Bodrum, bu yıl ilk kez düzenlenen Altın Mozole Ödülleri ile pırıltılı bir geceye tanık oldu. Oteller, restoranlar, marinalar, sanatçılar ve kurumlar sahnede ödüllerini aldı. Alkışlar yükseldi, heykelcikler dağıtıldı, vitrin parladı.

Ama geriye dönüp bakınca insan sormadan edemiyor:
Asıl ödül, gerçekten değer üretenlere mi gitti, yoksa yalnızca vitrindekiler mi parlatıldı?

Mozole Hâlâ Londra’da, Heykelcik Bodrum’da

Başkan Tamer Mandalinci törende şöyle dedi: “Bir gün bu ödülleri mozolenin önünde vereceğiz.”
Ne güzel bir temenni. Ama gerçek ortada: Halikarnas Mozolesi hâlâ British Museum’da sergileniyor. Bodrum’da ise sadece sembolik heykelcikleri var.

İroni bu ya: Mozole’yi getiremedik, bari küçük heykelini ödül yapalım.

Zehra Yıldırım: Onurlu Bir Vedanın Ardından

Ve gelelim asıl meseleye…

Geçtiğimiz günlerde 90 yaşında yaşama onurlu bir şekilde veda eden Akbelen direnişinin sembol ismi Zehra Yıldırım Teyzemiz, sadece İkizköy’ün değil, bütün Türkiye’nin yüreğinde simge oldu. Torunuyla birlikte ağaçlara sarıldı, zeytinliklerine siper oldu, hayatının son yıllarını toprak ve doğa için mücadele ederek geçirdi.

Türkiye’ye, Bodrum’a, hepimize bir “direniş sembolü” olarak veda etti.

Ama ödül sahnesinde adı yoktu.

Oysa düşünün: Zehra Teyze artık aramızda değil, ama torunu onun adına o sahneye davet edilseydi, işte o zaman bu ödül töreni gerçekten anlam kazanırdı. Çünkü böyle değerlerin ödüllendirilmesi ve simgeleştirilmesi, Bodrum Belediyesi’ne de çok yakışırdı. Bodrum’u, Türkiye’yi, halkı mutlu ederdi.

Asıl Ödül Halkın Yüreğinde

Her şeyden önemlisi, şunu biliyoruz: Rahmetli Zehra Yıldırım Teyze, bizim gönlümüzde çoktan en büyük ödülü aldı.
O, bu ülkenin vicdanında, halkın kalbinde taçlandırılmıştır. Onun ödülü, heykelcik değil; halkın verdiği en kıymetli ödül olan *“Halkın Ödülü”*dür.

Kutlanan İsimler, Eksik Kalan Değerler

Bu yıl ödüller Bodrum Belediyesi’nden Orfoz Restoran’a, Marina Yacht Club’dan Ağanlar Shipyard’a, Yaveş Gari’den Devrim Erbil’e kadar uzanan geniş bir listeye verildi. Hepsini kutluyoruz.

Ama asıl kutlanması gerekenler; koylara, zeytinliklere, ormanlara siper olanlardır. Çünkü Bodrum’un gerçek marka değeri işte onlardır.

Heykelcik Çok, Vicdan Eksik

Altın Mozole Ödülleri belki iyi niyetle başladı. Ama unutulmasın:
Bodrum’un gerçek kahramanları, halkın direnişinde, doğasına sahip çıkan kollarında saklıdır.

Bir gün bu sahnede Zehra Yıldırım’ın torunu da ödül alırsa, işte o zaman bu törende dağıtılan heykelcikler de, sözler de, alkışlar da gerçek anlamına kavuşur.

Çünkü biz biliyoruz ki: Zehra Teyze gönüllerde çoktan taçlandırıldı.