YETERKİ DUYARLI, İYİ NİYETLİ OLALIM

YETERKİ DUYARLI, İYİ NİYETLİ OLALIM
Birinci kademeden tutun tüm sınıflar, üniversiteler herkes ara tatili heyecanla bekledi diyebilirim. Tabi, ilkokulda alınan karnenin heyecanı ile diğer sınıfların karne heyecanının asla bir tutulamaz.Yaklaşık bir ya da iki hafta...

Birinci kademeden tutun tüm sınıflar, üniversiteler herkes ara tatili heyecanla bekledi diyebilirim. Tabi, ilkokulda alınan karnenin heyecanı ile diğer sınıfların karne heyecanının asla bir tutulamaz.

Yaklaşık bir ya da iki hafta önce akademik eğitim öğretim veren ülke genelindeki tüm üniversiteler (devlet ya da özel üniversiteler) dönem arası yarıyıl tatiline girdi. İlkokul dönemlerinde yaşadıkları karne heyecanını yaşamasalar da üniversiteli gençler yoğun ders çalışma dönemlerine, sınav stresine kısa sürede olsa ”mola” diyebilmenin huzurunu yaşadıkları her eli valizli öğrencinin gözlerinden okunuyordu. Bu arada, sınav dönemlerinde azda olsa kaytaran, gerek heyecanına yenik düşen gerek haylazlığına yenik düşen bazen de öğretmeninin azizliğine uğrayan öğrenci arkadaşlarımızda azımsanmayacak kadar çoktu. Onlar için asıl işkence dönem arasına girdikleri için ailelerini görmek için memleketlerine gittikten sonra bütünleme sınav tarihlerinin ne zaman yapılacağının açıklanması ile başlayan sancılar sınavın yapılacağı saate kadar devam ediyor.

İstatistiklere bakılacak olursa; üniversite eğitimini ailesinin oturduğu şehirde alan öğrenci sayısı başka şehirde eğitimine devam eden öğrenci sayısının çok çok altında. Her öğrenci üniversite hayatı yaşamak ister. Bu isteklerini de ya öğrenci yurtlarında ya da arkadaşlarla ortak kullanımlı ev kiralayarak yapıyorlar. Öğrencilerin bu istekleri öğrencilerin ailelerinin imkan oranına göre değişiklik gösterir. Ebeveynlerin çoğunun çocuklarının alttan ders bırakmasını istememelerinin altında birazda maddi durumlardan kaynaklı sorunların bir an önce son bulmasını istemelerindendir. Haksızda sayılmazlar, günümüz şartlarında bir öğrenci evi iki bin lira ile iki bin beş yüz lira arasında kira bedeli, faturaları, ulaşım giderleri, eğitim giderleri, yeme içme ihtiyaçlarının karşılanması gibi arkası bitmeyen giderlere bir de dönem arasında bütünleme sınavı gitme gelme masraflarının eklenmesi hiç iç açıcı gelmez elbette.

Bu iç açıcı olmayan durumlarla öğrencilerde, velilerde karşı karşıya kaldı ne yazık ki! Muğla’dan, Ankara’dan, Diyarbakır’dan, İstanbul’dan gibi birçok şehirden Isparta’ya bütünleme sınavı için giden öğrencilerin yaşadığı sorunlara şahit oldum. Tek ders için bütünleme sınavına en az bir gün önce ya gündüz ya geceden bir öğrencinin yola çıkması gerekir. Öğrenci 3 Şubat sınavın yapılacağı gün sınava gireceği şehirdedir, saat 14:00’de yapılması planlanan sınava 3 saat kalarak sınavların iki saat gecikmeli yapılacağı bildirimleri düşer üniversite hesaplarının olduğu sayfalara. Ertelenen saatte yapılacak olan sınava tekrar 3 saat kala ise sınavların yoğun kar yağışı nedeni ile on gün sonrasına ertelendiği bilgisi çok geçmeden tüm sınava girecek öğrencileri telaşlandırmak için yeterli sebeplerden sadece birisi oluverir hemen. Öğrencilerin göstereceği tepkilere cevap vermek zorunda kalınacağından üniversitenin duyuru yapılan sayfalarına yorumlar engellenir. O günün akşamına ileri tarihe ertelenen sınavların online olma kararı açıklanır. Evet belki eksik yapılan işlerin bir nevi telafisi gibi olmuş gibi karar ama gecikmeden kaynaklı yaşanan sorunları telafi eder mi bilinmez. Ya da ön lisans öğrencileri aynı gün yolun diğer tarafında farklı binalarda sınavlara girerken lisans öğrencilerinin yolun karşısındaki binada yapılacak sınavlarının iptal edilmesi ise sinirlerin daha fazla gerilmesi için geçerli sebepler arasında yer alıyor.

Sınava girmek için günübirlik gidip dönmeyi planlayan öğrencilerin yoğun kar yağışı nedeniyle otobüslerin de şehir dışına çıkmalarının kısıtlanması da ayrı sorun kaynağı. Bu öğrencilerin barınma sorunları, yeme içme giderleri ne derece sağlıklı, ne sorunlarla karşılaştılar daha duymadığımız bilmediğimiz biz bilemeyiz onu. O sıkıntıları iliklerine kadar yaşayan öğrenciler yaşadı, empati kurmak yaşamayana zor gelir.

Bu kadar sorunların yaşanmadan engellenebilmesi mümkün müydü? Tabiki mümkün, teknoloji ve bilim o kadar ilerledi ki meteoroloji olaylarını artık bırakın günlük takip etmeyi saatlik, dakikalık bile takibi yapılabiliyor. Yeter ki duyarlı olalım, yeter ki samimi olalım, iyi niyetli olalım.

Sevgiyle…

Bu haber toplam 655 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.