Bu yılki Dünya Hasta Güvenliği gününün teması; hasta güvenliğini arttırmak için teşhisi iyileştirmeye odaklanmıştır ve sloganı “Doğru yap güvenli hale getir” dir.
17 Eylül WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından dünya hasta güvenliği günü olarak kabul edilmiştir. Aslında bugünün önemi; hastalar ve aileleri, sağlık çalışanları, sağlık yöneticileri, politikacılar ve sivil toplum, doğru ve zamanında teşhisin hasta güvenliğini arttırmadaki hayati rolünü vurgulamaktır.
Ancak bu durumla ilgili ne sağlık kuruluşlarından ne üniversitelerin sağlıkla ilgili bölüm akademisyenlerinden gündeme dair bir açıklama gelmedi. Aslında hastaya konulacak olan teşhis bir hastanın sağlık sorununu belirler. Teşhise ulaşmak için hastalar ve sağlık ekipleri karmaşık ve bazen uzun süren teşhis sürecinde birlikte çalışmak zorundadır. Bu süreç hastayla yapılan görüşme(anemnez), muayene, testler ve sonuçların gözden geçirilmesini içerir ve nihai teşhis ve tedaviye ulaşılmadan önce tamamlanır.
Gecikmiş, yanlış veya kaçırılmış teşhis, hastalığın iyileşme sürecinin uzamasına ve bazen organ kayıplarına hatta ölümlere neden olabilir.
Aslında bir aile bireyi hasta olunca (özellikle kronik, sistemik hastalıklar) yalnız kendini etkileyen bir durum olmayıp aile bireylerinin tamamı etkilenecektir.
Hastalık durumunda olayın fizyolojik yönü olduğu kadar psikolojik, sosyal ve ekonomik boyutları olup tüm aileyi etkilemesi kaçınılmazdır. Sağlık çalışanlarının konuyu bu yönü ile ele almalarında yarar olacaktır. Bu aşamada hastalara da önemli görev düşmektedir.
Hasta bu nedenle kendini bu sağlık zincirinin bir halkası olarak görmesi, hastalığın sürecini kısalttığı gibi ekip ruhunun hastaya hem sorumluluk hem de motivasyon kazandırmasını sağlayacaktır.
Ayrıca yaşam kalitesini düşüren organ kayıpları engelli bırakan kemo-radyasyon sonrası devam eden cerrahi komplikasyonlar hasta olarak bireyi yıldırmamalı.
Sağlığınızdan bendinizden daha fazla etkilenen kimse yok. Bu yüzden bakımınızdaki itici güç siz olun.
Güven içinde sağlıkla günleriniz olsun.