Öyle diyor millet.

Yer Muğla Sıtkı Koçman Eğt.Araştırma Hastanesi.

Devletimiz Muğla mıza devasa bir Şehir Hastanesi yaptı. Hakikaten muazzam bir Hastane.

Özellikle doktorlar, hemşireler, sekreterler had safhaya ulaşan yoğunluğa rağmen, insanüstü bir efor sarfederek görevlerini yerine getiriyorlar.

Bir çok birimde personel sıkıntısı, doktor açığının olduğunu zaten biliyoruz. Buna rağmen polikliniklerde olsun, yatan hasta birimlerinde olsun, herşey mükemmel diyebilirim.

Ancak..

Kafeterya hizmetleri..

İnsanı çileden çıkarır hale gelmiş.

3 ncü katta "YOĞUN BAKIM" cafe var.

Kafeterya mı yoksa kantin mi bilmiyorum. Kantin ise kafeterya gibi çalışıyor. Yemek dahil !.

Poliklinikler giriş katı.

Burada kantin veya kafe yok.

Sağlı - sollu 10 adet otomat var. Bunlardan her katta da var zaten. Hepsi elektrikli ve Hastane cereyanı kullanıyor.24 saat açık. Sözleşmede böyle mi değil mi bilmiyorum.

Eeee.

Ne var bunda diyeceksiniz.

Bu mübarek otomatlar 1, 5 veya 10 TL ye göre ayarlanmış.

Çay 4, kahve 7 TL.

10 TL verip kahve alırsanız, makine 3 TL yi geri vermiyor.

Herhalde BAHŞİŞ sayıyor.

Ya da.

O kağıt para kısmı günün 23.59 saati hiç çalışmıyor.

Böyle olunca da yüzlerce insanın SİNİR KATSAYISI pik yapmış durumda.

Bir bardak çay almak için taaa 3 ncü kata çıkmak gerekiyor. Bunun için DEVLETİN ASANSÖRLERİ emrinizde. Önce en az 10 dakika bekleyecek, gelen asansöre binecek, EKSİ 3 ü ziyaret ettikten sonra, yukarı doğru her katta tekrar tekrar durmak şartıyla 3 ncü kata varabilirsiniz.

Orada uzuuun bir kuyruk sizi bekliyor olacak yine.

Ve.. Nihayet. Bir bardak çay elinizde.

Gelelim yeniden bu otomatlara.

Dedim ya çalışmamaya ayarlı.

Günlük görevli boşalan blokları "IŞIK HIZIYLA" dolduruyor. Ama sadece bunu yapıyor.

Millet çay almış almamış umrunda değil. Yaşlısı var, hastası var. Herkes içinden konusup duruyor.

Bazıları bunu fısıltılarla ama etkin şekilde sesli yapıyor ; Hastaneleri AKP yaptı ya, kafeleri de onlara vermişler. Kimse sesini çıkaramaz....

Falan filan.

Bu lafları bir günde en az beş kere duyabilirsiniz.

Hakikaten SİNİR BOZUCU.

Alt tarafi görevini İFA etmeyen makinelerin !, kafenin üzerinden Iktidara yürümek !.

Benim açıkçası ZORUMA GİTTİ.

Otomatları dolduran kalın gözlüklü elemana dedim ki;

Makineler bozuk.

-Hayır, değil.

Bozuk, bozuk.

-Değil dedim sana.

Parayı almıyor.

-Bozuk parayı alıyor.

Bende bozuk yok.

-Ben ne yapayım?

Düzelt.

-Sesini yükseltme.Yaratacak değilim..

Durum bu. Cevap bu.

Kafeler herhalde birkaç kere iptal edilen ihaleden sonra verilmiş.

Ben nasıl verildiğini bilmem.

Bir sıkıntı var mı derseniz evet var.

Koskoca Araştırma Hastanesinde kafeterya hizmetlerinde sıkıntı var.

Personelin konuşma tarzı sıfır.

Otomatların çalışması sıfır.

Bir bardak Çay için 3 ncü kata Devletin asansörü ile gitmek ne kadar doğru bilmiyorum. İnanın 10 asansör günün yarısını kafeye adam taşımak için çalışıyor.

Buradan başta Hastane Başhekimine, İl Sağlık Müdürlüğüne, ilgili birimlere Rica ediyorum ; Bu sorunu çözmek zor değil.

Bir kahve otomatı için milletin suçu AK Partiye kadar atmasının önüne geçmek gerekir.

Hastanede çalışmayan otomatların AK Parti ile ilgisinin olmadığını ispat etmek için bu çileyi bitirmek Sizin elinizde.

Benden demesi.

Devam Edeceğiz.

Selam Ve Dua İle.