Belediyeden Zeytinlik İddialarına Sert Yanıt: “Tüm İşlemler Yasal”
Bodrum’da son günlerde yine tanıdık bir senaryo devrede. Daha önce Bodrum Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Ahmet Aras’a karşı sistemli bir karalama kampanyası yürüten çevreler, şimdi de aynı taktiği yeni Başkan Tamer Mandalinci’ye karşı devreye soktu. Bu “çamur at izi kalsın” anlayışı, Bodrum gibi duyarlı bir kentte maalesef belli kesimlerde kronik bir alışkanlığa dönüşmüş durumda. Ne var ki, bu tür girişimler her defasında resmi kurumlarca yapılan açıklamalarla boşa çıkarılıyor. Son örneği, zeytinlik alanın imara açıldığı iddialarına Bodrum Belediyesi’nin yaptığı yazılı açıklama oldu.
Belediye: Mahkeme Kararına Uyduk, İmtiyaz Söz Konusu Değil
Belediyeden yapılan açıklamada, imar planının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 29 Ocak 2024 tarihinde onaylandığı, belediyenin bu plana itiraz ederek dava açtığı ancak mahkemeden yürütmeyi durdurma talebinin reddedildiği belirtildi. Üst mahkeme olan İstinaf Mahkemesi’nin de belediyenin itirazını reddettiği, bu süreç sonunda Anayasa ve İdari Yargılama Usulü Kanunu gereği belediyenin yasal zorunlulukla imar durum belgesi verdiği ifade edildi.
Belediye açıklamasında özellikle “kişiye özel imtiyaz sağlanmadığı, tüm işlemlerin yasal çerçevede yürütüldüğü” vurgulanırken, basında yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. “İmar planı yokken işlem yapıldığı” yönündeki haberlerin tamamen asılsız olduğu, onaylı imar planının ve mahkeme kararlarının mevcut olduğu ifade edildi.
Gazetecilikte İtibar Esastır
Bu açıklama, Bodrum’da son yıllarda sık sık şahit olduğumuz “çamur at izi kalsın” anlayışının bir örneği daha. Ahmet Aras döneminde nasıl sürekli karalama çabaları olduysa, Tamer Mandalinci’nin göreve gelmesiyle aynı plak yeniden çalınmaya başlandı.
Her kulaktan dolma bilgi haber değildir. Gazeteciliğin etiği; bilgi doğrulamayı, belgelerle konuşmayı gerektirir. Oysa Bodrum’da bazı kalemler, resmi kurumlardan doğrulatmadan aldıkları duyumları haber diye sunuyorlar. Sonra ne oluyor? 24 saat geçmeden, belediyeden gelen resmi açıklama adeta şamar gibi iniyor.
Bu durumda ne oluyor? Gazetecinin itibarı zedeleniyor.
Daha önce yaptığı doğru, Bodrum’u sarsan, toplumda yankı uyandıran haberlerine de gölge düşüyor. Çünkü okuyucu bir kez güvenini kaybederse, onu geri kazanmak çok zor.
O yüzden altını çizmekte fayda var: Gazetecilikte inanırlılık birinci kuraldır. Kulaktan dolma bilgilerle yazmak yerine, iddiaları araştırıp resmi kurumlara sormak, belgelemek esastır. Eğer belgeler doğrularsa, o zaman başımız kıldan ince. Ama doğrulatmadan yazıp, ertesi gün yalanlanmak mesleğe zarar verir.
Çamur At İzi Kalmaz!
Bodrum halkı artık bu yöntemlere kanmıyor. Her gelen belediye başkanına aynı taktik uygulanıyor, ama sonunda hep gerçek ortaya çıkıyor. O yüzden, bu tür asparagas haberlerin hükmü ancak 24 saat sürer.
Gazetecilik ciddiyet ve güven işidir. Bu güveni sarsanların kalemi de, itibarı da yıpranır.