A. Özden Akgüç

A. Özden Akgüç

DEPREM ve ÖĞRETTİLERİ

DEPREM ve ÖĞRETTİLERİ

Birçok yetkili İzmir depreminde yıkılan binaların zeminlerinin sağlıklı olmadığından bahsediyorlar.

Türkiye’de tapu sahibi olmak genelde tarımsal zilyetlik ile mümkündür.

Taşlık kayalık ve tarıma elverişli olmayan alanlar Devletin elinde bulunur ve Maliye adına tescil edilirler.

Bizler de genelde şehirlerimizin imar planlarını insanlarımızın elinde bulunan tapulu gayrimenkuller üzerinde yaparız.

Çünkü insanlarımız planın böyle olmasını özellikle isterler.

Yani, yumuşak tarım arazileri üzerinde imar planları yaparak bu alanlarda imar parselleri üretiriz.

Sonra da bu imar parsellerinin üzerinde çok katlı binalar yaparız.

Bu uygulamada büyük afetleri davet eder…

Devletimizin mülkiyetinde olan veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşlık ve kayalık arazilerde imar planı yapsak ve bu araziler üzerinde imar parseli üretsek, binalarımızı kayalık arazilerde yapmış olacağız.

Böylece, sağlam zemin üzerinde sağlam binalar yapmış olacağız.

Üstelik bu uygulama ile insanlarımızı " Rand pesinde koşanlar " olarak suçlamalardan da kurtulmuş olacağız.

Evet, inşaat yapabileceğimiz sağlam araziler genellikle devletimizin elindedir.

Örnek olarak Muğla’da yeni yerleşime acılan Menteşe mahallesini gösterebiliriz.

Bu arazi taşlık kayalık olduğu için, devletimizin hüküm ve tasarrufu altında idi.

Burada yapılan tek hata çok katlı yapılar yapmamızdır.

1930 li yıllarına kadar şehrin Kurşunlu caminin altında bulunan kısmı, tarım arazisi ve mezarlık olarak kullanılıyordu.

Ve bizler yeni yerleşim bölgesini, şehrimizi bu tarım arazileri üzerinde inşa ettik.

Daha önce şehir, Kızıldağ ve Asar dağının eteklerine kurulmuş idi.

1980 lere ovaya doğru düz ve tarım arazilerde çok katlı binalar yapılmadığı için büyük bir afetle karşılaşmadık.

Hatta 1958 depremini az bir zait ile atlattık.

Uzun sözün kısası, tüm şehirlerimizin ihtiyacı olan yeni imar parserlerini, devletimizin elinde bulundurduğu ve tarıma elverişli olmayan taşlık, kayalık alanlarda oluşturmak gerekiyor.

Böylece tarım arazilerimizi de kurtarmış ve büyük acılar çekmemiş oluruz...

Bu yazı toplam 2942 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
A. Özden Akgüç Arşivi
SON YAZILAR