Edip Akbayram ve Ferdi Tayfur’un Vefatları Toplumu Yine İkiye Böldü

Türkiye, sanatıyla milyonlara dokunan iki büyük ismi, Edip Akbayram ve Ferdi Tayfur’u kaybetti. Ancak bu ortak acı bile toplumu birleştirmek yerine, yine kutuplaştırdı. Fatih Portakal’ın haber bülteninde de ele aldığı gibi, bir sürü sorunu olan Türkiye, sanatçılarının ardından yas tutarken bile birleşemiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer siyasi liderlerin başsağlığı mesajlarındaki farklılıklar, ülkedeki ayrışmayı bir kez daha gözler önüne serdi.

12 Eylül Öncesinden Bugüne Değişmeyen Kutuplaşma

Türkiye’de farklı kesimlerin bir araya gelememesi yeni bir durum değil. 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesinde de benzer bir tablo vardı. O dönemde de toplum ideolojik kamplara bölünmüş, insanlar aynı acıyı paylaşamaz hale gelmişti. Bugün de benzer bir ayrışma yaşanıyor. Oysa Edip Akbayram da Ferdi Tayfur da halkın içinden gelen, milyonların sevgisini kazanmış, ortak değerlerimizdi. Her ikisi de şarkılarında insanlığı, sevgiyi, eşitliği ve adaleti savundu.

Şarkılarında Halkın Sesi Oldular

Edip Akbayram, yaşamı boyunca ezilenlerin, yoksulların yanında oldu. Onun seslendirdiği “Aldırma Gönül”, zulüm görenlerin sesi oldu:

“Başın öne eğilmesin,

Aldırma gönül aldırma”

Ferdi Tayfur ise arabesk müziğin güçlü ismi olarak, halkın dertlerini ve umutlarını anlattı. “Sabahçı Kahvesi” şarkısı, ayrılığı ve hüznü en içten şekilde dile getirdi:

“Sevgilim sevgilim,

Bak yine şafak söküyor”

Bu şarkılar, aslında hepimizin ortak duygularını yansıtan eserlerdi. Ama ne yazık ki, bugün onları bile sahiplenirken ayrı düşüyoruz.

Ortak Değerlerde Buluşamazsak Büyük Sorunları Nasıl Çözeceğiz?

Toplumu bir araya getirmesi gereken ortak acılar bile ayrıştırıcı hale gelmişse, çok daha büyük meseleleri nasıl çözeceğiz? Bugün siyasette PKK lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması gibi konular tartışılırken, ülke olarak ortak bir çözüm üretmek nasıl mümkün olacak? Birlik içinde hareket edemeyen bir toplum, geleceğe nasıl güvenle bakabilir?

Siyasetçilerin, sanatçıların, halkın artık bu gerçeği görmesi gerekiyor. Birlik ve beraberliği sadece sözde değil, gerçekten hayata geçirmeliyiz. Edip Akbayram ve Ferdi Tayfur’un bıraktığı miras, bizi ayrıştıran değil, birleştiren bir güç olmalı. Çünkü “Aldırma gönül” derken de, “Sabahçı kahvesinde” dertleşirken de aslında hepimiz aynı hayatın içindeyiz.