Dile kolay, tam 20 yıl. Her yıl onlarca toplantı, yüzlerce evrak, binlerce “sayın üyemiz” hitabıyla geçen bir ömür. Mahmut Serdar Kocadon, bu yirmi yıl boyunca yalnızca bir koltukta oturmadı; oturduğu her koltuğu “görünür ve duyulur” hale getirdi.
Ve sonunda o meşhur gün geldi çattı:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) Ankara’daki İkiz Kuleler’indeki törende, Hizmet Şeref Plaketi’ni Kocadon’a bizzat takdim etti. Sahne sade ama anlamı derindi: Bu sadece bir plaket değil, 20 yıl boyunca “kalıcı olanın” ödüllendirilmesiydi.
Başkan mı, Delege mi, Gölge Başkan mı? Unvanlar Değil, Devamlılık Önemli
Şu an Bodrum Belediye Başkanı mı? Meçhul. Ticaret odası başkanı mı? Muhtemelen evet. Ama önemli olan bu değil. Önemli olan, ne zaman “Bodrum” dense bir şekilde sahneye çıkmayı başarması.
Yirmi yıl boyunca ISO belgeleriyle kurumsallık, coğrafi işaretli ürünlerle aidiyet, dijital dönüşümle çağa ayak uydurma, kadın girişimcilerle duyarlılık sağladı. Her projede bir “vizyon” kelimesi geçti. Ve hepsi “örnek teşkil eden projeler” klasörüne konuldu.
Bütün bunların üstüne bir de Cumhurbaşkanı’nın eliyle verilen plaket eklendi mi, artık geçmiş yalnızca bir biyografi değil, bir anıt haline geliyor.
Recep Tayyip Erdoğan’dan Takdir, TOBB’dan Sahne, Bodrum’dan Alkış
Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı konuşmada şu sözler özellikle dikkat çekti:
“Plaket alan isimler yalnızca kendi kurumlarına değil, tüm Türkiye’ye hizmet ettiler.”
Bu cümle, 20 yılın özetiydi belki de. Çünkü Kocadon sadece Bodrum’u temsil etmedi; Bodrum üzerinden Türkiye’nin girişimci ruhuna bir pencere açtı. Bu plaket, tam da bu pencerenin önüne yerleştirilmiş bir teşekkür notu gibiydi.
Artık Her Zeytinyağlıda Biraz Şeref Var
Mahmut Serdar Kocadon’un aldığı Hizmet Şeref Plaketi, sadece bir ödül değil. Aynı zamanda “Bodrum’da 20 yıl boyunca taş üstüne taş koyan birinin arkasında devletin de bir alkış tuttuğunun” belgesidir.
Bu noktadan sonra artık her açılışta, her oda faaliyetinde, her raporun son sayfasında o plaketin gölgesi olur.
Ve biz de şöyle deriz:
“Evet, bu işlerde Kocadon’un parmağı var. Hem de Recep Tayyip Erdoğan onaylı.”