Hayırseverlik, bu topraklarda yalnızca bir maddi katkı değil; kalpten gelen bir emanet ve nesiller boyunca taşınan bir kültürdür.
Bu ülkede bir ihtiyaç duyulduğunda, bir insanın kapısına hüzün çöktüğünde, bir ilçenin geleceğine dair bir adım gerektiğinde; el uzatmak bir meziyet değil, bir görevdir.

İşte bu yüzden Türkiye’nin en büyük hasletlerinden biri, belki de dünyada eşi benzeri az bulunan bu iyilik refleksidir:
Görmeden vermek, bilmeden iyileştirmek, tanımadan sevmek…

Ve bugün Bodrum’da bu güzel hasletin en somut örneklerinden birini yaşıyoruz.

BODRUM’A DEĞEN BİR GÖNÜL: BİR FOTOĞRAFIN ANLATTIKLARI

Hayırsever iş insanı Yunus Büyükkuşoğlu, yıllardır Bodrum’un kaderine dokunan izler bırakıyor.
Okullar, sağlık ocağı, Güzel Sanatlar Fakültesi birimleri, Emniyet lojmanları…
Ve şimdi de huzurevi ile bu iyilik yolculuğu devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde öyle bir fotoğraf karesi gördüm ki;
benim için bir haberi anlatmaktan daha fazlasıydı.
Hayırsever Yunus Büyükkuşoğlu’nu, Bodrum Kaymakamı Ali Sırmalı ve Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ile birlikte, hayırlı bir iş için aynı karede görünce içimden şunu dedim:

“İşte Türk insanının en büyük güzelliği bu! Birlikte iyiliğe yürümek…”

O fotoğrafı ilk gördüğüm anda hissettiğim şey şuydu:
Bu kare, yalnızca üç ismin buluşması değil;
devletin, yerel yönetimin ve gönlü güzel bir hayırseverin aynı çizgide buluştuğu, geleceğe dair umut veren bir görüntüydü.

Ben bu fotoğrafı Bodrum için atılmış en doğru adım,
Türkiye’ye yakışan en güzel hareket
ve insanlık adına atılmış en vicdanlı imza olarak gördüm.

Sanki o fotoğrafta sadece insanlar yoktu;

-Vefanın gölgesi,

-Minnetin sesi,

-Bu toprakların köklerinde yaşayan dayanışmanın nefesi vardı.

-Ve ben bu yazıda işte o fotoğrafın arkasındaki bütün güzellikleri,

o gönülden atılmış adımların taşıdığı manayı,

Türk insanının dünyada eşi benzeri olmayan iyilik hasletini anlatmak istedim.

BU YAZI BİR GÖNÜL BORCUNUN KELİMELERE DÖKÜLMÜŞ HALİDİR

Burada bir parantez açmak isterim:
Şimdiye kadar hayatımda çok yazı yazdım.
Fakat bu yazıda kelimeleri öyle rastgele seçmedim;
itina ile, büyük bir zevkle seçmeye gayret ettim.

Çünkü gönülden yapılan bu muhteşem güzelliği,
yine gönülden dökülen sözlerle anlatmak istedim.
İnşallah istediğim güzellikte sizlere ulaşır.

Bu satırlar, bir teşekkürden fazlasıdır.
Bir ilçenin ve bir toplumun duygusunun kaleme yansımasıdır.
Bu satırlar, bir gönül borcunun ifadesidir.

HAYIRLI BİR ADIM: HUZUREVİ YOLDA

Bodrum Kaymakamı Ali Sırmalı, huzurevinin yapılacağı arazide incelemelerde bulundu ve müjdeyi verdi:
“Yakında protokolü imzalayıp inşaata başlıyoruz.”

Bu söz; bir ilçenin yaş almış çınarlarına omuz vermektir,
bir ömre saygı duruşudur,
“Biz buradayız, sizi unutmadık.” demektir.

Huzurevi bir bina değildir aslında;
orası bir vefa anıtıdır.
Orada sadece tuğlalar yükselmeyecek;
moral, umut ve dua yükselecek.

Bu ülkede betonla değil;
insanın iyiliğiyle büyüyen şehirler vardır.
Bodrum da bunlardan biridir.

Bu satırları tüm samimiyetimle tekrar söylüyorum:

İYİ Kİ VARSINIZ YUNUS BÜYÜKKUŞOĞLU.
Bodrum size minnettar.
Türkiye size minnettar.

Ve biliyoruz ki;
Bu ülkede iyilik bitmez.