Kronik Hastalıklar ve Depresyon

Kronik Hastalıklar ve Depresyon
Yaşlıların  yarıya yakınında en az bir kronik hastalık, dörtte birinde ise iki ya da üç kronik hastalık bulunmaktadır. Kronik tıbbi bir hastalığın varlığı -örneğin; inme, demans, Parkinson, kanser, kalp yetmezliği, hipotiroidi,...

Yaşlıların  yarıya yakınında en az bir kronik hastalık, dörtte birinde ise iki ya da üç kronik hastalık bulunmaktadır. Kronik tıbbi bir hastalığın varlığı -örneğin; inme, demans, Parkinson, kanser, kalp yetmezliği, hipotiroidi, böbrek yetmezliği gibi- depresyon geçirme riskini arttırmaktadır. Kronik hastalığına bağlı depresyonu olan hasta oranlarına bakıldığında; diyabet hastalarının yüzde 33’ünde, Parkinson hastalarının yüzde 40’ında, beyin kanaması geçiren hastaların yüzde 40’ında, hastanede tedavi altına alınmış kanser hastalarının yüzde 42’sinde, yakın zamanda kalp krizi geçiren hastaların yüzde 45’inde depresyon görülmektedir. Kronik ağrılı hastalarda ise yüzde 20-80 gibi değişen oranlarda depresif belirtilere rastlanmaktadır.

Depresyon, Alzheimer tipi demansta bilişsel belirtiler dışında en sık görülen nöropsikiyatrik belirti olup, yüzde 20-32 arasında görülmektedir.

Bazı ilaçların, örneğin; yüksek doz antiepileptik (fenobarbital gibi) ilaçlar, interferon, ACE inhibitörleri, klonidin ve metildopa gibi antihipertansifler, kortikosteroidler, kanser kemoterapisinde kullanılan prokarbazin, vinkristin, vinblastin gibi ilaçların da depresif belirtilere neden olabileceği unutulmamalıdır.

Özellikle birinci basamakta çalışan hekim ve hemşireler, geçmişte depresyon geçirmiş ya da işlevsel yetersizliğe neden olan kronik sağlık sorunu olan yaşlı  bireyleri depresyon yönünden de değerlendirmelidirler. Çünkü; herhangi bir tıbbi hastalığı olup majör depresyonun eşlik ettiği hastaların, tıbbi hastalığın tedavisine daha az uyum gösterdiği, daha uzun hastane yatışları olduğu, sağlık kurumlarına başvurularının yüksek ve rehabilitasyon tedavilerinden daha az yarar gördükleri saptanmıştır.Başka bir deyişle depresyon, kronik bir hastalığın gidişini kötüleştirebildiği gibi, kronik bir hastalık da depresyona neden olabilir.

Kronik hastalığı olan bireydeki bazı belirtiler depresyon habercisi olabilir: Aşırı bağımlılık, sosyal çekilme (göz temasından, aile ile birlikte olmaktan kaçınma), çaresizlik, umutsuzluk, aşırı ağrı yakınmaları ve  tedaviye uyumsuzluk gibi. Ayrıca, depresyon döneminde bedensel sorunlar da artar; düzenli giden tansiyon kontrol edilemez olur, kan şekeri iniş ve çıkışlar gösterir.

Kronik hastalıklar, sosyal rollerde bir değişim yapar ve bu, yas sürecine benzer sorunlar ortaya koyar. Bu durumlardaki bulgular depresyondaki bulgulara çok benzer. Kronik hastalığı olan ve terminal dönem hastalarında umutsuzluk belirtileri; ajitasyon, tedaviye uymama, kolay kızma, iş birliği yapmama, öfke, anksiyete, uykusuzluk ve ağrıya tepki şeklinde olabilir.

Kronik tıbbi hastalıklarda depresyon varlığı, prognozu kötüleştirir. Çünkü depresyon tedaviye uyumu zorlaştırır, fiziksel ve bilişsel işlevleri bozar, yaşam kalitesini düşürür, morbiditeyi artırır ve bazı vakalarda yaşamı kısaltır. Kronik bir hastalıkta uyku bozukluğu, iştahta azalma, kendine bakımını ihmal etme ve yorgunluk  depresyonla birlikte görülen en yaygın belirtilerdir.

Sonuç olarak kronik hastalıkta depresyon göz ardı edilmeden değerlendirme içine alınmalı, tedavi ve bakımı dikkatle planlanmalıdır.

Bu haber toplam 921 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.