Süleyman Akbulut

Süleyman Akbulut

İLAHİ MUHALEFET

İLAHİ MUHALEFET

İster genelde ister yerelde muhalefette bulunan siyasi oluşumlara gönül veren partili vatandaşlar, ideolojik yaklaşımlarının yanı sıra, partilerinin iyi muhalefet ettiğini de görmek ister diye düşündüm.

Bilmiyorum bu durum kaç muhalefete gönül vermiş partili için geçerli ama kendim için düşündüğümde, bir partiye gönül versem ve o parti muhalefette olsa iyi muhalefet görmek isterdim açıkçası.

Şehrin muhalefetinin muhalefet görevini yapamadığını zaman zaman yazılarımızda yer veriyoruz.

Ve eminim ki, bizim yazılarımızda ortaya koyduğumuz eleştirel yaklaşımlar, ‘muhalefetin yapamadığını yapıyormuşuz’ gibi göründüğünden, şehir iktidarında kafadan ‘muhalif’ olduğumuz yönünde bir yaklaşıma bile neden olabiliyor.

Oysaki tarafsızlığımız onur madalyamız.

Derdimiz ise şehir ile halkımız.

Görevimiz ise, kamu denetçiliği.

Habercilik anlayışımızda kamu yararı hakim.

Bu nedenle kim neyi nasıl düşünürse düşünsün diyelim.

Eleştiriler icra makamlarındaki zat-ı muhteremlerin kişiliklerini kapsamıyor.

İcra makamlarında oldukları için icraatlarını kapsıyor.

Bu ayrımı yapabilenleri dinlemekten, onlarla konuşmaktan ve tartışmaktan haz alınmaz da ne yapılır?

Konumuz nereden nereye gelse de ana tema muhalefet…

Dün Ana Muhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir beyanatına ve sosyal medya paylaşımına şahit oldum.

Bu ara CHP’nin gündeminde kahvehaneler var sanırım.

Kahvehanelerin durumunu içinde bulunduğumuz pandemi döneminde gazetelerimizin haber merkezinde görev yapan meslektaşlarımız sık sık gündeme taşımıştı.

Yarar taşıdığına inandığımız haberlerdi çünkü kahvehaneler de, işletmecileri de pandemi dönemindeki her sektör gibi zor durumdaydı.

Bu bilinen sıkıntı sürecinde, Sayın Kılıçdaroğlu tarafından ortaya öyle bir çözüm odaklı fikir atıldı ki, akıllara zarar.

Şöyle diyordu Kılıçdaroğlu:

“Kahveler açık ama kağıt oynamak yasak. Oysa önlem alabilirsiniz. Her oyunda sıfır, yeni kağıt açacaksınız. Bu, bu kadar basit.”

Allah’ım sana geliyorum. Bu fikir kimsenin aklına gelmemişti. Harika bir fikir. 

Bu beyanatı verirken, Sayın Kılıçdaroğlu’nun yakınında hiç mi bir kurmayı bulunmaz?

Herhalde yurt genelindeki kahvehanelerdeki her müşteri için açılacak sıfır kağıdın masraflarını Sayın Kılıçdaroğlu kendisi karşılayacak.

Ya da muhalefet ettiğini düşünerek, “Devlet, sıfır kağıdın masrafını karşılamalı” diyecek.

“Bu ara CHP’nin gündeminde kahvehaneler ve kahveciler var” derken bizim Menteşe Belediyesi’nin de Kötekli’de kahve açtığını öğrenince böyle bir yorum yapma gereği duydum.

Bizim belediyenin kahve icraatını bilahare değerlendiririz. Kılıçdaroğlu’nun bu parlak fikrine geri dönelim.

Bir ana muhalefet lideri, böyle bir fikri ortaya atıyorsa, şahsen o ana muhalefet liderini, iktidar partisinin desteklediğini düşünmeye başlamak sanırım en doğal olanı.

Acaba iktidarın kendi yarattığı bir muhalefet mi bu? Şaka gibi…

Ülkenin eğitim sistemi adeta çökmüş, ekonomisi belirsizlikler yaşıyor, ülke insanı salgınla mücadele ediyor muhalefet partisinin lideri kahvehanelerde açılmasını beklediği sıfır oyun kağıdından dem vurup, çözüm odaklı muhalefet anlayışı ortaya koyuyor.

Vay CHP’li seçmenin haline.

Sayın Kılıçdaroğlu bu bomba içerikli beyanı verirken hadi kendisini düşünmüyor diyelim, peki ya, lideri olduğu partiye gönül veren seçmenini de düşünmez anlamak mümkün değil.

Sanırım ülke ve Muğla’nın iktidarlarının en çok kurması gereken cümle şu olmalı:

“CHP iyi ki ülkede, AK Parti’de iyi ki Muğla’da muhalefette. Böyle muhalefetlere can kurban.”

Ne devleti yönetmeye talip bir muhalefet var, ne de Muğla’yı yönetmek isteyen bir yerel muhalefet. Al birini, vur ötekine.

İlahi muhalefet.

 

Bu yazı toplam 1048 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Akbulut Arşivi
SON YAZILAR