Aslında tahrik nefret ve sevmezliğin cinsel çağrısım hali gibi algılansa da, nefret ve sevmezlik bir arada ise hayatın olumsuzlukları başlıyor demektir.

Yalnızca cinsellikle de ilgili değildir.

Ünlü psikiatris Freuod gibi her davranışın altında cinsellik arayan pek çok bilim adamı sayısı da az değildir.

Ancak sosyal/toplumsal olaylarda bir grubun-diğer grubu tahrik etmesi ya da tahrik edici, nefret ifadeleri toplumsal ve sosyal olayların ateşini fitiller.

Bu bir başlangıçtır, sağ duyulu aklı selim bireylerin varlığı ile bu sorun büyümeden çözümlenir.

Bu durumu sosyal medyada oldukça fazla görebiliyoruz.

Öyleyse bir bireyi yada grubu tahrik edici provake edici sözlerden kaçınmak; empati kurabilmek, toplumsal barışın uluslar arası barışın, aile içi barışın temel taşı kabul edilerek hayata ve olaylara bakılmalı.

***    ***    ***

Çevremize şöyle bir bakalım;

Olup bitenler, bürokratların tavırları, bir öğretmenin öğrencisine, öğrencinin öğretmenine, evladın anne babasına tavrı sinir uçlarını kaşıyan nitelikte.

Siyasi ortama bakın, yetkiyi ele alanın diğer gruba tavrı da aynı şekilde.

Bırakın birleştirici olmayı, daha çok ötekileştirip küçük olsun benim olsun mantığı ile hareket ederek, ehil olmayanların üstünlüğü tartışılır hale geldi.

Yine bürokraside tanık olunan nokta; Aynı durum içinde sadece kendi biriminden haberdar olup, bağlantılı diğer birimlerden bihaber olanların sayısının çokluğu, vatandaşı bezdirmiş durumda.

Bu bezginlik umutsuzluğa, umutsuzluk, üretim düşüklüğüne neden olmakta.

İnsanların bezginliğe-umutsuzluğa değil,

UMUDA, ÇALIŞMAYA-ÜRETMEYE ve

MUTLU OLMAYA İHTİYACI VAR.