebiliyor. Örneğin, Rusya ve Çin'in Batı karşıtı söylemleri ile Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika gibi ülkelerin daha dengeli politikaları arasında zaman zaman gerilimler yaşanabiliyor.

Batı'ya bağımlılık, birçok BRICS ülkesi, dış ticaret ve teknoloji alanında hâlâ Batı ülkelerine bağımlı bir durumdadır. Bu durum, dolar karşıtlığı ve bağımsız bir ekonomik sistem kurma hedeflerinin, kısa vadede tam olarak gerçekleşmesini özellikle zorlaştırmaktadır.

BRICS'in son toplantılarda, Dünya küresel ekonomideki, çok kutuplu, bir geleceğin sinyallerini özellikle vermektedir.

BRICS'in son toplantıları, küresel ekonomideki çok kutuplu bir geleceğin sinyallerini veriyor. Her ne kadar bu süreç zorlu ve çelişkilerle dolu olsa da, grubun genişlemesi ve yeni hedefleri, uluslararası ticaretten finansal sistemlere kadar birçok alanda kalıcı değişimlere zamanla yol açabilecektir.

Dünya’nın 21.yüzyıla girdiğimiz, bu çok kutuplu yapısında, yeni siyasi dengeler, ülkeler arası çok ciddi ekonomik çıkar ve menfaat çatışmaları temelinde olacaktır.

Ülkeler arasında, özellikle siber, ekonomi ve diğer savaşların yanında, yeni sıcak askeri savaşlarla, güç merkezli olarak yeniden şekillenme olasılığı, gün geçtikçe ülkeler ve ekonomi gruplar temelinde, artarak devam etmektedir.

Sevgi, Muhabbet ve Dua ile kalın İnşallah