Deniz Yerinde, Güneş Yerinde… Kamu Alanı Nerede?
Kumbahçe’de bu yaz da değişen bir şey yok. Deniz hâlâ maviliğini koruyor, güneş her zamanki gibi yakıyor, martılar gökyüzünde süzülüyor. Ama bir eksik var: kamuya ait alanlar. Çünkü artık bu alanlar “işletme sahası” sayılıyor. Yeni sezonun görünmeyen ama herkesçe hissedilen kuralı: “Müşteri değilsen, yürüyemezsin!”
Deniz Manzaralı Şezlong, Ama Kamuya Yasak
Bazı işletmelerin sandalyeleri neredeyse suya giriyor. Kamuya açık olması gereken plajlar, artık “rezervasyonlu loca” gibi işliyor. Halka açık olması gereken alanlar, müşterilere özel alanlara dönüşmüş durumda. Sahilde yürümek isteyen bir vatandaş, adeta görünmez bir koridordan ilerlemek zorunda: Rahatsızlık verme, göz göze gelme, sessizce geç. Masa, sandalye var. Ancak bir havlu atacak alan yok. Varsa da laf olsun diye ve masalarda oturanların göz hepsinde güneşlenme. Bugünkü manzara bu.
Kaldırımda Yürüyenlere Olimpiyat Standartları
Kaldırımlar mı? Onlar da işgal altında. Masa ayaklarına takılmadan, garsonların tepsisinden sıyrılmadan ilerleyebilirseniz, Bodrum’da yürüyüş değil, slalom yapıyorsunuz demektir. Engelli rampalarının önü ise kimi zaman saksı, kimi zaman buzdolabı ile “şık” bir şekilde kapatılmış durumda.
Denetim Günü Makyajı
Belediye ara sıra uyarıyor. Denetim var denince tabelalar indiriliyor, sandalyeler içeri çekiliyor… Ama sadece o gün için. Ertesi sabah Bodrum yine aynı: “Masa Sandalye Cumhuriyeti”ne hoş geldiniz.” Bazı işletmeler öylesine rahat ki, sanki menüye şu cümle eklenmiş:
“Belediyede tanıdığımız var, içiniz rahat olsun.”
Yakında Giriş Ücreti de Gelirse Şaşırmayın
Bu gidişle Kumbahçe’de sabah yürüyüşüne çıkmak isteyen vatandaş, şu tabelayla karşılaşırsa hiç şaşırmayın:
“Bu alan özel mülktür. Kamuya kapalıdır. Girmek için 300 TL ve bir ayran yeterlidir.”
Gülmeyin, şaka değil. Gidişat bu yönde.
Anayasal Hak mı? O da Geçen Seneydi…
Geçen yıl halk sokağa çıktı, “Anayasal hakkımız” diyerek pankartlar açtı. Gerginlik yaşandı, zaman zaman şiddet görüntüleri gündeme geldi. Ama aradan bir yıl geçti ve maalesef Kumbahçe hâlâ aynı noktada. Sahile inip havlunu serip güneşlenmek artık bir lüks, neredeyse imkânsız.
Mutfak İçeride, Servis Dışarıda: Neden?
İşin en ironik yanı şu: Bu işletmelerin mutfakları içeride, ama servisleri dışarıda, hem de kamusal alanda! Neden bu ısrar? Neden kamuya ait yerler servis alanı olarak görülüyor? Çünkü bedava alanı kiralamadan kullanmak, kârlılığın sessiz kahramanı.
Kumbahçe’de Güneş Hâlâ Doğuyor, Ama Gölgeyi Yine Masalar Kapıyor
Kısacası: Bodrum’da halk için deniz kenarında serinlemek artık hayal. Ve ne yazık ki bu yaz da Kumbahçe için “yeşil ışık” yanmıyor. Umut her zaman var, ama bu yazlık tabloya bakınca, umut da biraz gölgede kalıyor.
