Corona illeti kurumların da içine girdi.

Gireli çok olsa da kamuoyuyla çok paylaşılmıyordu.

Son olarak Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nde görevli 3 personelin testinin pozitif çıktığını gazetelerimiz sosyal medya ve web sitelerinden duyurduk.

Bu durum bizlere gösterdi ki, sağduyu hakim olunca iyiye gidiyoruz, yok meyilli olduğumuz gevşeme moduna geçince vakalarda artışlar da başlıyor.

Bu gerçeği bildiğimiz halde “göç yolda düzelir” ya da “başımıza gelirse bir daha düşünürüz” tutumlarındayız.

Devlet kurumlarının tedbir konusundaki hassasiyetlerinden hiç şüphemiz olmasa da, kurum içi denetimler yeterince yerine getirilebiliyor mu onu bilmiyoruz.

Yoksa tak maskeyi, boşalt dezenfektanı uygulamasıyla bu iş bitmiş mi oluyor onu da bilmiyoruz.

Ama bildiğimiz, günümüzün büyük bir bölümünü normal hayatımız doğrultusunda sürdürdüğümüz.

Maşallah ne kısır günümüz, ne çiğ köfte günümüz, ne de sofralarımız eksiliyor. Bütün bunlar olurken, biraz da dikkat edebilsek çok iyi olacak.

Konu açıldı diye söylüyorum. Yoksa artık o kurum da bu kurum da corona vakalarına rastlanması şaşılacak bir haber değil. Bünyemiz Mart ayından bu yana salgına karşı bağışıklık kazandı.

İsim bazında da öyle. Kimin testinin pozitif çıktığı artık hiçbirimizi şaşırtmıyor. Bugüne kadar her şeye karşı olduğu gibi.

Bu demek oluyor ki buğuna kadar saklanan bilgilerle boşuna toplumda bilgi kirliliği yaratıldı.

Oysaki bu bilgilerin tüm çıplaklığıyla paylaşılması, salgının yok edilmesinde daha etkin bir farkındalık yaratabilirdi vatandaşlar üzerinde.

Dolayısıyla bazen paylaşılan bilgi doğruya ulaşmada yarar sağlayabilir diyerek noktalayalım.

***

Bir diğer husus, belediyelerimizin kent içindeki altyapıya yönelik çalışmaları. Özellikle de yol çalışmalarına da değinmek isterim.

En iyi yol, tamamlanmış yol elbette ancak bazen iklimsel olarak öyle zaman dilimleri seçiliyor ki şaşmamak elde değil.

“Yağmurlar ben geliyorum” diye bağırırken, meteoroloji yağmur ihbarında bulunurken, yol çalışmalarına başlanmasına anlam veremiyorum.

Döneminde şuan yapımı tamamlanan Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nin temel atma töreninde bulunmuştum. Yağmurlu bir gündü hiç unutmam.

Törenin böyle bir havada gerçekleşiyor olması, vatandaş katılımının da önüne geçerken, törenin sadece belediye çalışanlarıyla yapılmasına yol açmıştı.

O an kendi kendime sormuştum; bir aklı evvel de çıkıp, törenin yapılacağı tarihe ilişkin meteorolojik bir rapora ulaşamaz mıydı diye?

Ulaştıysa da, üst yöneticilerine aktaramaz mıydı? Alt tarafı temel atma töreni, temsili olarak yapıldığında hiçbir zaman kaybının oluşmayacağı bir uygulama.

Söz konusu örnekte olduğu gibi bu yöndeki çalışmalar kapsamındaki planlamaların daha düşünülerek yapılması kent yararına olacaktır. Yağmurun olduğu mevsimde yol çalışması yapmak, hem esnafı, hem vatandaşı mağdur edeceği bir gerçek.

***

Akyol Pazarı’nın Pazar günleri Sosyo-Kültürel alana taşınması uygulamasının, her ne kadar Akyol semtinin kolaylığına alışan bir kitle tarafından tepki görmüş olsa da, yerinde bir uygulama olduğunu söylemeliyiz. Bu düşüncemizi gözlemlediğimizi söylemeliyim.

Bir kere vatandaş memnuniyeti oluşmuş durumda. Bu memnuniyet, her yere aracıyla gitme derdinde olan şehir yapısı ile ilintili.

Vatandaş bu tür ihtiyaçlarını giderme yoluna giderken önce aracını rahatlıkla park etmeyi düşünüyor haklı olarak.

Söz konusu bu pazar alanı, vatandaşın öncelikli düşüncesi olan park için gayet yerinde bir alan. Dolayısıyla alan şartlarının rahatlığı, pazar alışverişi için gelen vatandaşa da büyük kolaylık sağlıyor.

Bu yöndeki düşünceyi uygulayıcıların doğru bir tercihte bulunmuş olduklarını da söylemeden geçmek olmazdı.