“Bugün eksikliği, fazlalığı, ihmali, kısacası olumsuzlukları yazmak istemiyorum” diye başladım güne. Çünkü bahar baharlığını yaptı yine ve güzel umutları sundu pırıl pırıl güneşiyle günlerdir huzursuzluk yaşattığı içime.

Ama hal böyle de olsa bir gerçekle karşı karşıya olduğumuzu unutmak da mümkün değildi.

Ne olursa konu dönüp dolaşıp geliyordu o gerçeğe.

Yanlış hatırlamıyorsam bu Corona illetiyle içli dışlı olmaya başlamamızın ilk tarihi, ilk vakanın görüldüğü tarih olan 11 Mart idi.

Yaklaşık 3 haftadır bu illetle yatıp, illetle kalkıyoruz.

Önünün ne zaman kesileceğini kestiremediğimiz günler yaşadığımız ortada.

Dünyada yaşam kayıplarıyla irkilip, kendi ülkemizde bu yaşam kayıplarının artış göstermemesini dileyip,  yaşanan gelişmeleri kaygıyla izlediğimiz bir dönem yaşıyoruz kısacası.

Elimizden geldiğince de devletimizin almaya çalıştığı önlemlere uymaya çalışıyoruz.

Bu esnada huylarımızı da sürdürüyoruz. Kavgamızı ediyoruz, süreçten birilerini suçlama geleneğimizi devam ettiriyoruz, “bana bir şey olmaz” diyoruz, kendisini uyaran görevliye kavgacı üslupla çıkışıyoruz, “çıkma” dedikçe çıkıyoruz, “etme” dedikçe ediyoruz gibi gibi gibi…

Bütün bunlara rağmen, bir şekilde riayet ettiğimiz önlemler nedeniyle, “fena da yol almıyoruz” demek istiyoruz amma velâkin, olumsuzlukların başladığı ve hiç bitmeyecek sandığımız Mart ayının sonlanmasıyla nihayet kavuştuğumuz Nisan ayının sonundaki geldiğimiz noktayı görmeden bu diyeceğimi şimdilik rafa kaldırmakta şimdilik yarar gördüğümü ifade etmek istiyorum.

Elbette herkesin kafasında kaygı kadar, yaşadığı şehirdeki vaka oranları ya da yaşam kayıplarına yönelik merak da var.

Merak ve beraberinde ortaya atılan infial yaratıcı yorumlara gerek yok. Sadece üzerimize düşeni yapalım yeter.

Neden gerek yok?

Çünkü yaşanacak her yaşam kaybının Corona denilen illetle ilintili bir hal alacağından.

Evet, şeffaflık önemli. Bilgiler gizlenmeden an be an aktarılsa, nerelerde daha yoğun salgın görüldüğü belirtilse, bu bilgiler üzerinden önlemler geliştirilse daha da iyi bir güven ortamı sağlanacağı kesin.

Ancak biz de bu durum böyle işlemediği için daha fazla merak ve bu meraktan oluşacak bilgi kirliliği yaratmanın da bir anlamı yok diye düşünüyoruz.

Normal süreci unuttuk neredeyse.

Bizler de yaptığımız iş gereği bu vakalar az ya da çok fark etmez, toplumumuza olan sorumluluğumuz nedeniyle çok da gündeme getirmek istemiyoruz. Biz bu süreçte eksik olarak gördüklerimizi ya da dikkat çekmek durumunda kaldıklarımızı aktarmaya çalışıyoruz ki, bu da kamu yararı içermesinden kaynaklı.

Zaten konunun baş muhatabı Sağlık Bakanlığı gerekli açıklamaları yapıyor.

Bunları merak etmek yerine canhıraş görev yapan sağlık sektörümüz ile ilimiz yetkililerinin işini yapabilmesi için gerekli desteği ve bu vakaların artış göstermemesinin vatandaşlar olarak bizlerin elinde olduğu bilinciyle ortaya konan kurallara riayet etmemizde yarar görüyoruz.

İlimizdeki vaka sayısını merak etmekten ziyade, bu illetin ülkemizi etkisi altına aldığı gerçeğini ve tez elden bu mikrobu def etmemiz gerektiği bilincinin hakim olması şuan için tek istediğimiz.

Bir de, ülkemizin diğer yerlerine göre kıyasta bulunmak istemem ama izole bir şehir olduğumuz gerçeğini de bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.

Sanırım bu yorumumuzun akıllarda bir önemi olacaktır.

***

Umutsuz yaşanmaz. Bahar yüzünü göstermeye başladı. Oysaki her baharı karşıladığımızda genci yaşlısı, bir başka, coşkulu hale bürünür, parlayan güneşle baharı içimize çeker, güne bir başka başlarız.

Bugün içimize oturan o endişeli sıkıntı haliyle karşılıyor olsak da baharı, yine umutlarımızı hep yeşil tutalım. Büyük olasılıkla mübarek Ramazan ayını da böyle sıkıntılı bir ortam da karşılayacağız ama her şerden de hayır çıkarmayı öğrenmemiz gerektiğini de bir kere daha anlamış olmayı umuyoruz.

Bunun içindir ki umarız; ben merkezli yaşama duygusundan arınıp, eskiden olduğu gibi dayanışma kültürünün önemini kavramışızdır.

Umarız; insanlığın maddesel olanaklarla kıyas götürmediğini görmüş olmuş, insanlara düşük ya da yüksek profil giydirme kuruntularından kurtulmuşuzdur.

Umarız; kontrollü ve saygılı yaşamayı irdelemişizdir.

Umarız; bu elzem olan insani davranışları gerçekten kazanmışızdır.

Corona illetinin insanlığa; kayıpları az olduğu kadar kazandırdıklarının da çok olması, karşıladığımız bu bahar mevsiminin dileği olsun.

Olsun ki, bu bahar hiç unutulmasın.