Bodrum Cennet Koyu üzerinden kurulan spekülatif senaryolar ve siyasi istismar çabaları
TikTok’tan Siyasete Ayar Verme Girişimi
Sosyal medya platformu TikTok’ta, özellikle Almanya’dan yayınladığı iddialarla gündeme gelen Muhammed Yakut, bu kez hedef tahtasına eski Bodrum Belediye Başkanı ve mevcut Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı oturttu. Yakut’un videoda dile getirdiği iddialar; hayret uyandırıcı, çelişkilerle dolu ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik ifadeler içeriyor.
Söz konusu videoda Yakut, Ahmet Aras’ın Bodrum Cennet Koyu’ndaki inşaat izinleri nedeniyle Cengiz Holding’le ilişkilendirildiğini ve hatta Holding’in adamları tarafından makamında darbedildiğini, bir hafta dışarı çıkamayacak şekilde şiddet gördüğünü öne sürdü. Dahası, Aras’ın bu olaydan sonra Cengiz Holding’in inşaat izni için “anasından emdiği süt kadar helaldir” dediğini iddia etti.
Aras: “Bu Ahlaksız Cahil Alçaklara Prim Vermem”
Ahmet Aras ise bu iddialara kısa ve net bir yanıt verdi: “Bu ahlaksız, cahil, alçaklar devlete ayar mı verecek? Bunlara prim vermem.” Bu açıklamasıyla Yakut’un dile getirdiği tüm iddiaları yalanlayan Aras, iddiaların gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmadığını belirtti. Ayrıca bu tür asılsız, karalayıcı kampanyaların kamuoyunu manipüle etmekten başka bir amacı olmadığını da ima etti.
Dijital İftira Döneminin Yeni Yüzü Mü?
Muhammed Yakut’un adı, son dönemde Türkiye’deki bazı siyasi ve mafya bağlantılı yapılar hakkında sosyal medya üzerinden ortaya attığı iddialarla anılıyor. Ancak kaynak göstermeden, delilsiz ve yalnızca “duydum, biliyorum” temeline dayalı bu videolar, çoğu zaman bir karalama kampanyasına dönüşüyor. Bir dönem “Diyarbakırlı Sedat Peker” yakıştırmasıyla da anılan Yakut, kamuoyunda sansasyon yaratan ancak çoğu zaman gerçeği yansıtmayan iddialarla gündemde kalmaya çalışıyor.
Siyasi Tartışma Değil, Dijital Algı Operasyonu
Bu tür videolar ve ithamlar, yalnızca hedef alınan siyasetçilere değil, halkın bilgi alma hakkına ve kamuoyunun sağlıklı düşünme iklimine de zarar veriyor. Muhammed Yakut’un, toplumun hassasiyetleri üzerinden dijital platformlarda oluşturduğu algı operasyonları, gerçek haberle dedikodu arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor.
Ahmet Aras’a yöneltilen bu tür mesnetsiz saldırılar, siyasi eleştirinin çok ötesinde; itibarsızlaştırma çabasının bir parçası gibi görünüyor. Ancak kamuoyunun giderek bu tür içeriklere karşı daha bilinçli hale geldiği de bir gerçek. Gerçek dışı iddialarla siyaset dizayn etmeye çalışanlar, uzun vadede sadece kendi güvenilirliklerini zedeliyor.