Günümüzde üzerinde titizlikle durulması gereken, ancak fazla da önemsenmediğini yakın çevremizde de gördüğümüz bir kavram İTİBAR.

Gelişen kitle iletişim  teknolojilerinin ve sosyal medyanın etkisiyle farklı alanlarda çalışmalara konu oluyor.

Peki nedir itibar?

Temelde; Saygınlık-saygın olma durumunu ifade eder.Ya da günümüzde toplumda ne kadar karşılığı olduğunu gösterir.

Tam tanım yapacak olursak;

Bir kişinin, grubun, örgütün, kurum ve kuruluşun üstünlükleri yada yetersizlikleri konusunda oluşan genel tanı, değer, önemdir.

İtibar kazanmak zor, kaybetmek ise bir o kadar kolay olan bir kavram.

Günümüzde itibar yalnızca bireyleri ilgilendiren bir durum değildir. Aynı zamanda kurum, kuruluş, STK’lar, siyasi partiler, ticari işletmeler de faaliyetlerinin uzun soluklu olması, sürdürülebilir olması için toplumda yada hedef kitlelerinde saygınlık kazanmak, güvenilir olmak durumundalar.

Şirketler için itibar yönetimi en iyi reklam araçlarının başında geliyor.

Kurumlar iletişim faaliyetleriyle hedef kitle toplum algılamasını yönetebiliyor.

Bu düşünceden hareketle; itibar yönetimini iletişim yönetimi içinde ele almak daha uygun olacaktır.

Aslında itibar algılama-algılatma anlamlarına da gelmekte. Kurumlar için bu görev halkla ilişkiler mekanizmasının işlerliğini ne kadar başarılı olduğunu yada olamadığını bize gösterir.

Siyasi partilerde ise itibar başta liderin, daha sonra teşkilatların başında olanların ne kadar güvenilir olduğu ile açıklanabilir.

***      ***      ***

Seçim meydanlarından da takip ediyoruz.

Liderlerin seçim mitingleri hayli ilgi görüyor.

Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın mitingleri, bize halkın güveninin devam ettiğini göstermekte. Özellikle Diyarbakır mitinginde hem sayıca, hem de alandaki toplumun coşkusu, canlılığı güvenlerinin tam olduğunun göstergesiydi adeta.

Sn.İnce’nin mitingleri de kalabalık ve coşkulu geçiyor.

Sn.Akşener’in mitingleri kadın aday olarak coşkulu-kalabalık.

Demokratik bir yarış, demokrasi şöleni.

Güzel bir atmosferde geçeceğine inanıyorum.

***      ***      ***

Evet bugün itibari ile 20 gün var seçime.

Herkes oyunu kullanacak. 25 Haziran 2018’den sonra seçim atmosferinden çıkıp nominal işlerimize döneceğiz. Hayatın akışı içinde yapılması gerekenler neyse onları yapacağız.

Benim bu arada siyasi partilerin il başkanlarına, halkla ilişkiler başkanlarına önerim şu olacak.

İtibarı yönetmek amaçlı iletişim stratejileri oluşturmak siyasi partinin hanesine artı yazacaktır.

Bugün Muğla siyasetinde gördüğüm eksiklik bütün parti başkanlarında böyle bir çalışma yok. Hatta şunu da belirtmek isterim ki, iletişimde kriz yaşanıyor.

Geçen hafta 2 siyasi parti il başkanları kendi aralarında muhabbet ederek yürüyorlar. Toplumdan kopmuş yanlarından geçenlerin selamlarını dahi alacak durumda değiller ya da selam almanın gerekliliğine inanmıyorlar.

Bu şekilde seçim süreci yürütülürse ne olur.

İtibar yönetimi itibara zarar veren bilgiye cevap olduğuna göre siyasi parti il başkanlarının da itibara (güvene) zarar veren bilgilerin doğruluğunu araştırmaları gerekiyor . Durumla ilgili yol haritası belirleyebilsinler.

***      ***      ***

“Ben yaparım olur” mantığından vazgeçmelisiniz.