Geçtiğimiz hafta sonu gençlerin emeklerinin karşılığını alacakları, hedeflerine ulaşmalarında önemli yeri olan YKS yapıldı.

Sınavdan çıkan gençlerden bazıları soruların zor olduğunu, Matematik çok zor, Türkçe paragraflar uzun, Fizik zor, Geometri zor, Tarih zor gibi serzenişlerin yanında, yıllardır uygulanan saat 10.00’da bina kapılarının kapanması ve gelenlerin alınmaması hatta geçen yıl gecikme nedeniyle salona alınmayan gencin intihar etmesinin ardından bir yıllık emeklerini de düşünmeyerek bu yılda geç kalan ve sınava alınmayan gençler var. Halen ders almadıkları belli.

Boşu boşuna emeklerini heba ettiler.

Girenlerin başarı oranları ne olacak esas mesele bu.

Sınavda uygulanan önemli bir değişiklik, TYT’de 9- 10. sınıf müfredatı, AYT’de 11-12.sınıf müfradat konularına yer verilmesi, öğrencilerin konuyu özümseyip, soruları yorumlayabilme kabiliyetlerini ölçen bir sınav şekline geçildiğini bize gösteriyor.

Matematik sorularında çocukların öğrendiği ezberci yaklaşımdan uzaklaşılıp, konuların günlük hayata kullanılabilir şekle getirilmiş olması PISA kriterlerine uygun bir sınav şekli. Umarım bundan sonra da bu sistem devam eder.

Çocukların önemli şikayetlerinden biri de zamanı doğru kullanamadıkları yönünde.

Bu konuda da gençlerin ezberci eğitim alışkanlıkları yanında hızlı okuma, muhakeme alışkanlığı kazanamadıkları ortada.

Öğrencilerde yada eğitim sisteminde önemli eksiklerden birisi de kitap okuma  alışkanlıkları olmayışı.

PİSA kriterlerine uygun sınav yapılacaksa, öğretmenlerin eğitimine de bir  düzenleme getirilmesi gerekecektir.

Tarih sorularının çok zor olduğundan bahseden öğrencilerin çokluğu Tarih eğitimini de gözden geçirmenin gerekliliğini ortaya koymaktadır.

2 milyon 300 bin öğrencinin kaçı üniversitelere yerleşebilecek bu yıl henüz netleşmedi. 2017’de lisans programlarına yerleşen öğrenci sayısı 423 bin 479 oldu. Devlet üniversitelerine 344 bin 675.

Yaklaşık 163 bin 613 ön lisans, 50 bin 817 si de lisans programlarında boş kontenjanlar dikkat çekici idi.

Bu anlamda öğrencilerin tercihlerini yaparken okul PDR servislerinin öğrencisinin yanında yardımcı olması, hem okul başarısını, hem de ilin başarısını etkileyecektir.

Başarısızlık olursa başta eğitmenlerin, sonra öğrencilerin konuyu özümsemediği içselleştirmediği açıktır.

Aslında her başarılı işin temelinde  ilgili alanın içselleştirilip içselleştirilmediği yatmaktadır.

Eğitimde olduğu gibi siyasette, çalışma hayatında, sosyal hayatta başarının temeli özümsemektir.