Hiç sordunuz mu kendinize?

Hiç sordunuz mu kendinize?
Hayat ne kadar garip. Dostun düşmanın oluyor, düşmanın dostun. Daha dün can ciğer olduğun şimdi yabancı gibi. İnsanoğlu çiğ süt emmiş derler hep. İnsanlara ne güven kaldı ne itibar. İnsan insana ne sevgi verir oldu ne de...

Hayat ne kadar garip. Dostun düşmanın oluyor, düşmanın dostun. Daha dün can ciğer olduğun şimdi yabancı gibi. İnsanoğlu çiğ süt emmiş derler hep. İnsanlara ne güven kaldı ne itibar. İnsan insana ne sevgi verir oldu ne de saygı. Ne değişti peki? Eskilerden bu yana ne değişti de insanoğlu kaybetti insanlığını? Nasıl bu kadar duygusuz olduk biz, şükür etmeyi ne zaman unuttuk? Herkes kendini düşündüğü için mi bu hale geldik, yoksa gerçekten kötü birisi olduğumuz için mi? Bu soruların cevabını hiç düşündünüz mü? Eski zamana şöyle bir baktığımız da teknolojiden uzak insanların kendi yiyeceklerini kendilerinin ürettiği bir zamandan bahsediyorum. Benim görmediğim ama o yılların özlemini birçok insandan duyduğum zamanlar. Şimdi düşünüyorum da bir tıkla dünyanın diğer ucundaki habere ulaşabildiğimiz, istediğimiz kişiye canlı ulaştığımız, istediğimiz yemeğin kapımıza kadar geldiği bu çağda duyulan özlem nedir? Aslında biraz düşünseniz bu soruların cevabını kendi içinizde bulabilirsiniz. Eskiden birini görmenin, bir şeye ulaşmanın zorluğu onu değerli kılıyormuş. Her şeyden önce özlem duygusu varmış. Kendi yiyeceğini yetiştirmenin bir değeri varmış. Dostluğun, komşuluğun, kardeşliğin hatta düşmanlığın bile bir değeri varmış. Peki, şimdi soruyorum size. Her şeye kolayca ulaşabilmek mi güzel olan yoksa zorlu bir ulaşmadan gelen değer mi?

‘ Eskiden güzeldi her şey, baya eskiden.’

Bu haber toplam 485 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.