Bir anket şirketi tarafından yapılan büyükşehir belediye başkanları arasındaki memnuniyet içerikli anketin sonuçlarını bir önceki yazımızda paylaşmış, bu memnuniyet içeriğinin içinde Muğla ilinin olmadığını, buna da gerekçe olarak Muğla’daki seçmen yapısının adaya değil, ambleme oy vermesinden kaynaklı olduğu yönünde bir tespitte bulunmuştuk.

Bu tespitimizin doğruluğunu adımız kadar eminken, bunu çürütmeye kalkışacakların hangi adreslerden olacağını da iyi biliyorduk.

Öyle de oldu.

Gazetecilik yaptığı dönemde özellikle seçim dönemlerindeki yazılarıyla belediyede çalışmaya hak kazanmış Mustafa İnci arkadaşımızın, şimdilerde eleştirel ve objektif yaklaşımlarla kaleme alınan yazılara belediye cephesinden reaksiyon veriyor olduğunu görmekten son derece memnuniyet duymaktayım.

En azından mesnetli ya da mesnetsiz yazmış olabileceği yazıları karşısında, kendisini karşısındakinin yerine koyma duygusunu öğrenme açısından yararlı bulduğum bir memnuniyet bu.

Sonuçta bundan böyle bir gazeteci gibi düşünmesini bekleyemeyiz çünkü kendisi artık bir belediye çalışanı.

Eleştiriler karşısında savunma ya da püskürtmede bulunması beklenen bir görevde bulunuyor.

Dolayısıyla eski meslektaşım ile yazdığım yazı sonrasında gelişen bir diyaloğu paylaşmak istiyorum.

Büyükşehir Belediyesi görevlisi İnci arkadaşımız önce whatsaap kanalıyla, söz konusu anket şirketinin “Muğla Belediye Başkanına tekrar oy veririm” diyenlerin oranının yüzde 46 olduğunu, “memnuniyet” oranının da yüzde 52 olduğu bilgisini aktardı.

Ben de, “Bu anket şirketi sanırım herkesi memnun etmek üzere bir anket düzenlemiş. Şirkete göre kimse memnuniyetsiz değil belli ki. Son seçimlerdeki % 36’lık oy oranı, yüzde 52’lik bir memnuniyete yükseldiğine göre” şeklinde yanıt verdim ve ekleme yaparak, seçimin ardından geçen kısa zaman diliminde belediye yönetiminin oylarını ciddi arttırmış olabileceği tespitinde bulundum.

Mustafa arkadaşımız da ısrarla, “Yüzde 52 oy oranı değil, memnuniyet oranı. Tekrar oy veririm diyenler ise yüzde 46” şeklinde iddiasını sürdürdü.

Ben de devam ettim: “Seçmen anketi sonuçta. Bu memnuniyetin içeriğinde yeniden oy veririm yatmıyor mu? Yani sadece memnuniyet anketi mi bu?” diye sordum.

Kendisi de “evet yatıyor” diyerek iddiamı doğruladı en nihayetinde.

Adam memnunsa oy da verir sonuçta. Anketi dallandırıp budaklandırmaya gerek yok. Sonuçta hepsinin karşılığı oya çıkıyor.

***

Herkes olaylara kendi tarafından baktığı sürece doğrunun bulunması zaman alacaktır.

Ankette aslında ilk 15 il açıklandığı için Muğla yayınlanmamış. İnci’nin iddiası bu. Haklı da olabilir.

Benim anladığım ise, yüzde 46 ve 52 gibi oranlara sahip Muğla Büyükşehir Belediyesi, açıklanan 15 büyükşehir belediye başkanı memnuniyet oranlarının altında olduğu için öne çıkarılmamış.

Arkadaşımızın bize verdiği oranlardan fotoğrafı bu yönde okuduk. Bu memnuniyet içeren sonucu, keşke bizim yazımızdan önce servis etme girişiminde bulunsaydı.

Tespitimizi bu yönde irdelerken, Mustafa İnci’den ikinci atak geldi. Hızını alamayan arkadaşımız, Cumartesi sabahı bu yüzde 46 ve 52’lik beğeni oranlarını haber metnine dönüştürüp, haber merkezimizden Sinan Boyacı’ya whatsaap kanalıyla göndermiş. Altına da, “Bu haberi 3 gazetenize de ver” şeklinde ısmarlama yapmış.

Mustafa’nın söylem sesinden irdelendiğinde kulağa çok ta hoş gelmeyen bir üslup.

