Zübeyda Fellahoğlu

Zübeyda Fellahoğlu

SİNEKLE MÜCADELE

SİNEKLE MÜCADELE

Evet gündem yoğun, sokaklardan yükselen idam getirilsin. Tecavüzcüleri devlet beslemesin, savunmasız insanlarımız çocuklar, yaşlılar, engelliler taciz ediliyor, tecavüz ediliyor, katlediliyor.

Bu sosyal durum eylem planı ister.

Nasıl yıllar önce sıtma ile mücadele de, salgın hastalıklarda mücadelede eylem planları hazırlanırdı.

Nedir bunlar?

  • Bataklıkların kurutulması (mikrobu üreten bataklıklar, larva üremesine imkan veren ortamlar kurutulurdu daha sonra tedavi yolları belirlenirdi)

Sosyal olgularda da durum hemen hemen aynı.

Tek tek sinekleri öldürmekle bitmez. Kaynağı ortada dururken siz mücadelede başarılı olamazsınız.

Yaklaşık 10 yıldır söylediğim bir konu var. Türkiye’nin ruh sağlığı haritasının çıkarılması. Sosyal, toplumsal olayların önce doğru tespit için olguların yoğunluklu olduğu bölgelerin haritasını çıkarmak.

Ardından bölgelerin ruh sağlığı haritalarını çıkarmak, çıkarılacak olan mücadele yasasının bir bölümü olmalıdır.

Yine kimyasal kastrasyon, ağır hapis cezaları getirilmeli. Ancak bu kaynağını / bataklığını kurutmadığın sinekle mücadeleye benzer bir suçluyu cezalandırırsınız ama arkasından tekrarlayan vakaları görmekten, yaşamaktan kurtulamazsınız.

Seçim derdi bitti, geçim derdine düştük. Sn. son Başbakan Binali Yıldırım’ın espri dolu konuşmalarından biri.

Evet öncelikle Muğla daha sonra Türkiye olarak yeni sisteme geçiş döneminde nasıl yapılanma olacak, Muğla bu işin neresinde olacak, ne derece etkilenecek.

Tabiî ki bu durumun takipçileri olarak 7 milletvekili gönderdik. 7 vekil hem Muğla insanını bilgilendirmeli hemde yeni yapılanmaya uyum sorunu yaşamadan dönemi geçirmelerini sağlamlaı.

Bu süreçte STK’lara ve siyasi parti teşkilatlarına düşen önemli görevler olacağını düşünütorum.

Genişletilmiş il başkanları toplantısında Cumhur Başkanı bütün teşkilatlara uyarıda bulundu.

“Bu millet Şamaroğlanı değil.İnsanımız tevazu istiyor.”

Evet bunun üstüne söylenecek sözümüz yok.

Teşkilatlarda gereken dersi almıştır sanırım.

Bu yazı toplam 650 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Zübeyda Fellahoğlu Arşivi
SON YAZILAR