Süleyman Akbulut

Süleyman Akbulut

GÜRÜN’Ü, CEVAP BEKLEYEN SORUNLARDA DA GÖRMEK İSTERİZ

GÜRÜN’Ü, CEVAP BEKLEYEN SORUNLARDA DA GÖRMEK İSTERİZ

Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığımız “Taraftarın görevi takıma hoca seçmek değil” başlıklı yazımızda Muğlaspor Yönetim Kurulu Üyesi Serdar İli’nin istifası ve Suskunlar adlı taraftar grubunun yönetime destek vermeyecekleri yönündeki paylaşımlarına ilişkin tespitlerimizi siz değerli okuyucularımızla paylaşmıştık.

Genelde yazılarımıza konu olan kişi, kurum ve kuruluşların bizleri arayarak bilgilendirmede bulunmalarını önemsediğimiz gibi bu yöndeki diyaloglarımızı yine köşemizden aktarmayı görev bilmekteyiz.

Bugün de bu yönde bir aktarım yapacağız.

Yazımızın ardından Muğlaspor Kulübü Başkanı Erol Kapiz’in yaptığı paylaşımla istifası kabul görmeyen Serdar İli şahsımı arayarak, istifa etmek istemesinin ardındaki gerekçeleri paylaştı.

Serdar İli ile yaptığımız konuşmada, Egemen Urhan ismiyle bir derdinin olmadığını ancak geçmiş dönemlerde Muğlaspor’u şampiyon yapmış bir isim olan Gürkan Ferhatoğlu ile takımı küme düşmekten kurtardığına inandıkları Tolgay Kerimoğlu’nun görüşme yapmak için Muğla’ya davet edildiğini ancak yönetim tarafından görüşme yapılmadan bu iki ismin hak etmedikleri bir şekilde bekletilmesinden duyduğu rahatsızlık nedeniyle istifa etmek istediğini dile getirdi.

Beraberinde Suskunlar taraftar grubunun da sosyal medyada bu yöndeki açıklaması gecikmedi. Grup da gerekçe olarak, yönetimin adı geçen isimlerle görüşüp, büyük ihtimal kendileriyle çalışmak istediklerini ifade etmiş olacağını dile getirip, sonra da ne bir arama yapıp, ne de kendilerini arayan hocaların telefonlarının açılmadığını iddia ederek, hocalara olumlu veya olumsuz bir deklarede bulunulmamasının kendilerini derinden üzdüğü anlatılmış.

Eğer konu böyle gelişmiş ise, yönetim adına nezaketsiz bir tutum olmuş. Sonuçta gelen bir misafire karşı sergilenmemesi gereken bir davranış şekli ortaya konulmuş.  

En azından ortak değerimiz Muğlaspor ile ilgili son günlerde yaşanan bazı olumsuz gelişmelerin ortaya çıkmasında kaleme aldığımız yazının bir yararının olduğunu düşünerek, muhataplarının samimi açıklamalarına teşekkür ederim.

Şimdi ise zaman, küskünlüklerin kırgınlıkların bir tarafa bırakılıp, çok kısa bir sürede oluşturulmaya çalışılan takıma ve bu yönde gecesini gündüzüne katan Egemen Urhan Hoca’ya destek vermek zamanıdır.

Biz, sağduyulu Muğlaspor sevdalılarının bu çağrımıza katkı koyacaklarına inanıyoruz.  

***

Gelelim bir başka konuya. Bugün gün içerisinde Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ün ekibi tarafından  iletilen bir basın toplantısı davetine muhabir arkadaşımız Sinem Korkmaz icabet etti.

Sayın Başkan bu alelacele düzenlenen toplantıda, herkesin kendisine bir şey olmuş olabileceği endişesini taşıdığından dolayı basının önüne çıkarak, “iyiyim” mesajı vermek ve de hastaneye yatmasıyla ilgili dışarıya bilgi sızdırılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirmek istemiş.

Ve de konunun büyütüldüğünden dem vurmuş.

Bir ilin büyükşehir belediye başkanının hastanede operasyon geçirmesi haber niteliği taşır.

Tabi herkesin habere bakış açısı farklı olabilir. Bizim açımızdan bakıldığında konu bizim yayınlarımızda yerini aldı.

Bilgi sızdırılmasına gelince, günümüzde nerelerden ne haberler sızmıyor ki, hastaneden sızmasın. Belediyeden sizin sakladığınız sızmış olan bilgiler yok mu?

Bunun yanı sıra dünkü yazımızda da ifade ettik; herkes gibi Gürün’ün de hastanede tedavi altına alınabileceğini, ameliyat olabileceğini.

Yoksa bu konuyu gündeme taşımak gibi bir derdimiz olduğundan değil. Bu durum olağanüstü bir konu da değil ayrıca, ama haber değeri var mı var.

Sonuçta Gürün de bir insandır. Kimse, “Gürün büyük bir operasyon geçirdi, ölümden döndü” de demedi. Allah korusun.

Zaten belediyesinden servis edildiğini düşündüğümüz operasyonun oran olarak küçüklük benzetmesiyle ve süresel olarak 10 dakikalık bir zaman dilimiyle metinleştirilen bir haberi de okuyarak, endişe edecek bir durumunun olmadığını da büyük bir memnuniyetle okuduk.

 

Ve de ilgilendiğimiz konunun Gürün’ün geçirdiği operasyonun büyüklüğü ve süresi değil, sağlığına kavuşması olduğuna da değindik.

 

Gerçekten de Başkan Gürün, basının önüne sağlıklı bir şekilde çıkarak, görevinin başında olduğunu dile getirmiş basın toplantısında.

Ama Sayın Başkan konunun bu kadar büyütülmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirirken, konuya ilişkin basın toplantısı düzenlemekle de bu konunun büyütülmesine katkı koyduğunun da umarım farkındadır.

Yani konuyu ertesi güne taşımak gerekli miydi? Küçük te olsa bir operasyon geçiren Sayın Gürün’ün istirahat etmek yerine basın toplantısı düzenlemesi bir nevi konuyu daha da büyütmek değil miydi?

Zaten kendisini merak edenlere kendi sesinden iyi olduğunu telefonda birebir anlatmış anlatabildiği kadar.

Bu da bir başka bakış açısı ve yoruma açık bir konu diye nitelendirelim.

Muğla küçük yer. Her şey çabuk duyulur. Basın da haber değeri bulduğu konuları haber yapar. Bunlar olurken, bilgi de sızar.

Demek ki artık konunun haber değeri olmuş olabileceğini Sayın Başkan da kabul etti. Baksanıza, iyi olduğunu ve görevinin başında olduğunun fotoğrafını vermeyi, yine haberciler kanalıyla kamuoyuna aktarma gereği hissetti.

Sayın Başkana bir kez daha samimi “geçmiş olsun” dileklerimizi iletirken, memleketin Sayın Gürün’ün kendi görev ve sorumluluğunda olup, sorun teşkil eden konularına karşı da, sessiz kalmak yerine, bugünkü gibi apar topar olması şart değil ama aynı duyarlılıkla basına açıklama yapmasını beklediğimizi de ifade etmek isterim.  

 

Mesela su kesintileri gibi, mesela kazılıp tamamlanamayan yollar gibi, mesela günü geçmesine rağmen bitirilememiş projeler gibi…

Bu yazı toplam 975 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Akbulut Arşivi
SON YAZILAR