Zübeyda Fellahoğlu

Zübeyda Fellahoğlu

ŞU SORULARA CEVAP BULMALISINIZ

ŞU SORULARA CEVAP BULMALISINIZ

Hiç düşündünüz mü?

İnsanlık dışı olaylar, olgular neden hep insanlar arasında yaşanır.

İnsani gelişmişlik endeksi ortaların altında olduğundan mı acaba?

Oysa insan; Evrenin tek rasyonel akli varlığıdır. Bunun ötesinde biyolojik, sosyolojik, psikolojik bir varlıktır.

Özetle insanın biyolojik yönü vardır. Doğar, büyür, gelişir, bunlar için beslenmeye, barınmaya ihtiyacı vardır.

İnsan sosyal bir varlıktır, insanın bilişsel olarak gelişebilmesi için sosyal çevreye, eğitim görmeye, sosyal anlamda korunmak için aileye ihtiyacı olacaktır.

İnsanın psikolojik yönü vardır, duyguları (sevme, sevilme, saygı görme, ağlama, gülme) davranışlarına yön verir.

İnsanın bütün bu özellikleri iyi bir aile ortamı, iyi bir arkadaş çevresi, iyi bir eğitim-öğretim ve kültürel değerler bütünüyle oluşur, gelişir.

***      ***      ***

Ancak bugün bakıyoruz ki insanların birbirlerini her alanda, her sektörde nasıl yok edecekleri, nasıl ortadan kaldıracaklarının hesabını yapıyorlar.

Ticari alana bakıyorsunuz; karşımıza rakip çıkmasın, çıkanları yok edelim mantığı.

Siyasette durum hiç farklı değil, olaylara eleştirel bakana, sorunların tesbitinde ve çözüm yollarında farklı düşünene yaşama şansı yine yok.

Dinlemek bir yana, karşılaşmamak adına yolunu değiştirenler.

Bürokraside de durum içler acısı.

Bukelemum gibi şekil değiştirebilen, bilgi ve iletişim becerisi olmayan bir yığın insan.

Sosyal hayatta, insanların aile bireylerine sevgide, saygıda, sadakatta yanlışları, hatta canlarını katledecek kadar ileri gittiklerini gündüz kadın kuşaklarında izleyip görüyoruz.

Peki insani gelişmenin ölçütleri var mıdır. Dünyada bu anlamda rapor hazırlayan kurum kimdir, neresidir?

Bu konuda BM İnsani Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 1990 yılından bu yana her yıl ülkelere göre hesaplanmaktadır.

Endeks; Eğitim, sağlık, gelir bileşenlerinden oluşur.

Eğitim bileşeni, ortalama okullaşma yılı ve beklenen okullaşma yılı değişkenliklerini,

Sağlık bileşeni, beklenen yaşam süresi değişkenini,

Gelir bileşenini ise kişi başına gayri safi milli hasıla değişkenini içerir.

Bu endeks insanların refah kaynaklarını artırmada yalnızca gelirin değil aynı zamanda sağlık ve eğitim fırsatlarının da o ülke insanları için önemli olduğunu gösterir.

İGE (İnsani Gelişme Endeksi) ile ülkelerin hangi durumda oldukları, ülke içinde hangi illerin, ilçelerin ileri seviyede oldukları tesbit edilip, siyasetçilerin önüne konur.

Bu anlamda hem yerel de siyaset yapanlara, hem yöneticilere çok önemli görevler düşmektedir. Ancak ne önümüzdeki seçimlerde aday olanlardan, ne de genel seçimlerde ülkeye yönetmeye talip Milletvekili adaylarından insani gelişmişlik düzeyi ile ilgili Muğla’nın durumunu bilen sorgulayan siyasetçi görme şansını yakalayamadık.

Böyle bir kaygılarının olup olmadığı konusunda endişelerim var.

Neden mi? Türkiye’de illere göre yapılan insani gelişmişlik endeksinde maalesef üzülerek belirtmek zorundayım ilk 10’un içinde Muğla yok.

Bunu Milli Eğitim’in, YÖK’ün yaptığı sınav sonuçlarında da gördük.

İGE’de ilk 10’da olan illeri şöyle sıralayalım. Eskişehir, Ankara, Artvin, Bolu, Karabük, Kırıkkale, Edirne, Yalova, Trabzon, Kocaeli, Burdur, Tekirdağ, Muğla gibi liste sıralanıyor.

İllere göre İGE  değerleri incelendiğinde Türkiye’nin batısının genel olarak orta düzeyde insani gelişmişlikte olduğu saptanmıştır.

Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünün yaptığı araştırma raporuna göre eğitim endeksinde ilk sırada Eskişehir, Sağlık endeksinde Tunceli, Gelir endeksinde Kocaeli 1.sırada olan illerdir.

Ayrıca eğitim endeksinde illerin 49 tanesi, sağlık endeksinde 44’ü, gelir endeksinde ise sadece 4’ü Türkiye ortalamasının üzerinde yer almaktadır.

Peki bürokratlar, siyasetçiler bu veriler ışığında Muğla’da, eğitimde yapılan hatalar, yanlışlar nelerdir?

-Sağlıkta yapılan hatalar yanlışlar nelerdir?

-Gelirde eksikler nelerdir?

-Sorularına cevap aramaz mı?

-Sağlık-Eğitim-Gelir endekslerinin iyileştirilmesi için alanların paydaşları hiçbir araya geliyor mu?

Geldiyse ne gibi çözümler bulundu.

 

Bu yazı toplam 2272 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Zübeyda Fellahoğlu Arşivi
SON YAZILAR