Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti, 22 yıl boyunca Türkiye siyasetinde kesintisiz bir iktidar dönemi yaşadı. Ekonomik kalkınma ve toplumsal dönüşümle yükselen parti, son yıllarda ekonomik kriz ve artan toplumsal eleştirilerle karşı karşıya kaldı.

Kalkınma ve Büyüme

AK Parti’nin ilk dönemlerinde altyapı projeleri, şehirleşme ve sosyal yardımlarla halkın yaşam standartları yükseldi. Borçlanmaya dayalı büyüme modeli, kısa vadede görsel bir kalkınma sağlayarak geniş halk kitlelerini memnun etti.

Ekonomik Kriz ve Küresel Etkiler

Son yıllarda yüksek enflasyon, döviz dalgalanmaları ve artan hayat pahalılığı, Türkiye ekonomisini derin bir krize sürükledi. Ancak bu durum yalnızca Türkiye’ye özgü değil; pandemi sonrası küresel tedarik sorunları ve Ukrayna-Rusya savaşı, dünya genelinde ekonomileri zayıflattı. Türkiye’nin borca dayalı büyüme modeli ise bu küresel krizlere daha savunmasız hale gelmesine neden oldu.

Atatürk ve Laiklik Tartışmaları

AK Parti’nin iktidarının son yıllarında muhalefet, Erdoğan’ı ve partisinin politikalarını laiklik karşıtı olmakla ve Atatürk’ün mirasına zarar vermekle suçladı. Bu eleştiriler, Türk siyasetindeki kutuplaşmayı derinleştirirken, Erdoğan destekçileri bu suçlamaların haksız olduğunu savunuyor. Laiklik ve Atatürk ilkeleri üzerinden süren bu tartışmalar, toplumun farklı kesimleri arasında gerilim yaratmaya devam ediyor.

Erdoğan ve Gelecek Seçimler

Erdoğan, hem ekonomik krizin hem de ideolojik eleştirilerin gölgesinde liderliğini korumaya çalışıyor. Yaklaşan seçimler, hem ekonomik krizle mücadele hem de toplumdaki kutuplaşmanın geleceğini belirleyecek.

Gelecek seçimler 22 yıllık Erdoğan iktidarının geleceğini belirleyecek

AK Parti, 22 yıllık iktidarı boyunca kalkınma, istikrar ve toplumsal dönüşüm vaatleriyle destek topladı. Ancak bugün hem ekonomik kriz hem de Atatürk ve laiklik eksenindeki tartışmalar, partinin geleceğini belirsiz bir noktaya taşıdı. Türk halkı, yaklaşan seçimlerde bu uzun iktidar döneminin geleceğini tayin edecek.

Tandoğan Uysal