Mustafa İnci

Mustafa İnci

Filler sevişir çimenler ezilir Filler dövüşür çimenler ezilir

Filler sevişir çimenler ezilir Filler dövüşür çimenler ezilir

Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında yaşanan kriz ortada. Önce Almanya ardından Hollanda. Sadece Fransa ile ilgili bir sorun yaşamadık. Diğer Avrupa ülkelerinin neredeyse tamamıyla sorun yaşıyoruz. Bunun adına ister diplomatik skandal, ister bile lades diyebilirsiniz. Bir başka değiş ile siyasilerin kapışması da diyebiliriz. Ne derseniz deyin. Ama bir söz vardır. Filler sevişir çimler ezilir, filler dövüşür yine çimler ezilir. Avrupa ülkeleri ile yaşadığımız sorunun kısaca anlatı bu çünkü…

Burada ezilen çimler turizm sektörü oluyor. Ülke turizmi ve dolayısıyla Muğla turizmi. 2015 turizm sezonu kötü geçti. 2016 turizm sezonu da maalesef kötü geçti. Tüm turizm sektörü 2017 sezonundan umutluydu. Özellikle Rusya ile köprülerin yeniden atılması turizmciyi sevindirmişti. Muğla bölgesine çok fazla Rus turist gelmez. Ruslar özellikle Antalya bölgesini tercih ediyorlar. Ancak Antalya bölgesinin tarım ürünleri ihtiyacının büyük bölümü Fethiye bölgesinden karşılanıyor. O yüzden Muğla’yı yakından ilgilendiriyor…

Ancak Avrupa ülkeleri ile yaşanan olaylar Muğla turizmcisinin şimdiden ensesini karartmasına yetti. Çünkü Muğla bölgesine gelen 3 milyon turisttin 2,5 milyonu Avrupa ülkelerinden geliyor. Dolayısıyla Avrupa ülkeleriyle yaşanan gerginlik, karşılıklı restleşmeler Muğla turizmini çok ama çok yakından ilgilendiriyor. Durum böyle gider ise Avrupa ülkelerinden 2017 turizm sezonunda gelecek olan turist sayısında ciddi anlamda azalma olacak gibi. Bu yaşananların ceremesini Muğla’lı turizmci çekecek…

Sadece bu sıkıntıyı oteller ve tatil köyleri çekecek diye düşünmeyin. Otellere, tatil köylerine, lokantalara lojistik destek veren işletmeleri ve tarım sektörünü bunun içine katmak gerekli. Turist gelmez ise tarlada üretilen ürün tarlada kalacak. Tarım köylüsü bu işten çok ciddi anlamda etkilenecek. Sadece tarım sektörü dip yapmayacak. İşsizlik de tavan yapacak gibi gözüküyor. Turizm sektörü kötü gider ise sektör temsilcisi doğal olarak işçi çıkartmaya başlayacak. Durum böyle olunca işsizlik artmış olacak…

Turizm merkezlerinde ki otellerin ve işletmelerin büyük bölümü icralık olmuş durumda. Hepsi umudunu 2017 turizm sezonuna bağlamıştı. Ancak durum böyle gider ise sezon sonunda bu otellerin ve tatil köylerinin hepsi satılır. Bu gün Karadeniz’de turizmcinin başına gelen yarın Muğla’da inanın bizim başımıza gelecektir. Bu gün Karadeniz yaylalarına baktığınız da Arapların kapatmadığı satın almadığı yer kalmamış. Oteller, tatil köyleri, mesire yerleri hep Arapların elinde…

Muğla’nın turizm merkezlerinde de böyle gider ise yavaş yavaş Arapların eline geçecek. Oteller, tatil köyleri ve aklınıza gelecek olan bir çok işletme. Trabzon’dan geçenlerde bir arkadaşım geldi. Kendisi de gazeteci. Aynen şu ifadeyi kullandı. ‘yaylalarda ki işletmelerin neredeyse tamamı Arapların elinde. Ortalığı inanamayacağın kadar pislik götürüyor’ dedi. Ve ekledi ‘ yaylalara çıktığımız zaman kendimizi Arap ülkesinde gibi hissediyoruz’ dedi…

Eğer filler sevişmeye ya da dövüşmeye böyle devam eder ise korkarım ki birkaç yıla kalmaz Bodrum, Marmaris, Fethiye gibi gözde turizm merkezlerimiz de Karadeniz yaylaları gibi Arapların eline geçmesi muhtemeldir. Ne diyelim. Umarım Avrupa ile ilişkiler en kısa zamanda düzelmeye başlar…

Bu yazı toplam 1683 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa İnci Arşivi
SON YAZILAR