Günümüzde basın yayın organlarını kurmak ve hizmete açmak ayrı bir dert, sürdürülebilir kılmak ayrı bir dert.

Tabi ki ekonomik nedenlerden dolayı.

İlimizde, tüm Muğla’nın izleyebileceği yaygın bir televizyon kanalı yok.

Bu nedenle de Muğla’yı zaman zaman komşu çevre illerimizin yatırımları olan televizyonlardan izlemek durumunda kalıyoruz.

O illerin de ekonomik kalkınmaları malumunuz ortada.

Hepsinin bulunduğu illerde sanayi ya da destekler var.

O kalkınmışlığa rağmen, kapalı ekonomiye sahip Muğla ilimizdeki saha boşluğu, merkezi Aydın, Denizli ve İzmir gibi komşu illerimiz olan yayın kuruluşlarının da iştahını kabartmakta.

Yani hizmet mecralarında bulunanlar, hizmetlerini vatandaşlarına anlatabilmek için Muğla dışındaki kanallara, para ödemek koşuluyla boy göstermek durumunda kalabiliyorlar.

Buna rağmen Muğla bir araya gelerek, bir uydu kanalını hayata geçiremiyor.

Ne diyelim alan-satan memnunsa, bize de izlemek düşer.

2016 yılında Muğla’nın tek uydu kanalı olan Kanal F’yi bünyesinde bulunduran Özyer Medya’da yönetici olarak görev yapıyordum.

Ekonomik olarak bu işin üstesinden gelebilecek bir ticari hacme sahip olan Özyer Grup bile uydudan yayın yapan televizyon kanalı ile elindeki diğer medya organlarını tek bir çırpıda sattı.

Buna uydu bedellerinin astronomik oranlarda seyretmesi de en önemli etken.

Bu oranları sanayi kentleri karşılayabilirken, Muğla ilinin karşılamasını beklemek haksızlık olacaktır.

Gerçekten masraflı bir alan medya.

Kanal F’nin Aydın iline satılmasından sonra Muğla ilinde karasal yayın yapan kanallarımızdan başka her kesim tarafından izlenebilecek bir televizyon kanalımız kalmadı. Karasal yayınlar da malumunuz bulundukları yerleşim yerinde izlenebiliyor tabi izlenebilirse o da.

Neden izlenebilirse diyorum çünkü neredeyse uydu bulunmayan hane yok durumda olduğundan.

Belediye anteniyle neredeyse hiçbir vatandaşımız karasal yayın izleyemez duruma geldi. Kırsalda bile uydu antenleri yükseliyor.

Günümüze baktığımızda televizyonculuk da artık internet üzerinden yürütülen bir yayıncılığa doğru evrilmeye başladı.

Evlerimiz artık birer stüdyo. Elimizdeki telefonlar ya da dizüstü bilgisayarlarımız kamera vazifesini görmekte.

Elbette stüdyo ortamının yerini tutmuyor gibi görünse de bu manzara, artık teknolojiyi elinde barındıran kim varsa, bulunduğu her yerden yayın verme olanağına da sahip olmuş oldu.

Bunun yanında, Bodrum, Marmaris ve Fethiye gibi turistik ilçelerimizde geleneksel televizyon yayıncılığını karasal ortamda ve her türlü zorluğa rağmen sürdürmeye çalışan yayın kuruluşlarımız da yok değil.

Kendilerini bu zor süreçte ayakta kalmak adına yürüttükleri mücadeleden dolayı kutluyorum. Neyse ki, karasal yayın yapan haber ve programlarını, internet imkanıyla eş zamanlı vermeye çalışarak, geniş kitlelere ulaştırmak çabasındalar.

***

Yayıncılık internet ortamına evriliyor dedik. Bu anlamda Marmarisli meslektaşımız sevgili Vural Efecik’in kendi imkanlarıyla başlattığı ve halen başarıyla yayınını sürdürdüğü Netonline TVden de söz etmeden geçmek istemem. Değerli meslektaşım Efecik, yayıncılık anlamında bulunduğu ortamı stüdyo olarak ekranlara taşıyor.

Muğla ilinin masaya yatırıldığı konular ve konularının muhataplarının konuk olarak ekrana getirildiği Netonline TV, her kesime ulaşabilecek bir televizyon kanalının olmadığı ilimizde önemli bir ihtiyaca karşılık vermek için adeta mücadele veriyor.

Şahsım da Netonline TV’nin neredeyse kadrolu konuğu olarak izleyiciyle buluşuyor ve bundan tarifsiz keyif alıyorum.

Öyle konuları gündeme taşıyıp konuşuyoruz ki, bu köşeden kaleme alınabilecek yaklaşık 1 aylık yazı konuları ortaya çıkıyor.

Ayrıca, mensubu bulunduğumuz Muğla Yayın ailesi olarak da, gazetelerimizin yanına en küçük kardeş olarak katılan Muğla TV, son hazırlıklarını tamamlayıp, izleyicisiyle buluşmak için gün sayıyor. Genç kardeşimiz Oğuzhan Göçer, Muğla TV’yi gençlik dinamizmiyle gece-gündüz demeden çalışarak, ekranlara taşımak için ciddi mesai harcıyor.  

Bu yöndeki yayıncılığı ilk başlatanlardan sevgili dostum ve aynı zamanda Muğla Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi olarak beraber mesai yaptığım Temel Irmak’ı da unutmayalım. Yıllardır çabasını yakinen bilenlerdenim.

***

Görsel medya önemli. Yaşadığımız kentlerin sorunları, renkleri, güzellikleri, sporu, kültürü görsel de daha bir başka ele alınır.

Yıllarca ekranlarda görev yaptım. Görsel medyanın yeri ben de apayrı.

Bunun içindir ki, şehrimizde belki büyük sermayelerle kurulan bir uydu kanalımız yok ama yayıncılığı yaşadığı şehre hizmet etmek amacıyla sürdürülebilir hale getirmek isteyen meslektaşlarımız var.

Bu yöndeki çabaları önemsiyor ve zor imkanlarla yayın yapmak için internetten de olsa ilimize televizyon kazandırmak ve o televizyonlar kanalıyla Muğla’yı konuşmak için elini taşın altına koyan kim varsa kutluyor, kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum.