Muğla her açıdan, neresinden bakarsanız bakın mükemmel bir şehir. Hatta tartışmaya kapalı konularda yer alır bence. Fakat bu güzel şehrin yanlışları var mı? Bu güzel şehirde her şey olması gerektiği gibi mi?

Turizmiyle ve güzellikleriyle insanları mest eden Muğla’ya bir insan gerçekten tatil dışında gelir mi? Gelir çok sever gelir istemeden gelir sever kalır...

Fakat insanlar yola çıkarken güzelliklerine kanar gelir. Bazen düşünüyorum Muğla’ya üniversite okumaya gelen insanlar gerçekten üniversitenin başarısından dolayı mı geliyor yoksa güzelliklerine mi? Benimde öğrenci hayatımı yaşadığım Muğla’ya inanın öğrencilerin çoğu başarıdan değil güzellikten geliyor.

Bu sözlerimden üniversitenin kötü olduğunu çıkarmanızı istemem, ama çıkarmak isterseniz neden olmasın?

Büyükşehir olan Muğla’ya üniversitedeki bölümler yeterli mi ? Ben söyleyeyim bence değil. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde neden İletişim Fakültesi yok? Halbuki en büyük eksikliğimizin olduğu konulardan biri. Hukuk Fakültemizde yok mesela. Kesinlikle olması gereken bölümler. Şu zamanlarda eksikliği hissedildiği için de dikkatimi çekmiş olabilir hukuk ve iletişim…

Bunların yanı sıra bu sene şehir merkezinde açılan Diş Hekimliği Fakültesi ilaç gibi geldi Muğla’ya. 40 öğrenciyle eğitime başladı.

Öğrenciler şehir merkezinden tamamen soyutlanmış haldeydi. Diş Hekimliği Fakültesi bu döngüyü değiştirir mi acaba?

Sadece bölüm veya okul sıkıntısıyla bitmiyor tabi ki. Daha önce de yazdığım yazılarda konu almıştım öğrencilerin ev kiralarını… Bir umutla Muğla’ya gelip, ağlayarak dönmek istiyorum diyen insanlara o kadar çok denk geldim ki sormayın! Üniversitenin doluluk oranı bu yıl %100 iken kaç üniversite öğrencisi ev kiraları yüzünden geri dönmek zorunda kaldı merak ediyorum? Zamdı, kiraydı, yol parasıydı derken insanlarda umut kalmıyor.

Bir diğer konu da öğrencilerin mahallesi haline gelen Kötekli. Aileler çocuklarını kayıt ettirmek, ev tutmak için ve yurda yerleştirmek için gelip gördüklerinde ne düşünüyorlar acaba?

Aileler Kötekli’ye gelince hayalleri suya mı düşüyor dersiniz? Dümdüz bir yola sırayla dizilmiş evler, kafeler, barlar. Üniversite öğrencilerine göre atmosfer güzel, Köteklinin ruhu güzel. Ruh bakımından harika ama ekonomik bakımdan içler acısı Kötekli. Öğrenciler üzerinden bu kadar ticaret yapmanın bir mantığı var mı anlayamıyorum gerçekten. Defalarca isyan ettiler, bu evler gerçekten bu paraları mı hak ediyor dediler ama seslerinin kimse duymadı. Duymazlar.

Kötekli özellikle kış geldiğinde gerçek yüzünü gösteriyor. Birikmiş yağmur suyundan sel olan sokaklar, öğrenci kalbi haline gelmiş Köteklinin bunu hak ettiğini düşünmüyorum.

Bu yollar geçim derdi olan, 3 kuruş para kazabilmek için gündüz okula gidip gece paketçilik yapan öğrencilere ne gibi tehdit oluşturuyor bunu düşünmek gerek.  Maalesef bunlar bir tek benim gördüklerim değil, belki de bazıları duyduklarım… Parça parça çok sıkıntı var böyle ne yazık ki.

Umarım yeni eğitim yılıyla beraber, hayalleriyle gelen yeni öğrenciler büyük bir hüsrana uğramazlar.

Muğla’yı her haliyle seveceğinizi umuyorum…