BAYRAM GELMİŞ NEYİME

Geceler yarim oldu

Anam anam garibem

Ağlamak karim oldu

Anam anam anam garibem

Ama radyoda yükselen ses başka şu anda,sevmek korkulu rüya, aldanmak büyük acı, hangi kapıyı çalsam karşımda buruk acı…..!

Biraz üşüyorum sanki tuşlara her basışımda içimdeki geçmişe bir davetiye yolluyor gönlüm.

Bayrama girmiş saatler, ama aslında esas bayramlar geçmişte ne kalmış, nede yazar, bir ah sa eğer ne ah…!

***

İlk bayramlığımı hatırlayamıyorum ne kadar zorlasam da beynimi. O kısım anılarımdan silinmiş sanki, ah sakallarım benim, beynimin ve ruhumun sakalları boşu boşuna ağarmadınız siz, unutkanlık sanki bitmez bir deprem bende.

***

Her dertten yıkılmazdım

Anam anam garibem

Sebebim zalim oldu

Anam anam anam garibem

Geçmişi hatırlarken bir ah kopuyor içimden, hadi sende çek benimle ki çıksın gün yüzüne eski resimler. Önce babamın annesi benim babaannem, onun kutlardık bayramını nede olsa beni büyüten oydu. Şimdi gene bir ah... Annem babam ve kardeşim, büyük ve hiç büyümeyen ben.

***

Heyt..be..bre..! anılar nasılda yaprak döküyorsunuz şimdi, sizde de mi sonbahar be canım.!

Dereden tepeden bayramları anlatırken, türkülerin de hatırı kalmasın. Türkülerimizde aklınıza gelebilecek bütün toplumsal olaylar işlenmiş. Ulusumuz, yüzyıllar boyu elemlerini, neşesini, övüncünü, hicivlerini türkülere dökmüş, onlarla teselli bulmuş, onlarla iletişimini tamamlamış.

Bayramlarda nişanlı kızlara oğlan evi tarafından “Bayramlık sunulurdu. Bayramlık ziynet eşyası ve giyecek türleri olabilirdi. Bu armağan nişanlı kızın yüzünü güldürür, sevindirirdi. Gelin gideceği evin fertlerine muhabbet duydururdu. Bayram dışında da "nişanlı görme" geleneğinde nişanlı erkeğin bir armağan götürmesi gerekirdi.

***

Bayram gelmiş neyime

Anam anam garibem

Kan damlar yüreğime

Anam anam anam garibem

Hüzün ve bayramın aslında bir arada olmaması gerekiyor. Zira bayram kederden, acıdan, hüzünden uzaktır.

“Bu gece bayram gecesi / Her taraf mavi, pembe, mor / Bu gece bayram gecesi; / İçim içime sığmıyor. / Görünüyor suyun dibi: / Mahalle, komşular falan / Her şey bıraktığım gibi, / Babamın öldüğü yalan! / Dördüncü kapı bizim ev, / Ben mangalın başındayım. / İki gözüm alev alev: / Bu gece on yaşındayım! / Sofalarda birer birer /Karpuz lâmbalar yakılmış.. / Gözüme uyku mu girer: / Aklıma “çın çın” takılmış! / Her şeyimi dizdim şöylece, / Fotinim, elbisem, tamam.. / Beni affedin bu gece, / Kirpiklerim uyuyamam!”

Bu bayram, yetim, öksüz ve acılı çocukları biraz sevindirme zamanı!

Bu yazı toplam 9 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Telli Arşivi

Ortaya Karışık Sorular

09 Nisan 2019 Salı 08:27

Seçim Bitti Yorumlar Bitmedi

07 Nisan 2019 Pazar 11:26

Ne 5’i 11’de 11

05 Nisan 2019 Cuma 07:14

CHP’de Son Tango

18 Ocak 2019 Cuma 04:40

Lahana Gibi Seçim

14 Ocak 2019 Pazartesi 05:37

Oğluma Miras

10 Ocak 2019 Perşembe 06:16

Sorma Ver Parası!

02 Ocak 2019 Çarşamba 05:03

Hala Bir Umut Var!

31 Aralık 2018 Pazartesi 05:21

Şey Hani Şey

27 Aralık 2018 Perşembe 05:50

Muhayyer Adaylar

21 Aralık 2018 Cuma 05:45