Taşınmazla Borç Kapatmak: Bodrum’un Sessiz Alarmı

Aylık Meclis Toplantısına Damga Vuran Acı Bir Gerçek

Bodrum Belediye Meclisi’nin kasım ayı olağan toplantısında alınan bir karar, yerel siyasetin rutin gündemini bir anda derin bir ekonomik tartışmaya çevirdi. Belediye, SGK’ya olan borçlarının bir bölümünü kapatmak için 30 taşınmazını devretme kararı aldı. Başkan Tamer Mandalinci’nin “borç yükünü hafifletme” gerekçesiyle açıkladığı bu adım, mecliste kabul edildi ama kamuoyunda farklı yankılar yarattı.

Bu karar, belediyenin içinde bulunduğu mali sıkışıklığı açıkça ortaya koyuyor. 4,4 milyar TL’yi bulan toplam borcun 2,4 milyar TL’si SGK’ya. Devredilen taşınmazların toplam değeri ise yalnızca 242 milyon TL civarında, yani borcun yüzde 10’u bile değil.

Borcu Azaltmak mı, Geleceği Elden Çıkarmak mı?

Her belediye, bütçe açıklarını kapatmak için kaynak arayışına girer; ancak taşınmaz devri, bir gelir yaratma yöntemi değil, “varlıktan feragat etme”dir. Üstelik söz konusu taşınmazlar Bodrum gibi bir yerdeyse, bu feragat uzun vadede büyük kayıplara yol açabilir.

Sorulması gereken soru şudur:

“Bugünün borcunu kapatmak için, yarının gelir kaynaklarını harcamak ne kadar doğru?”

Bodrum’un taşınmazları, yalnızca arsa değil; aynı zamanda gelecekteki yatırım, sosyal hizmet ve toplumsal yaşam alanlarıdır. Bu değerli varlıkların SGK’ya devri, geçici bir mali rahatlama getirse de, ileride halkın yararlanabileceği pek çok imkânı da ortadan kaldırabilir.

Şeffaflık Şart: Hangi Arsalar, Ne Değerle Devredildi?

Belediyenin meclis kararını kamuoyuyla paylaşması olumlu bir adım; ancak hangi taşınmazların devredildiği, bu taşınmazların resmî değerleme raporları ve mahsubun hangi şartlarla yapıldığı konusunda hâlâ net bilgi bulunmuyor.

Bodrum halkının bu konuda şeffaf bilgi talep etmesi en doğal hakkıdır. Çünkü bu mallar yalnızca belediyenin değil, halkın malıdır. “Borç” gerekçesiyle yapılan bu tür devirlerin ileride daha büyük tartışmalara yol açmaması için, kararın tüm belgeleri kamuoyuna açık biçimde paylaşılmalıdır.

Bodrum’un Ekonomik Gerçeğiyle Yüzleşme Zamanı

Belediyenin borç yükü, sadece geçmiş dönemlerin finansal hatalarından değil, turizm kentlerinde hizmet maliyetlerinin artmasından da kaynaklanıyor. Yaz nüfusu 1 milyona yaklaşan Bodrum, 200 bin nüfuslu bir belediye bütçesiyle bu yükü taşımaya çalışıyor.

Dolayısıyla mesele yalnızca Bodrum Belediyesi’nin mali yönetimi değil; merkezi hükümetin turizm kentlerine yönelik gelir paylaşımı politikasıdır.

Vergi gelirlerinin büyük kısmı Ankara’da toplanırken, hizmet yükü yerel yönetimlerin sırtında kalmaktadır. Bu yapısal dengesizlik çözülmedikçe, Bodrum gibi kentler borç batağından kurtulamayacaktır.

Bugünü Kurtarırken Yarını Kaybetmeyelim

Taşınmaz devri, belediyenin kısa vadeli bir nefes alma çabası olabilir. Ancak bu adım, uzun vadeli mali stratejiye dönüşmemelidir.

Borç, yönetimin geçici bir derdi değil, geleceğe miras bırakılacak bir sorumluluktur.

Bodrum Belediyesi artık şu soruya samimiyetle cevap vermelidir:

“Yarın ne satacağız?”

Halkın malını borca kapatmak çözüm değil, alarm zilidir. O zil şimdi Bodrum’da çalıyor.