“Vur dedik ama…”
Bodrum Belediyesi, 2025 Nisan Meclis oturumunda aldığı yeni kararla sahil şeridini neredeyse steril hâle getiriyor. Özellikle Kumbahçe Sahili işletmeleri için hazırlanan kurallar, deyim yerindeyse “göz açtırmayacak” cinsten. Belediye açısından “kent estetiği ve kamu hakkı” vurgusu taşıyan bu kararlar, işletmeciler açısından ise “vur dedik, öldürdünüz” hissiyatı yaratıyor.
Renkli Bodrum’a Gri Çizgi: Estetik mi, Estetiksizlik mi?
Belediye, kıyı şeridindeki işletmelere adeta “az konuşun, az görünün” diyor. Tabela bir tane, menü sadece belirlenen ölçüde. Şemsiye mi? O da sade olacak: beyaz, krem veya hasır.
Bodrum’un mavi-beyaz renkleriyle özdeşleşmiş sokaklarında işletmelere sadeleşme şartı getirilmesi, belediye açısından bir ‘düzen’ hamlesi; fakat esnaf açısından renklerin silinmeye başlaması anlamına geliyor. Turizm beldesinde turistik canlılık istememek gibi bir gariplik söz konusu.
3,5 Metre Mesafe: Sosyal Mesafe Pandemiden Kalma Değil, Yönetmelikten!
Beklenen 6 metrelik düzenleme yerine 3 metre olarak belirlenen “deniz kenarına yaklaşma sınırı”, işletmeler için bir nebze olsun umut ışığı. Fakat bu 3 metrelik ‘kutsal alan’a masa, sandalye, şemsiye sokulamayacak.
Yani müşteri denize sıfır oturmak istese bile, önce 3 adım geriye gidecek. Bodrum’da denize karşı kahve içmek artık nostaljik bir anı olabilir.
Zabıta mı? Barış Elçisi mi? Yoksa Yeni Sahil Polisi mi?
Bu kuralların uygulanması belediyeye bağlı zabıta ekipleriyle olacak.
Peki her işletmeye santim santim şerit ölçüsü uygulandığında sahada ne yaşanacak?
Zabıtayla işletme arasında “medeniyet dolu” diyaloglar mı?
Yoksa yüksek tansiyon, ceza tutanakları ve kapatılma tehditleri mi?
Zaman gösterecek.
Sahil Akşamları: Sessizliğin Yeni Adı
Karara göre, akşam 19.00’dan sonra şezlong, şemsiye, sandalye kaldırılacak. Müzik ise yasak.
Yani sahilde ne bir romantik akşam yemeği, ne bir fonda melodi…
Sadece sessizlik ve boşluk.
Belediyeye göre bu “kamuya alan bırakmak”, işletmeye göre ise “müşteriyi göndermek”.
Belediyeye Tam Not, İşletmeye Soğuk Duş
Belediye gözünde bu kararlar şehir estetiği, düzen ve kamu çıkarı adına olumlu adımlar.
Ancak sahada işletmecinin gözüyle bakıldığında, alınan kararlar “ağırdan da ağır.”
Tepkiler büyür mü, esneme olur mu?
Henüz bilinmiyor. Ancak bir gerçek var:
Bu kararlar, “vur” denince “öldürmeye” yaklaşmış gibi.
Şimdiden Bodrum’a hayırlı olsun…
Gerçekten “hayırlı” mı oldu, onu hep birlikte yaşayarak göreceğiz.