İYİ Parti’nin her hamlesinin kritik olduğunu dünkü yazımda dile getirmiştim.

Kritikten kastım ise, iyi yaparsa iyi olacak, kötü yaparsa kötü olacak cinsten.

Bir de Behçet Saatcı faktörüne değinmiştik. Saatcı ile İYİ Parti flörtünden bir sonuç çıkacağına yönelik düşüncelerimizi aktardık.

Hatta o görüş doğrultusunda yazdığım yazının altına yapılan bir yorumda Sayın Ahmet Tan Karaosmanoğlu şu ifadelere yer vermiş:

“Behçet Saatcı’nın çok tecrübeli ve siyasi nabzı iyi okuyabilen bir politikacı olduğu şüphesizdir. Dolayısı ile İYİ Parti’nin Muğla ilindeki oylarının nereden geldiğini çok rahat okuyabilir. Alternatifsiz seçmene alternatif olmuş bir partidir İYİ Parti. İYİ de olmuştur. Ancak şimdiki durumda siyasi arena birçok şeye gebe. Sol’un da alternatifi var. Hatta lokomotifi olabilecek yeni bir oluşum var. Behçet Saatcı bekleyecektir. Önümüzdeki 6 ay çok şeylere gebedir. MHP yönetimine kızan seçmen, CHP yönetimine kızan ve küsen seçmen, Hatta AK Parti yönetimine kızan az da olsa seçmen İYİ Parti’de toplandı. Ancak şimdi CHP yönetimine kızan ve küsen seçmenin de alternatifi oluşuyor. Onun için siyaset bu günlerde en az 6 ay sessiz kalmak durumunda.”

Sayın Karaosmanoğlu’nun siyasetin sessiz kalmak durumunda olduğu yönündeki görüşleri, maçta oyuna temkinli başlamakla ilintili.

Ya da boksörün bitirici vuruşu yapacağı anı beklemesi gibi bir durum.

Siyasetin içinde bulunduğu ortam tam olarak böyle.

Gerçi bu sessizlik dünkü yazımda söylediğim gibi CHP’de halihazırda zaten vardı, hala daha da var. Sadece Haşmet Başkanın cenazesindeki tablolar üzerinde sosyal medya tepkileriyle biraz ses çıktı o kadar.

Gerçi o sesler de, seçim döneminde ve hatta mevcut yönetimlerin devamı durumunda çıkacak gürültünün artçıları ya neyse…

AK Parti’de de durum farklı değil. Kongre süreci sona erdiğine göre, zaten sakin olan ortalık şu an yine süt liman.

Zaten yerel siyasette muhalefet görevini de iyi yerine getiremeyen Muğla AK Parti’nin sessizliğe bürünmesi çok normal çünkü alışılagelmiş bir durum.

Zaman zaman karıştıkları kayıkçı kavgaları dışında.

İşte bu rutin içinde en hareketli süreci İYİ Parti Muğla Teşkilatı yaşıyor. Süreci tekrarlamama gerek yok.

Şimdi düşürülen il yönetiminin yerine bir yönetim oluşturma durumu söz konusu.

Muğla İYİ Parti’de her şey, her ne kadar Milletvekili Metin Ergun’un yörüngesinde yürüyor gibi bir algı yaratılmış olsa da, il başkanlığı için birden çok isim konuşuluyor.

Bu duruma yönelik bir demokrasi edebiyatı yapmayacağım ve dolayısıyla süreci izleyip, göreceğiz.

İl başkanlığı için konuşulan isimler şöyle:

Mehmet Tosun, Hüseyin Nizamoğlu, Mehmet Çayırlı, Davut Akmeşe, Gülgün Çolakoğlu ve Yunus Önder.    

Mehmet Tosun’u Bodrum Belediye Başkan Adaylığı döneminden biliyoruz.

Mevcut Muğlaspor Başkanı Hüseyin Nizamoğlu isminin il başkanlığında ilk zikredilişi değil. Hatta Hüseyin kardeşimize il başkanlığı görevi daha önceki dönem tevdi edilmesine rağmen, teşkilatlar üstü bir el müdahalesiyle son an da bu karardan çark edilmişti.

Mehmet Çayırlı mevcut Milas İlçe Başkanı. Davut Akmeşe, partinin Muğla Teşkilatı kurucularından, Gülgün Çolakoğlu partinin İl Kadın Kolları Başkanı, Yunus Önder ise, Fethiyeli genç işadamı.

***

Ancak siyasi kulislere sızan bilgilere göre bu isimler arasında Mehmet Tosun’un bir tık daha öne çıktığını duyuyoruz.

İYİ Parti’nin her hamlesinin kritik olacağından söz ettik ya, bu doğrultuda bir öngörüm oluşmadı da değil.

Bilindiği gibi Mehmet Tosun Bodrum’da İYİ Parti’den Belediye Başkan Adayı olmuş ve bu adaylık Millet İttifakının Bodrum ayağını sekteye uğratmıştı.

Ola ki Tosun, İYİ Parti İl Başkanlığı için geçen isimler arasından sıyrılır da, il başkanı olursa, Bodrum’da yaşanan ittifakın sekteye uğraması konusu bir kere daha tekrarlanabilir öngörüsü ben de hakim oldu.

Zira Tosun, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde, Behçet Saatcı ile birlikte olmuş, CHP Büyükşehir Adayı Osman Gürün ve CHP ile İYİ Parti örgütleri arasında meclis üyeliği konusunda sorunlar yaşanmıştı.

Geçmiş yaşanmışlıklardan tecrübeyle taşıdığımız öngörüye göre de, eğer Mehmet Tosun aday olur ve İYİ Parti İl Başkanlığına seçilirse, Muğla’da Millet İttifakından söz edilemeyecektir.

Yani kısacası Muğla ili, ittifak dışı kalabilir.

İYİ Parti’nin bu hamlesi bakarsınız doğru bir hamle olarak sandığa yansır mı yansır. Nasılsa Karaosmanoğlu’nun da dediği gibi alternatifsiz seçmene alternatif olmuş bir parti görünümünde İYİ Parti.

Böyle bir ortamda ise, Muğla’da nasıl sonuçlar elde edilir, bekleyip göreceğiz.