Bodrum günlerdir aynı soruyu konuşuyor:

“CHP, Niyazi Atare’ye sahip çıkmak yerine neden ilk anda kapıyı gösterdi?”

Niyazi Atare hakkında yürütülen soruşturma sonrası Muğla İl Başkanlığı’nın jet hızıyla “kesin ihraca sevk” kararı alması, yargı süreci başlamadan siyasi hükmün verilmesi gibi algılandı.

Biz buna siyasette “yargıdan önce infaz” deriz.

Şimdi Bodrum kamuoyu haklı olarak soruyor:
Deliller daha masaya tam konmadan, savunma alınmadan, mahkeme kararı olmadan bu acele niye?

Masumiyet Karinesi Kimin İçin Var?

Hukuk çok açık söylüyor:
Suçu ispatlanana kadar herkes masumdur.

Bugün savunmasını bile yapmamış bir partili, kamuoyunun önünde yalnız bırakılıyorsa orada hukuk değil, siyaset refleksi vardır.

Ve bu refleks aceleci olursa, bedeli olur.

Bugün Niyazi Atare’nin günahı ya da sevabı konuşulmuyor.
Konuşulan CHP’nin refleksi.

Yarın mahkeme “delil yetersiz” derse ne olacak?
“Pardon” mu diyeceksiniz?

CHP’nin Vefa Sınavı

Niyazi Atare yıllardır sahada, sokakta, seçim meydanlarında koşturmuş bir isim.
Kapı kapı dolaşmış, partisine oy toplamış, bedel ödemiş.

Seversiniz sevmezsiniz, eleştirirsiniz eleştirmezsiniz…
Ama bu partinin yükünü taşımış biridir.

Ve kusura bakmasın kimse:
Siyaset sadece seçim döneminde hatırlanacak insanlarla yürümez.

Bugün Atare’yi sahipsiz bırakan mekanizma yarın kimi bırakacak?

Partiyi büyüten sadakat değil midir?
Emek değil midir?
Yol arkadaşlığı değil midir?

Eğer siyaset sadece “rüzgâr nereden esiyorsa oraya dönmek” ise, onun adı demokrasi değil, paniktir.

İki İsim, Bir Dosya, İki Farklı Muamele

Aynı soruşturmada adı geçen diğer isim için ilde yaprak kıpırdamadı.

Biri anında kapıya kondu, diğeri “beklemede”.

Bu eşitsizlik yerel hafızaya yazılır.
Hatta yazıldı bile.

Soruyorum:
Prensip mi işletildi, yoksa tercih mi?

Bu sorunun cevabı, dosyadan daha ağırdır.

Bodrum Bu Hafızayı Unutmaz

Siyasette bazen olayın kendisi değil, o olay karşısındaki duruş hatırlanır.

Bu mesele, mahkeme salonundan önce parti koridorlarında önem kazandı.

Bugün konu Niyazi Atare değil.
Bugün sınanan şey:

Hukuk

Vefa

Örgüt kültürü

Demokratik refleks

Dayanışma
Ve maalesef CHP, bu ilk turda zayıf bir görüntü verdi.

Bırakın mahkeme işini yapsın.
Delil varsa hukuk gereğini yapar.
Hatalıysa bedelini öder.

Ama siyasette sadakat, “suçluysa yanına giderim, suçsuzsa arkasında dururum” diyebilmektir.

CHP’nin bu aceleci tutumu, bugün Bodrum’un vicdanında tartışılıyor.
Yarın tarih önünde tartışılır.

Ve CHP şunu da bilmeli:

Bir insanı mahkeme değil, bazen en önce kendi örgütü yalnız bırakır.

Ama halk bunu asla unutmaz.