BOP’un Türkiye Ayağı

BOP’un Türkiye Ayağı
Rusya himayesindeki Esed rejimi ile İran Mayıs 2017’de Astana’da varılan uzlaşma neticesinde,  çatışmazlık bölgesi ilan  edilen İdlib’e saldırı amaçlı askeri komuta kademesinin hazırlıklarını sürdürürken bölgede...

Rusya himayesindeki Esed rejimi ile İran Mayıs 2017’de Astana’da varılan uzlaşma neticesinde,  çatışmazlık bölgesi ilan  edilen İdlib’e saldırı amaçlı askeri komuta kademesinin hazırlıklarını sürdürürken bölgede emelleri bulunan İNGİLTERE destekli ABD ve yancısı FRANSA BOP kapsamında, önüne çıkan veya çıkacak muhtemel hedefleri yok etme üzerine kurulu planların uygulanabilirliği için fizibilite çalışmalarına ağırlık vermeye başladı.

ABD ve birlikte hareket ettiği İngiltere ve Fransa,  Suriye’de Esed

rejiminin bundan sonraki süreçte kimyasal silah kullanıldığı takdirde,

yaptırımın yanı sıra yapılacak müdahalenin çok ağır olacağını dile

getiren açıklamalar yapmışlardır.

Rus hükümeti Uluslararası ilişkilerde bürokrasi anlamında serinleme

sürecini beklerken,  İNGİLTERE ile ABD İdlib , Cisr ve El Şuğur

bölgelerinde manevra gücünü genişletmek ve alan hakimiyetini sağlamak

adına bölgede üst komuta kademe merkezi kurarak yerleşik düzene

geçtiler.

Burada gözardı edilmemesi gereken iki önemli nokta üzerinde durmak

istiyorum. 1. Kasım ayında gerçekleştirilecek olan ABD seçimleri öncesi

olası bir gövde gösterisinde bulunarak seçmen üzerinde prestij sağlamak,

kovboy hukukunun dünyanın tek süper gücü olduğunu ve kimyasal silah

kullanılması durumunda kesinlikle taviz verilmeyeceği imajı vermektedir.

  1. Ana etken olarak Esed adı geçen bölgede daha önce sabıkalı olduğundan

bu seferlik gözden ırak görünmez eller üzerinden “Klor gazı” kullanarak

ABD ve destekçilerine ihaleyi yıkmak suretiyle işin içinden çıkmayı

deneyebileceği düşünülmektedir. Senaryolara tarafsız baktığımızda olma

ihtimalinin pek yüksek olmadığı görünmektedir.

İDLİP NEDEN ÖNEMLİ

Yaklaşık 7 yıldan beri süre gelen savaşın, acıların en çok yaşandığı

önemli kentlerinden biri olan İdlib’ in üst sıralarda yer aldığını

görmekteyiz. Silahlı grupların bölgede kalabalık olduğu, düzensiz ve

dağınık olmaları münasebetiyle olası sansasyonel eylemlerinin

faturasının ağır bedellere gebe olabileceği öngörülmektedir.

Jeostratejik konumu itibari ile HATAY ilinin güneyini kapsayacak şekilde

Altınözü ve Reyhanlı ilçe sınırlarına kadar uzanan tahminen 100-110

km’lik Suriye sınır hattımızı teşkil ettiği görülmektedir. Ayrıca 900 km

sınır boyunca Suriye’ye açılan en donanımlı ve kapsam alanı fazla olan

sınır kapımızın Cilvegözü olduğunu belirtip, Bab -Al hava sınır kapısına

ev sahipliği yapmış olduğunu kalın çizgiler ile belirtelim.

İkinci önemli özelliği; bu bölgede oluşturduğumuz tampon bölgede 12 ayrı

gözlem noktası kurarak güvenliği sağlamamız,  hem de asker

konuşlandırılmış teşkili bir bölge olmasıdır.

Rusya cephesinden baktığımızda; stratejik nitelikte 2 askeri üst

bölgesinin bulunduğu, sayıları 2000’e yakın askeri personelin barındığı,

envanterinde çok sayıda askeri savaş ve kargo uçakların olduğu, savunma

sanayi bünyesinde S 400 füze rampalarının kurulduğu, helikopter ve topçu

bataryalarında tankların konuşlandırıldığı görülmektedir.

Durumun niteliği böyle olunca Rusya açısından baktığımızda Suriye

topraklarında geçmişten gelen husumetlerin kendileri için tehdit unsuru

olabileceği senaryoları üzerinde durulmaktadır. RUSYA burada aşırı sağ

terör örgütlerini pasifleştirip uzun vadede doğabilecek tehditleri

bertaraf etmek niyetindedir.

İRAN bölgede mezhepsel çıkarlarını gözeterek Lübnan ve Suriye arasında

bulunan bölgede Esed ile birlikte muhalifler ile aşırı dinci sağ

örgütlerden kurtulup izolasyonu sağlanmış güvenli bir bölge oluşturma

peşinde.

ABD’nin nihai hedefi olan BOP doğrultusunda YPG/PYD’yi bölgede aktif

hale getirirken,  dikkatleri başka yöne çekmek için İdlib’te çözüm

müzakerelerini baltalayabilir.

ABD, İNGİLTERE ve Fransa,  lejyoner askerler tarafından eğitilen 40 bin

YPG/PYD militan/askerini Kuzey Suriye’de PKK himayesinde Kamışlı, Rakka

ve Ayn İsa bölgelerinde tugay -kolordu eşidi 3 ayrı düzenli ordu

kurarak,  rejime baskı yapıp yetki verilmesi istenecektir. Yetkiye

binaen bölgede kendi kendini yönetecek otonom bir sistemi bi kaç yıl

içerisinde hayata geçirerek, TÜRKİYE’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu

bölgeleri için Özerklik projesine fiilen başlayacaktır.

Bu haber toplam 614 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.