Süleyman Akbulut

Süleyman Akbulut

GÖZ GÖRE GÖRE SUÇ İŞLENİYOR

GÖZ GÖRE GÖRE SUÇ İŞLENİYOR

Hep söylerim, gazeteci kaleme aldığı konuları ele alırken, kamu yararı içermesine dikkat etmeli diye.

Bu tekrarı her defasında dile getirmeyi alışkanlık haline getirmemin sebeplerini kaleme aldığımız konulardan anlamak zor değil.

Özellikle yaşam sürdüğümüz kentte temel ihtiyaç gibi bir şey bu hatırlatma.

Kamu zararı içeren konu kaleme alınıyorsa bilinmeli ki kamu yararı sağlama maksadı içeriyordur.

Bu nedenle bu konuları kaleme alarak, halk yararına bir iş yapmanın hazzını yaşıyorum. Yoksa siyasi dizayn ve siyasetçiye yaranmaya yönelik bir yöntemi de seçebilirdim ama bu yöntem üzerimde çok şık durmuyor.

Halk yararına iş yapmanın, halktan yana taraf olmanın ve halkın sesi, gözü olmanın bir gazeteci açısından önem ve yarattığı duygu anlatılamaz.

Yine bu tarz bir yazıda dikkatimi çeken bir tespiti paylaşmak istiyorum.

Malumunuz içinde bulunduğumuz dönem, pandemi dönemi. Yaklaşık 8 aydır ülke insanımız bir illet salgınla mücadele ediyor.

Bu dönemde dikkat edilmesi gereken olmazsa olmazlar, temizlik, mesafe ve maske kullanımı.

Buraya kadar her şey tamam. Pandeminin dışında hijyen dezavantajından kaynaklı hastalıklar da yok değil.

Bütün bu hastalıklara davetiye çıkarır nitelikteki bir detayı gözlemliyorum uzun zamandır. O da, pazaryerinde açıkta başka bir ürüne ait pet şişeler içinde satılan sütler. Yani çiğ sütler.

Hayvandan insana geçen hastalıklar varken, insandan insana temasla geçen bir hastalığın salgını ortadayken, bu çiğ sütlerin satılıyor olması ne kadar yasal?

Yasal değilse göz mü yumuluyor?

Biz biliyoruz. Bu satış yasak yani yasal değil adeta göz yumuluyor, bir o kadar da görev alanı suiistimal ediliyor.

Bu göz yummanın amacı da, ekonomik sebepler. Evet, belki bu amaç tamamen insani ama esnafa destek olacağız derken, insan sağlığı riske atılıyor.

O zaman kahveci de oyun oynatsın. Göz yumulsun. Lokantacıya hijyenik kurallar getirilmesin, göz yumulsun. Kuaför ve berberler eski sistemlerine devam edip, sakal tıraşı yapsın, göz yumulsun. Maske takmayalım, göz yumulsun.

İnsan sağlığı bu kadar ucuz olmamalı.

Sadece bu dönemde değil, hayatın hiçbir döneminde.

Bir kere bu çiğ sütlerin doldurulduğu kaplar ya da pet şişeler ne kadar steril?

Nasıl steril edilmekte?

Steril edilmeden önce nerelerden temin ediliyor?

Nasıl, hangi yolla pazara geliyor?

Bu sütlerin sağıldığı inek ya da sütü satan insan sağlıklı mı, hasta mı?

Bunları bilen yok. Nereden bileceğiz?

Alakasız kapların ya da pet şişelerin içine konulmuş çiğ sütlerden söz ediyoruz.

Bu soruların cevaplarını kim verecek?

Pazaryerinde satılan bu sütlerin mahalle aralarında da satıldığını görüyoruz.

Bu göz yumma işi yani idare etme işi, diğer şehirlerdeki yetkili kurumlar tarafından da uygulanıyor mu yoksa sadece bizim memlekette mi böyle?

Büyükşehir Belediyesi’nin süt üreticilerine süt tankları dağıttığını biliyoruz. Bu tankların kullanılması suretiyle çiğ sütlerin tek bir merkezde toplanmasını, süt satıcısının sütünü satacağı yerin de sabit bir noktada olmak koşuluyla belirlenip, bu tanklardan tüketiciye sunulması önerisini sunuyoruz.  

Tarım Müdürlüğü’nden, Belediyeden ve gerekirse Muğla Süt Üreticileri Birliği’nden bu konuda bir açıklama bekliyoruz.

Yasal olmayan bir konuya göz yumulması, göz göre göre suç işlemekten başka nedir ki?

O sütü satıp evine ekmek götürmeyi düşünen vatandaşa sağlıksız bir ortamda süt sattırmanın yanında, bu sağlıksızlığa göz yummak yerine, vatandaşın sütünü daha sağlıklı bir şekilde satmasını sağlamanın ve tüketici sağlığını düşünmenin halkçılık ilkesiyle özdeşleşeceğini düşünenlerdenim.

 

Bu yazı toplam 1111 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Akbulut Arşivi
SON YAZILAR