DİYETİSYEN BEYZA ŞİMŞEK

DİYETİSYEN BEYZA ŞİMŞEK

Bİ’ KAHVE?

Bİ’ KAHVE?

“Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” derler büyüklerimiz. Kahve, kültürümüze o kadar yerleşmiştir ki neredeyse günün her saatinde, her yemekten sonra tüketilir. Kahve, Afrika, Güney Amerika ve Güney Asya gibi tropik ülkelerde yetişen coffea arabica, coffea caneford gibi kahve ağaçlarının tohumlarından elde edilir. Dünyada tüketilen kahvenin yarısından fazlası Brezilya da üretilir. Yetiştirildiği bölgenin özelliğine göre değişik türde kahve vardır. Coffea ağacı; çiçekleri beyaz ve hoş kokuludur. Kahve meyvesi; büyüklüğü, şekli ve rengindeki benzerlikler nedeniyle kiraza benzetilmektedir. Kahve tohumları kullanılmadan önce kavrulur. Kavurma esnasında kahve tohumundaki gazlar açığa çıkar, su kaybolur, tat veren aromatik esanslar oluşur. Ortaya çıkan bu öğeler kahveye kendi özelliğini kazandırır.

Kahve, kafein haricinde yaklaşık 400 kimyasal, eser miktarda antioksidan ve niasin içerir. Ayrıca mineraller, tanen ve karamelize olmuş şeker içerir. Kahvenin kendisi kalori içermez ancak süt, krema ve şeker eklemesiyle kalorisi katlanır.

Kahvenin Yararları

Yapılan araştırmalar sonucunda uygun miktarda düzenli kahve tüketiminde (günde 1-2 fincan) sağlık açısından sakıncası olmamakta hatta olumlu etkileri bulunmaktadır. İçeriğinde yer alan yararlı bileşenler sayesinde ruhsal ve bilişsel fonksiyonlar başta olmak üzere genel olarak sağlık durumunu iyileştirmeye yardımcı olan kahve pek çok hastalıktan korunmada da oldukça etkilidir. Kahve enerji düzeyini arttırır ve zekayı güçlendirir, yağ yakımını hızlandırır, fiziksel performansı arttırır, kansere ve kardiyovasküler hastalıklara karşı koruma sağlar, Alzheimer, Parkinson ve demans hastalıklarına karşı korur.

Fazla Kahvenin Zararları:

Kahve her ne kadar sağlıklı ve yararlı bir besin olsa da bazı hastalıkları bulunan veya ilaç kullanan kişiler için tüketimi, sağlıklı bireyler için ise aşırı tüketimi bazı olumsuzluklara yol açabilir. Özellikle tansiyon, kalp ritmi bozukluğu, taşikardi ve diğer kalp hastalıkları olan bireylerde kahve tüketimi çarpıntıya yol açabilir. Bu olumsuzluk herhangi bir kalp hastalığı olmayan bireylerde de aşırı kahve tüketimi sonucunda da görülebilir. Tansiyon hastalarında ise kahve tüketimi, kan basıncının yükselmesine neden olabilir. Aşırı kahve tüketimi uykusuzluk, gerginlik, sinirlilik ve hassasiyet gibi olumsuzluklara yol açabilir. Kansızlık sorunu bulunan kişilerde aşırı kahve tüketimi besinlerdeki demirin emilimini azalttığından kansızlığı şiddetlendirebilir. Bunlara ek olarak kahvenin sade veya yalnızca süt eklenerek tüketilmesi önerilir. Kremalı, şekerli, şuruplu ve hazır süt tozları içeren kahvelerde yağ ve şeker içeriği çok yüksek olduğundan kahvenin bu şekilde tüketimi faydadan çok zarara neden olacaktır. Aynı zamanda diüretik olan kahve, idrar çıkışını arttırır. Bu etkisinden dolayı yeterli su tüketmeyen kişilerde sıvı kaybına (dehidratasyon), böbrek ve kalp hastalıkları olanlarda ise elektrolit dengesizliklerine yol açabilir.

Eğer siz de sağlığınıza önem veriyor ve beslenmenize dikkat ediyorsanız, beslenme planınıza kahve ekleyerek sağlığınızı güçlendirebilir, hastalıklardan korunabilirsiniz. Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa günlük 1-2 fincan filtre kahve veya Türk kahvesi tüketebilirsiniz. Fakat herhangi bir sağlık sorununuz var ise veya herhangi bir sebeple ilaç kullanıyorsanız sizin için zararlı olabileceğini göz önünde bulundurarak kahve tüketmeye başlamadan önce mutlaka ve mutlaka hekiminize danışınız. Sağlıklı günler dilerim.

Bu yazı toplam 1163 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
DİYETİSYEN BEYZA ŞİMŞEK Arşivi
SON YAZILAR