3 gazetenin bir yayın yönetimi var iken, belediye başkanına basın danışmanlığı yapması beklenen bir arkadaşımızın ortaya konan bir tespiti sırf “çürüteceğim” maksadıyla hazırladığı bir metnin yayınlanmasına ilişkin sipariş yaklaşımı bile, bu memnuniyet içermesi beklenen oranların karşılığını ortaya koymuyor maalesef.  

Kaldı ki; şehrimiz büyükşehir belediyesinden vatandaşımızın memnuniyet duymasından gurur duyacağımız da ortadayken.

Büyükşehir Belediyesinden gönderilen tüm övgüsel odaklı haberler gazetemizde yer bulduğu gibi eleştirel yaklaşımlar da gazetelerimizde yer alıp, almaya da devam ederken…

Bunun ayrımını yapabilecek kadrolar oluşturmak, bu yönleri eksik kadroları da eğitmek, belediye yönetiminin asli görevi olması gerek.

Diyoruz ya herkes her fotoğrafı farklı okuyabilir. Bizim okuduğumuz fotoğraftaki tespitlerimiz de de yanlı, hissi, yalan yanlış bir yaklaşım yok sadece tespitler var.

Bir kere daha tekrarlamak gerekirse, diyoruz ki, “Muğla’da adaya değil, ambleme oy veriliyor. Bunu bilen mevcut yönetim hiçbir program ve proje ortaya koymadan, AK Parti ve bağımsız aday üzerinden yürüttüğü algıyla seçimi aldı.”

Tespitimiz bu yöndeydi.

***

Geçmişe yönelik bir hatırlatmada bulunalım.

2019 yılındaki yerel seçimlerde CHP adayı Sayın Osman Gürün’ün aldığı 257 bin 476 oyun karşılığı % 36,01’e tekabül ediyor.

Bilindiği gibi Osman Gürün Millet İttifakının adayıydı. Bu oyun tamamı CHP’nin değildi. İttifak partilerinin aldığı oyları da merak eden açar bakar.

Gelelim 2018 yılındaki milletvekili seçimlerine. CHP 259 bin 591 oyla % 41,30’luk oy elde etmiş ve Meclis’e 4 milletvekili göndermişti. Bu seçimde de ittifak vardı ve ittifak oylarını da eklediğimiz de bu oran % 59’a kadar yükseliyor. Sadece %16’sı İYİ Parti’nin oyları.

Dolayısıyla, seçmenin ambleme oy verdiğinin tespitinin sağlamasını yaptığımızda, CHP’li Sayın Osman Gürün’ün adaylığında aldığı % 36 ile milletvekili seçimlerindeki CHP’nin aldığı % 41’lik oy oranı arasında % 5’lik fark bile, bu tespitimizi doğruluyor.

Bu da başarı oranlarının temelinde yine amblem anlayışının yattığını ortaya koyuyor.

Bizim de tespitimiz bu yönde…

İttifak oylarıyla % 49’lardan % 36’ya gerilemiş bir orana sahip Büyükşehir Belediye Başkan adayının, geçen kısa sürede, galiba belediyeye yakın kaynakların görebildiği, demek ki bir kesimin göremediği % 52’lik bir “seçmen memnuniyeti” ile % 46’lık “yeniden oy veririm” düzeyine gelmiş olmasını ve bu oranları ortaya koyan anket şirketini de kutluyoruz.

Önemli bir yükseliş.

Ancak, bir de şunu merak ediyorum; söz konusu yapıldığı iddia edilen anket Muğla’da kaç kişi üzerinde yapıldı ve hangi yaş aralığını kapsıyor?

Acaba sadece belediye içinde mi yapıldı?

Şaka bir yana bütün bu verilerin de açıklanması anketi daha mesnetli kılabilirdi.

Derdimiz belediyeden memnun olmayan insanların fazla olması değil, ayakları yere basar bilgilendirmelerin yapılması ve tespitlere saygı duyulması.

Herkesin duymak istediklerini sunmak gibi bir görevimiz yok.  

Sadece CHP’nin değil, halk memnuniyetini kazanmış bir belediye tarafından yönetilmekten mutlu mesut olacağımızın bilinmesini isteriz.   

Son olarak, anket firmalarından, “Belediyenin hangi çalışmalarından memnunsunuz? Belediyenin hangi birimlerinden memnunsunuz? Belediyede işiniz hemen çözülüyor mu? Belediyenin yapması gerekip de, yapmadığı en önemli sorunların başında hangileri geliyor?” gibi gibi soruların da vatandaşa yöneltilmesini beklediğimizi ekleyerek sonlandıralım.