Süleyman Akbulut

Süleyman Akbulut

ŞEHRİMİZDE FİLMLER ÇEVRİLİYOR

ŞEHRİMİZDE FİLMLER ÇEVRİLİYOR

Muğla’da film film üstüne.

Yanlış anlamayın argo deyişle rol kesen ve iş çevirenler için söylenen film anlamında değil, bildiğimiz sinema, televizyon ve dijital platformlar için çekilen filmlerden söz ediyorum.

Haber Merkezimizde görev yapan genç meslektaşım Mikail Zeybek’in merak ederek yaptığı araştırma sonucu kaleme aldığı haberde, belki de kimsenin dikkatini çekmeyen detaylar var.

Mesela doğa harikası durumundaki yöremizin Hollywood’u aratmadığına dikkat çekiliyor.

Bunu doğrular nitelikte elbette veriler yok değil.

Bölgenin tanıtımı için önemli bir katkı sağlayan filmler kadar bizim kurum ve kuruluşlarımız bu tanıtıma ne kadar bir katkı koyuyor bu da tartışılır.

Bu tabi ayrı bir konu.

Pandemide pek çok sektörün sekteye uğramasına rağmen Muğla’da adeta set platosu kurulmuş durumda.

Salgın başından bu yana reklam, dizi, yerli-yabancı film, televizyon programı, belgesel, fotoğraf, video klip, tanıtım filmi, Youtube çekimleri, yabancı çekim, kısa film ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Genel Müdürlüğü’ne verilen izinle beraber 200 onay alınmış ve bazılarını çekimleri yapılmış bile.

Mikail kardeşimizin haberinden edindiğim bilgiye göre; tatil cenneti olarak anılan ilimizde 2021 yılının içinde bulunduğumuz Mayıs ayına kadar 35 reklam, 26 belgesel, 10 televizyon dizisi, 8 kısa film, 3 sinema filmi, 4 televizyon filmi, 7 program, 4 video klip, 2 fotoğraf çekimi, 3 tanıtım, 1 çocuk dizisi, 8 yabancı çekim ile diğer çekimler ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Genel Müdürlüğü’ne verilen izinle beraber toplamda 120 proje çekimi için izin verilmiş durumda.

Bu kadar mı sanıyorsunuz. Ayrıca sinema ve dizi sektörüne yeni bir soluk getiren ve dünyaca ünlü dijital platform olan Netflix de bazı projeleri içim bölgemize set kurmuş vaziyette.

Yani yöremizin her köşesi kadraja alınmış anlayacağınız.

Ne diyelim bunlar ilimizin kalkınmasına öncülük edecek önemli gelişmeler. Siz değerli okuyucularımla paylaşmak istedim.

“Tabi ilimizde her şey bu kadar olumlu olsa keşke” dediğinizi duyar gibiyim.

Haklısınız böylesi toplum olarak buhran geçirdiğimiz bir dönemde “iyi haberler de yok değil” şeklinde yorumlanabilecek bu gelişmeyi kaleme almak istedim hepsi bu.

***

Yoksa biz de sorun biter mi? Elbette bitmez. Sorun demişken, bizlere gelen serzenişlerden bir tanesini hemen aktarayım.

Ne güzel bir Eğitim-Araştırma Hastanesine sahip olduk diye memnun olurken, bizim hastane bu sevincimizi çürütür gibi işlerlik gösteriyor adeta.

Hastanemizde randevu sıkıntısı yaşandığıyla ilgili şikayetler çok fazla gelmeye başladı.

İnsanlar tedavi olmak için akademik kadrolara ilgi duyuyorlar ama ne hikmetse ulaşamadıklarını çok sık duyar olduk.

Hastanede hastalara asistanların mı, yoksa doçent ya da profesörlerin mi bakıyor olduğunu merak ediyoruz.

Anladığımız kadarıyla randevu alımlarında sorun var. Yine anladığımız kadarıyla akademik kadrolar hasta muayenelerini asistanlara bırakmış durumda.

O zaman bu akademik kadrolara ne diye maaş veriliyor?

O halde hastanemizin kendisi de akademik unvana sahip değerli başhekimine soralım:

“Akademik kadroları koruduğunuz kadar, asistanları da koruyor musunuz? Bu akademisyen doktorlarımız Muğla Sıtkı Koçman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapacağız diye Muğla’ya tatile mi gelmişler?”

Bizim ülkede devletten maaş alan kamu çalışanları, varlık sebeplerini ve kimlere hizmet vermek için o görevlerde olduklarını unutmadıkları gün biz düzlüğü çıkarız.

Ben bunu bilir, bunu söylerim.

Bu yazı toplam 1135 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Akbulut Arşivi
SON YAZILAR