Belediye Başkanlarının Elinde Sihirli Değnek Yok, Türkiye Gerçeği Var

Dünkü yazılarımda da belirttiğim gibi, hangi partiden olursa olsun, belediye başkanlarının elinde sihirli bir değnek yok. Geçtiğimiz günlerde Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ile ilgili yazdığım yazıya bazı kesimlerden olumsuz tepkiler geldi. Mandalinci’nin Bodrum’u adeta şantiyeye çevirdiğini ve Turgutreis’te yapımı süren Sahil Güvenlik Limanı inşaatına karşı elinden geleni yaptığını dile getirmiştim. Ancak bu yazıma gelen yorumlar, bana bir kez daha gösterdi ki, mesele yalnızca Bodrum’un değil, tüm Türkiye’nin kronikleşmiş sorunları.

Eleştiriler Kişilere Değil, Sisteme Yönelmeli

Bu eleştiriler, zaman zaman benim yurt dışında, İsveç’te yaşıyor olmam üzerinden de yapıldı. Türkiye’den uzakta olmam nedeniyle Bodrum ya da Türkiye hakkında yazmamı yadırgayanlar var. Oysa günümüzde bilgiye ulaşmak her zamankinden daha kolay. 40 yıl önce yerleştiğim İsveç’ten Türkiye’nin sorunlarını belki de orada yaşayanlardan daha yakından takip ediyorum. Üstelik yaşadığım Batı Avrupa ülkesindeki düzen, bana Türkiye’nin eksikliklerini daha net görme fırsatı veriyor.

Sorun Mandalinci ya da Aras Değil, Sorun Yapı

Bugün Tamer Mandalinci’nin, Ahmet Aras’ın ya da Ekrem İmamoğlu’nun yerinde kim olursa olsun değişen bir şey olmayacak. Yarın bir başka partiden biri göreve gelse, yine benzer eleştiriler yükselecek. Çünkü sorun, kişilerin becerisi ya da niyeti değil, Türkiye’nin 100 yıldır çözülemeyen altyapı sorunudur.

Elektrik kesintileri, su problemleri, kanalizasyonun derelere ve denizlere akıtılması, yolların çamur olması… Bunlar büyükşehirlerde bile günlük hayatın parçası. Bu yüzden Bodrum gibi hızla büyüyen bir turizm merkezinde bu sorunların katlanarak artması kaçınılmaz.

40 Yıldır İsveç’teyim, Türkiye Hala Aynı

Türkiye’den ayrılalı tam 40 yıl oldu. O günden bu yana defalarca geldim, gittim. Ama altyapı sorunlarının pek değişmediğini, hatta bazı yerlerde daha da kötüleştiğini gözlemledim. Stockholm’de bir gün bile elektrik kesintisi yaşamadım. Yağmur yağınca çamura batmadım. Çünkü orada kentleşme plansız yapılmaz. Çalanın, çırpanın olmadığı, uzun vadeli projelerle inşa edilen bir düzen var.

Tamer Mandalinci Çırpınıyor Ama Yetmez

Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci göreve gelir gelmez temizlik seferberliği başlattı. Genç, enerjik ve niyetinin iyi olduğu ortada. Ancak Mandalinci de, Ahmet Aras da, Ekrem İmamoğlu da sihirbaz değil. Ellerinde sihirli değnek yok.

Mandarinci, kamu mallarına haciz ve icra geldiği için uykularının kaçtığını söylüyor. Böyle bir tabloda ondan mucizeler beklemek haksızlık olur.

Muhalefet Belediyelerinin İşi Daha da Zor

Bir de Türkiye gerçeği var. Türkiye’de iktidar partisi ile uyumlu çalışmayan muhalefet belediyelerinin eli kolu bağlı. Tamer Mandalinci CHP’li bir belediye başkanı. İktidardan destek almak şöyle dursun, sürekli engellerle karşılaşıyor. Aynı durum Ahmet Aras için de geçerli.

Kayyumların atandığı, belediyelerin mali baskılarla yönetildiği bir ülkede yaşıyoruz. Bu gerçekleri göz ardı ederek belediye başkanlarından mucize beklemek, siyasi egolarla hareket etmek ve başımızı kuma gömmek, kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir.

Sihirli Değnek Hepimizin Elinde

Bodrum’un da, Türkiye’nin de sorunlarını çözecek bir sihirbaz yok. Sihirli değnek arıyorsak, aslında o değnek bizim elimizde. Çözüm; uzun vadeli planlama, şeffaf yönetim ve vatandaş olarak daha bilinçli, daha sorumlu davranmakta.

Belediye başkanlarına düşen görev kadar, vatandaş olarak bizlerin de yapması gerekenler var.

Sorunları kişilere bağlamaktan vazgeçip, sistemin köklü biçimde değişmesi için ortak irade göstermediğimiz sürece ne Mandalinci ne Aras ne de başka biri, mucize yaratamaz.

Hangi partiden olursa olsun, siyasi egolardan arınmadıkça ve başımızı kuma gömmeye devam ettikçe hiçbir şey değişmez. Gerçekleri görmek zorundayız.