Benim çocukluğumda okullarda ve aile içinde israfın çok kötü bir şey olduğu özellikle bizlere öğretilir idi.

İnsanın, ihtiyacından fazlasına tamah etmesi, adeta kendi kalesine gol atmasına benziyor.

İnsan ihtiyacından fazlasına sahip olma hastalığına yakalanınca, mutlu olma noktasından da hızla uzaklaşıyor.

Bu konuyu düşününce, Anadolulu Diyojen geliyor insanın aklına.

Sinop'lu Diyojen Büyük İskender'in "Dile benden ne dilersen" teklifine, "Gölge etme, başka bir ihsan istemem" diyerek tarihi bir cevap vermiştir.

Diyojen, Büyük İskender'in teklifini yaptığı sırada bir fıçı içinde köpek gibi yaşıyor ve dilenerek karnını doyuruyor idi.

Ama Büyük İskender'in kendisine tepeden bakmasını içine sindirememiş ve bu tarihi cevabı vermiş idi.

Bu hikayeyi bildiğimiz halde, günümüzde ihtiyacımızın dışında mal ve mülklere sahip olmak için, özgürlüğümüzden çok şeyler yitirmeyi göze alıyoruz.

Bu huyumuz ile de dünyamızı yaşanması zor bir küreye dönüştürüyoruz.

Bu neden ile yukardaki "En zengin kimdir?" sorusuna hemşehrimiz Diyojen şöyle cevap veriyor.

Diyojen, “Yetinmesini bilen insan, en zengin insandır " diyor.

İnsanın kaybedecek bir şeyi yok ise, daha korkusuz ve daha özgür oluyor.

Sahip oldukları ile yetinmesini bilen insanlar çoğaldıkça, dünyamız daha yaşanır bir yere dönüşecektir.

Hatta savaşların bile sonu gelecektir.

Doyumsuz yanımızın, dünyamızı yaşanmaz bir yere dönüştürdüğünü bir an evvel idrak etmeliyiz.