Aras’a Destek Veren Bir Gazeteciden Notlar

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, görevdeki birinci yılını değerlendirirken yaptığı basın toplantısında kamuoyunun dikkatinden kaçmayacak önemli bir çıkış yaptı. Bodrum Belediye Başkanlığı döneminden bu yana siyasi çizgisine yazılarımla destek verdiğim Ahmet Aras’ı, gazeteci kimliğimle hep objektif bir gözle izledim ve bu desteğimi açıkça ortaya koydum.

Ancak geçen yıl, danışmanı Levent Arkan’ın talebi üzerine kendisiyle tanıştım. Görüşmemizin içeriği bende saklıdır ve bu içerikten Ahmet Aras da haberdardır. Tıpkı kendisine en yakın duran bazı isimler gibi, benim de içimden geçen, Aras’ın Levent Arkan’dan uzak durmasıydı. Fakat görünen o ki Başkan, tercihini ondan yana yapmıştır. Bu durumda bize sadece “hayırlı olsun” demek düşüyor.

1 Yıl 9 Ay Hapis Kararına Rağmen Medya Önünde Güçlü Destek

Levent Arkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve bazı siyasilere hakaret suçlamasıyla yargılanmış; mahkeme tarafından 1 yıl 9 ay hapis ve para cezasına çarptırılmıştı. Karar hâlâ istinaf aşamasında. Ancak Ahmet Aras’ın yaklaşık bir yıllık sessizliğin ardından ilk kez kamuoyu önünde Arkan’a güçlü bir şekilde sahip çıkması ve söz konusu suçlamaları “komplo” olarak değerlendirmesi, yargı kararına gölge düşürecek bir tutum olarak kayda geçti.

Aras’ın danışmanlık görevi için Levent Arkan’ı tercih etmesi, siyasi açıdan zaten riskli bir karardı. Şimdi ise bu riskin çok daha görünür hale geldiğini söylemek mümkün. Özellikle bazı çevrelerde Ekrem İmamoğlu gibi CHP’li siyasetçilere yönelik “siyasi komplo” tezleriyle Levent Arkan’a yöneltilen iddiaları aynı zemine oturtmak, kamuoyu açısından da inandırıcı değil. Siyah ile beyaz kadar açık farklar varken bu benzetmeyi yapmak, gerçekliğe ters düşüyor.

Yerel Medyanın Sessizliği: Bir Soru İşareti Daha

Daha dikkat çekici olan ise Ahmet Aras’ın bu açıklamaları ne yerel medyada ne de bölgesel ölçekte beklenen yankıyı uyandırmadı. Takip edebildiğim kadarıyla yalnızca Hamle Gazetesi’nde deneyimli gazeteci Özgür Özcan bu konuya değindi. Bunun dışında basında neredeyse hiç ses çıkmadı. Oysa geçmişte Bodrum’da çok daha küçük meselelerin bile manşet olduğu basın ortamında, bu ölçekteki bir açıklamanın sessizlikle geçiştirilmesi dikkat çekici.

Yerel Siyasetin Sessizliği Daha da Düşündürücü

En az basın kadar dikkat çeken bir diğer suskunluk ise siyasetten geldi. Cumhurbaşkanlığı ittifakının yereldeki temsilcileri olan AK Parti ve MHP’li milletvekilleri ile il ve ilçe teşkilatlarının, bu denli çarpıcı ve tartışmalı bir konuda tek bir açıklama dahi yapmamış olması düşündürücüdür. Oysa söz konusu olan, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan mahkûmiyet almış bir danışmana, bir belediye başkanının kamuoyu önünde sahip çıkmasıdır. Bu durum karşısında en ufak bir tepki verilmemesi, sadece siyasi değil, demokratik refleksler açısından da dikkatle not edilmelidir.

Basın Özgürlüğü Açısından Kaygı Yaratan Bir İddia

Basın özgürlüğü açısından asıl dikkat gerektiren konu ise, şu an için teyide muhtaç bir iddia. Ahmet Aras’ın Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin basın ve ilan-reklam bütçesini, hakkında mahkûmiyet kararı bulunan Levent Arkan’ın yönettiği konuşuluyor. Eğer bu iddia doğruysa, bu durum basının bağımsızlığı ve özgürlüğü açısından ciddi bir sorundur. Zira yerel basının en büyük gelir kaynağı olan kamu ilanlarının dağıtımı, şeffaf ve tarafsız olmalıdır. Yargı süreci devam eden bir kişinin bu konuda yetkilendirilmesi, hem etik hem de demokratik açıdan sorgulanması gereken bir uygulamadır.

Temennimiz odur ki, bu iddialar gerçeği yansıtmıyordur. Zira gerçekten özgür, baskısız ve adil bir medya düzeni isteniyorsa, kamu kaynaklarının yönetiminde de aynı ilkeler gözetilmelidir.

Beri̇li̇n Dokunma (15)