Evet son günlerde şiddeti giderek artan, bazılarının kendi gibi düşünmeyenleri potansiyel suçlu gibi görmesi paronayak düşüncelerin ürünüdür.

Siz birisine sürekli suçlu gözüyle bakıyorsanız sizi bu davranışa iten nedenler arasında sürekli o kişinin sizi takip ettiği endişesidir.

Ben diyorum ki, bu tür düşüncelerin yalnız karşınızdaki kişiye değil, çevrenizde olanlara ve kendinize zararı olacaktır.

Lütfen biraz sakin olun, analitik düşünün, demokratik bir ortamda seçimlere gidiliyor. İnsanlar rahat rahat başkalarına saldırmadan, kimseyi hedef göstermeden vatandaşlık görevlerini yerine getirsinler.

Seçimler geçecek, yine Muğla’da biz bize, Türkiye’de biz bize hayatın gerçekleri ile cebelleşmeye devam edeceğiz.

Kimseyi sakıncalı piyade gibi görmemek lazım.

Nasıl ki siyaset insan kazanma sanatı,

Nasıl ki bürokrasi daha çok insana hizmet ulaştırma sanatı, becerisi ise,

İyi hizmet sunmak, hizmeti en ücre köşelere kadar ulaştırmak gerekiyor.

Siyasette başarı elde etmekte aynı sorumluluk ve hassasiyeti göstermekle mümkündür.

Siyasi partilerin adayları çalışıyor, kimi çok çalışıyor kimi ortalıkta görünmüyor.

Çalışanların emeklerine, yüreklerine, keselerine sağlık. Çalışmaları seçmene olan saygının göstergesidir.

Ancak; Bazı siyasetçilerin bu septik düşüncelerden biran evvel uzaklaşması yerinde olacaktır.

Yoksa bu düşünceler saplantıya hezeyana dönüşürse mazallah.

Peki başka bir önemli tesbitimde şu gazetecilerin, köşe yazarlığı yapanların hiçbir bürokratı hiçbir siyasetçiyi memnun edemediği gerçeği.

Son dönemde özellikle son 10 gündür gazeteciler, köşe yazarlarımız kimseyi memnun edemez oldu.

Basın ne için vardır?

Ne iş yapar?

Bu soruları kendilerine hiç soruyorlar mı? Acaba bu arkadaşlar.

1990’lı yıllarda yaşanılan, (benimde o dönem siyasi partide görev aldığım aktif siyaset yaptığım bir süreçti ANAVATAN Partisi) bir gerçeği hatırlatmak istiyorum.

Karadeniz bölgemizde bir ilde herkesin istisnasız yeşil kart sahibi olduğu haberi yapıldı.

Hatırlayanlar olacaktır.

O ilde hiç yerel basın yok mu? sorusu akla geliyor.

Bu haber daha erken gündeme gelmiş olsaydı devlet kurumu daha az zarara uğramış olacaktır.

Uzağa gitmeden kendi bölgemizde görülen eksikleri gündeme getirmek burada layıkıyla görev yapan yerel basın çalışanları, ilçedeki sorunları yanlışları görmesin mi?Ancak hoşgörü kültürü eksikliği varsa, demokrasi bilinci, insana ve emeğe saygı yitirilmişse farklı düşüncelere tahammül kalmıyor.

İşte o zaman farklı düşünen gazeteci-köşe yazarını potansiyel suçlu gibi görmeye başlıyorsunuz.

Şükür ki Muğla gelişmiş, Türkiye’nin batıya açılan penceresi.

Turizmi, madencilik, tarım ve enerji kaynakları ile ülke ekonomisine büyük katkısı olan bir il. İnsanı mülayim, insanı güzel.

Kıymetini biliniz.

Gazetelere ve gazetecilere çalışma alanı bırakınız.

Paronayak düşüncelerin kimseye faydası yok.