Bodrum Siyasetinin Kendiliğinden Yanan Ateşi

Bodrum siyasetinde ilginç bir dönemden geçiyoruz.
Bazen hiçbir şey konuşulmazken bir anda herkesin diline aynı konu düşer; kimsenin başlatmadığı bir tartışma bir bakmışsınız kentin ana gündemi oluverir.

Bugün yaşadığımız tam da böyle bir süreç.

Bodrum Belediye Meclisi toplantısının ardından Başkan Tamer Mandalinci’nin yaptığı ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile merkezi hükümetin bakanlıklarıyla “iyi diyalog” vurgusu içeren açıklamaları, siyasette adeta taşları yerinden oynattı.

Bir CHP’li belediye başkanının, merkezi hükümetin kendilerine ayrımcılık yapmadığını söylemesi…
Evet, kabul edelim: Bu açıklama siyaset kulislerinde şok etkisi yarattı.

Bir Anda Ortaya Düşen Gündem: Mandalinci – AK Parti Yakınlaşması

Bodrum siyasetinin doğasında bu vardır:
Kimse konuşmazken bir anda konu patlar, sonra herkes aynı soruları sorarken bulur kendini.

Bugün sorulan soru ise şu:
“AK Parti, Tamer Mandalinci’ye bir teklif götürürse Bodrum’da ne olur?”

Bu soruyu soran çok, cevabı bilen yok.
Ama merak eden Bodrum dolusu insan var.

Ortada ne AK Parti’den gelen resmî bir teklif var, ne de Mandalinci’nin böyle bir niyeti…
Fakat konu kendi kendine doğdu, serpildi, büyüdü.
Siyasette bazen böyle kıvılcımlar bir ilçenin kaderini bile değiştirebilir.

Doğmamış Bebeğe Don Biçmek… Ama Siyasette Oluyor İşte

Normal şartlarda gazetecilerin bu tür erken ihtimallerin üzerine analiz yazması abes bulunur.
Ama siyaset tam da “abesin normalleştiği bir oyun”dur.

Bazen bir açıklama, bir duruş, bir kelime…
Büyük bir dalganın habercisi olabilir.

Mandalinci’nin son dönemde merkezi hükümete ilişkin yaptığı makul, hakkaniyetli değerlendirmeler;
kendi partisinde nasıl karşılık bulur bilinmez ama
AK Parti’nin üst kurmaylarında dikkat çektiği kesin.

Kulislerde şu cümleler duyuluyor:

“Bir görüşsek mi? Nabız mı yoklasak?”

Bu sözleri kuranların varlığı güçlü biçimde fısıldanıyor.

Bodrum’un Siyasi Hafızası: Mehmet Kocadon Örneği

Bodrum siyaseti köksüz bir siyaset değildir; hafızası güçlüdür.

Mehmet Kocadon örneği hâlâ tazedir:

Demokrat Parti geçmişi…
CHP ile uzun yıllar süren birliktelik…
Zaman zaman yön değiştiren ama asla etkisini kaybetmeyen siyasi duruşu…

Bodrum’da “siyaset böyle yapılır” dedirten figürlerden biriydi.

Bu hafıza bugün Mandalinci için de konuşuluyor.
Çünkü Mandalinci ailesinin kökleri de Demokrat Parti geleneğinden geliyor.
Dedesi Zeyyat Mandalinci, sağ tandanslı bir siyasi çizginin önemli bir ismiydi.

Bu nedenle şehirde şöyle diyenlerin sayısı artıyor:

“Mandalinci’nin AK Parti’ye bakışı, sanıldığı kadar ideolojik uzaklıkta değil.”

Siyasette kök önemlidir;
Bodrum’da kök daha da önemlidir.

Ateşi Kimse Yakmadı, Ama Yangın Çıktı

Bugün yaşananların kısa özeti:
Kimse planlamadı ama gündem oluştu.
Kimse ateşi yakmadı ama ateş kendiliğinden yandı.

Biz gazetecilere düşen ise olup biteni fotoğraflamak.

Konu konuşuluyor mu?
Evet.

Ciddiyet kazanır mı?
Onu zaman gösterir.

Ama bir gerçek var:
Bu kıvılcım Bodrum’un siyasal iklimini değiştirme potansiyeline sahip.

Peki Mandalinci Gerçekten AK Parti’ye Geçerse Ne Olur?

Gelelim en hararetli soruya…

Eğer bir gün Tamer Mandalinci AK Parti’ye geçecek olursa,
Bodrum ile Ankara arasındaki buzların çözülmesi bir yana,
ilişkiler bambaşka bir seviyeye taşınır.

Bugün Bodrum’un en büyük handikaplarından biri,
yerel yönetim – merkezi yönetim kopukluğudur.

Mandalinci’nin gençliği, enerjisi, iletişim kabiliyeti ve
“karşı değil, konuşan” üslubu
hem Bodrum’da hem de Ankara’da yeni bir sayfa açabilir.

Olursa etkisi yalnızca Bodrum’la sınırlı kalmaz;
Mandalinci adını Türkiye siyasetinde bambaşka bir noktaya taşır.

Ama siyasetin bir de öteki yüzü var:
Başarı gelmezse, bu tür adımlar insanı silip süpürür.
Siyaset acımasızdır.

Yine de Mandalinci’nin “yapabilme ihtimali” Bodrum’da yüksek görülüyor.

Gündemin Fotoğrafı

Bugün yazdıklarım bir kulis aktarımı değil;
kendiliğinden doğan bir siyasi atmosferin fotoğrafıdır.

Mandalinci – AK Parti yakınlaşması olur mu olmaz mı bilemem.
Ama bildiğim bir gerçek var:

Bodrum’da bir ateş yandı.
Ve artık herkes o ateşi izliyor.